Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
19 Mart 2015
ALABORA EKONOMİ, DALAVERE İKTİDAR

Merkez Bankası Başkanı Başçı´nın Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yaptığı sunumu inceleyen varsa, adeta bir Ekonomiye Giriş dersi niteliğinde olduğunu görecektir

ALABORA EKONOMİ, DALAVERE İKTİDAR

Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı sunumu inceleyen varsa, adeta bir "Ekonomiye Giriş" dersi niteliğinde olduğunu görecektir. Yaklaşık 130 sayfalık sunumda para aktarım mekanizmasının döviz kuru kanalı tablolarla, şekillerle anlatılmış. Tane tane…
Para politikası gevşerse yani faiz düşerse ne olur? Artarsa ne olur? gibi mevcut neoliberal sistemin mantığı şemalarla gösterilmiş. Hani ülkemiz Erdoğan’ın kendi ifadeleriyle koalisyon ortakları tarafından yönetilen bir "Anonim Şirket" ya, holdingin mali işler ve finans müdürü, yönetim kurulu başkanına kurumun "ABC’sini öğretiyor işte, durum bu.
"Sizin patronluğunuzda bugüne kadar öyle bir ekonomik sistem kurduk ki, şimdi sağa sola manevra yapamıyoruz" diyor. "Öyle her yerde ‘sadece bizde değil, dünyada da dolar yükseliyor’ demeyin, en vurucu darbeyi biz yiyoruz" diyor.
"Faiz nedir-ne değildir gelin baştan bir çalışalım, biz bugüne kadar bu faizle büyüdük, faiz lobisi/kur lobisi dediğiniz aslında bizdik" diyor.
Elbette bunlar MB Başçı’nın ifadeleri değil, ama ne var ki slaytları bağıra bağıra bunu anlatıyor.

Rüzgâr her yerde esiyor, ama çatılar bizde uçuyor
Türkiye; Brezilya, Endonezya, Hindistan ve Güney Afrika’yla birlikte "kırılgan beşli" olarak tarif edilen dış açıklara karşı en dayanıksız ekonomilerden biri olarak tanımlanıyor. Hatta bu en dayanıksız ekonomilerin içinde de en dayanıksızı olarak görülüyor. Dolayısıyla bugün söz konusu "dolar sorunu"nun en fazla sorun olduğu ülkelerin başında geliyor. Misal, dolar birçok ülkenin parası karşısında değerleniyor tamam da, örneğin 1 Ocak-4 Mart tarihleri arasında dolar karşısında Brezilya Reali yüzde 9.87’lik, Güney Afrika’nın Randı %1,89’luk, Endonezya Rupiahı 4.84 oranında değer kaybederken Türk Lirasındaki değer kaybı neden yüzde10,35 oluyor?
Bir benzetmeyle açıklamaya çalışırsak, denizin ortasında birçok yelkenlinin uzunca bir dönem rüzgârı arkalarına alarak gittiklerini düşünün. Kazıkları eğreti çakılmış ama geniş balonları sayesinde rüzgârın daha fazla hıza dönüştüğü yelkenliler almış başını gidiyor. Biranda rüzgar tersi ne dönüyor… Yola çıkmadan/tekne suya inmeden önce daha geniş önlemler alanlar, kazıklarını sağlam direğe çakanlar rüzgara göre teknelerini döndürmeye başlıyor, sürate erişmeyi sadece balonlarını şişirmede görenler ise alabora oluyor.


Kaynak: Bloomberg, TCMB

Nedenleri var, sorumluları var. Hem ekonomik, hem siyasi. Türkiye ekonomisinin AKP döneminde kendi iç dinamikleriyle büyüme olanağını neredeyse tamamen yitirmesi, ulusal düzeyde tasarruf oranının dibe vurması, kamu varlıklarının talanı ve doğanın, kentlerin yağmalanması pahasına ülkeye her defasında daha fazla sıcak paranın çekilmesiyle sağlanan ucuz döviz, bu ucuz dövizi görüp sürekli borçlanan sermaye, şişen borçlar… Tüm bunları AKP ekonomisinin öğeleri ve pratikleri olarak sıralayabiliriz.
Son bir yılda TL dolar karşısında yaklaşık yüzde 18 değer kaybetti, sadece bu nedenle dış borca binen 11 milyar TL ek yük söz konusu. MB verilerine göre, finansal kesim dışındaki şirketlerin 2014 Aralık ayında net döviz pozisyon açığı 4 milyar 280 milyon dolar artarak 183 milyar 243 milyon dolara yükseldi.
Şimdi sorulması gerek soru şu; Bugüne kadar ülkenin tüm ekonomik gücünüemek gücü dahil- kendine kar/rant kapısı olarak gören böylesi bir akılla yönetilen ekonomide yani "A.Ş" olarak gördükleri ülkenin bilançosunda borçlar, dış dünyaya verilen açıklar giderek kabarıyor. Fiyatlar genel seviyesi durmadan yükseliyor, emeğiyle geçinenler düşük ücretle yarını olmadan çalıştırılırken bir de bu çarpıklığın ve açgözlülüğün ağır bedelini işsizlik, yoksulluk, yoksunluk olarak ödemek zorunda kalacakları bir dünyaya mecbur ediliyorlar.
Rüzgârı balona doldurup süratle yol aldıkları dönemde şişen pastanın bir dilimini bile işçiye emekçiye çok görenler, bugün oluşan açıklarının maliyetinin tamamını toplumsallaştırmaya kalkışacaklar. Her kriz döneminde olduğu gibi… Peki bunu kabul edecek miyiz?

DİĞER HABERLER
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI

Yıllar sonra toplanan Çalışma Meclisi’nin taslak gündemi belli oldu.

İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?
İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?

İhracattan dönen gıdaları bize mi yediriyorlar?

BUGÜN 23 NİSAN
BUGÜN 23 NİSAN

“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyen M. Kemal Atatürk’ün yolunda, biz 23 Nisanlarla büyüyenler; koşullar ne kadar çetin, imkanlar ne kadar yetersiz olursa olsun, cumhuriyeti bütün değerleri ile koruma kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kararlılığımız her 23 Nisan’da daha da güçlenecektir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımız kutlu olsun.

İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA
İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA

ILO’ya göre aşırı sıcaklığa bağlı yaralanmadan kaynaklı 1 yılda 18 bin 970 işçi yaşamını yitirdi.