Yurttaş yüksek enflasyon altında ezilirken iktidar, emekli aylıkları ve asgari ücreti 2002 yılı ile karşılaştırarak övünüyor.

Milyonlarca çalışan ve aileleri yaşam maliyetlerini karşılayabilecek bir asgari ücret bekliyor.

Haziranda tavuk eti üretimi yüzde 19,7, içme sütü üretimi yüzde 8,9 azaldı. Sektör temsilcileri tavuk ve süt ürünlerinin son bir yılda yüzde 200 zamlandığı hatırlattı.

Ekonomide son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Kozanoğlu “Bir taraftan enflasyon yukarı çıkacak, diğer taraftan da alım gücü düşecek” dedi.

Asgari ücret 11.402 liraya yükseltildi ama ne fayda… 8.506 lira olan eski asgari ücretin alım gücü 5.651 liraya düşmüştü. Yenisi ise daha ele geçmeden 2.847 lira eridi.

Zamlı asgari ücret yurttaşın cebine girmeden erimeye başladı. Ev sahipleri artışı bahane ederek kiralık ilanlarını güncelliyor. 3 ilde ekmeğe zam yapıldı.

Yüksek enflasyon dar gelirlinin, emeklinin alım gücünü eritiyor. Maaşı 8.506 TL olan asgari ücretlinin alım gücü yıl başından bu yana 6.911 liraya kadar geriledi. En düşük emekli aylığının alım gücü ise 4.469 TL’ye düştü.

Bir anlamda dün kaldığımız yerden devam edelim…

Asgari ücret temel ihtiyaçları karşılamaktan uzaklaşırken alım gücü de birçok ülkenin gerisine düştü.

Yılın ilk yarısı için belirlenen 4 bin 253 TL asgari ücret, alım gücü olarak 5 bin 500 TL asgari ücretin üzerinde.

İstihdamla ilgili olarak dün açıklanan veriler içinde bulunduğumuz günün gerçeklerini tabii ki yansıtmıyor.

Gıda fiyatlarında yıllık yüzde 20.6 artışla OECD şampiyonu olan Türkiye’de vatandaşların alım gücü giderek eriyor. 10 gıda ürünü için bizde asgari ücretlinin 20.6 saat çalışması gerekirken, İngiliz’in 2.27, Alman’ın ise 2.8 saat çalışması yeterli.