ULUSLARARASI SENDİKAL HAREKET VE FETÖ
14 Temmuz 2016 günü saat 23.00´da Fransa´nın Nice kentinde bir terörist halkın üzerine bir kamyonu sürerek insanları katletti.
14 Temmuz 2016 günü saat 23.00’da Fransa’nın Nice kentinde bir terörist halkın üzerine bir kamyonu sürerek insanları katletti.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel SEKRETERİ, hemen ertesi gün, 15 Temmuz 2016 günü, yaptığı açıklamada bu saldırıyı lanetledi. Lanetlemesinin gericilikle mücadeleye nasıl katkıda bulunduğu tartışılabilse de yapması gerekeni yaptı.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 günü ABD’nin emrindeki bir casusluk ve terör örgütü ayaklanmaya kalkıştı. 250 kişi öldürüldü, binlerce insan yaralandı. Parlamento bombalandı.
ITUC VE ETUC, ABD’NİN TAVRINI BEKLEDİ
Türkiye’den Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK’in üyesi bulunduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ETUC) 16 Temmuz günü ses çıkmadı.
Darbe girişimi 16 Temmuz günü bastırıldı.
ITUC ve ETUC’dan 17 Temmuz günü de ses çıkmadı.
Nice saldırısının ertesi günü tepkisini dile getiren ITUC, ancak darbe girişiminin bastırılmasının üzerinden 2 gün geçtikten ve girişimin başarısızlığının kesinleşmesinin ardından, 18 Temmuz günü bir açıklama yaptı.
Halbuki darbe girişiminin arkasındaki ABD’nin başkanı Barack Obama bile 17 Temmuz günü, Türkiye’de seçilmiş hükümetin desteklenmesi gerektiği biçiminde bir açıklama yapmıştı.
Ama ITUC’dan darbeyi kınayan açıklama 18 Temmuz günü geldi.
Diğer uluslararası sendikal örgütlerden yapılan açıklamalar da 18 Temmuz günü başlıyor. Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ise daha sağlamcı davrandı. Herhalde ABD emperyalistlerinin B ve C planlarının olup olmadığını bekledi. Ancak 20 Temmuz günü darbe girişimine karşı tavır aldı.
VATAN HAİNLERİNİ KORUMA ÇABASI
Darbe girişiminin başansızlıkla sonuçlandığının kesinleşmesinin Barack Obama tarafından ilan edilmesinin ardından uluslararası sendikal örgütler demokrasiyi hatırladılar ve darbe girişimine karşı tavır aldılar, darbeyi kesin dille kınadılar.
Ben bu "darbeyi kesin dille kınıyoruz" lafına da bayılıyorum.
Bu tavır bile ITUC ve ETUC’un ve birçok diğer uluslararası sendikal örgütün politikalarının nasıl emperyalist devletler tarafından belirlendiğinin açık kanıtı. Ancak görevleri burada bitmedi.
ABD emperyalizminin 50 yıllık sabırlı çalışmasının ürünü olan bir casusluk ve terör örgütü parçalanmaya başladı. Öyle bir örgüt ki, örgüt üyeliğinin kanıtı ellerindeki 1 Dolarlık banknotlar. 1 Dolarlık banknotun seri numarası, örgüt kodunuz. Ne kadar aşağılık bir şifre. Hiç olmazsa 5 liralık banknotları kullansaydılar.
ITUC ve ETUC, darbeci ABD’nin Başkanı Obama’nın yol vermesinden sonra bir taraftan ezilmiş darbe girişimini şiddetle kınadılar, diğer tarafta da emperyalistlere uşaklık etmiş, casusluğu kanıtlanmış bir terör örgütünün militanlannı koruma çabasına girdi. Belki de ABD’nin B ve C planlarının uygulanması için bu temizliğin önlenmesi gerekiyordu.
ITUC’un 18 Temmuz ve ETUC’un 20 Temmuz açıklamalarından itibaren gözaltı ve tutukluluklara karşı çıkılıyor.
ABD ve uşaklarıyla savaştayız. Savaş önce iç cephede kazanılır. ABD emperyalistleri 50 yıllık sabırlı bir çalışmayla her tarafınıza sızmışlar. Bunlar casus. Cumhurbaşkanı’nın, Genelkurmay Başkanının yaveri olup, kendilerini açık etmeyecek kadar iyi eğitilmiş casuslar. Bunlar vatan haini. Vatan hainliğinin kanıtlarından biri ele geçen ve örgüt üyeliğinin şifresini içeren 1 Dolarlık banknotlar. Amerikan ajanının tırnağını veya saçını bile kutsal sayan putperestler bunlar. Uluslararası sendikacılık hareketi şimdi bu casusları korumaya soyundu. Yerseniz yedirirler.