En sık değişen bakanlıklardan biri oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Yeni Bakan, Hak-İş kökenli. Hak-İş´e bağlı Öz Sağlık-İş Genel Başkanlığı ve çeşitli uzman kadrolarında görev yapmış bir kadın. Kadın olması avantaj olacak mı bilinmez ama AKP´li bir Bakanın, parti politikaları dışında inisiyatif kullanıp işçilerin lehine çalışmalar yapması pek de olası değil.
En sık değişen bakanlıklardan biri oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Yeni Bakan, Hak-İş kökenli. Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Genel Başkanlığı ve çeşitli uzman kadrolarında görev yapmış bir kadın. Kadın olması avantaj olacak mı bilinmez ama AKP’li bir Bakanın, parti politikaları dışında inisiyatif kullanıp işçilerin lehine çalışmalar yapması pek de olası değil.
Biz bugün bakan değişikliğinin bunların dışında bir yönünü değerlendilerim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı neden değişti?
Bence de Mehmet Müezzinoğlu, bu bakanlık için en az Faruk Çelik kadar yanlış bir isimdi. Ancak bakanlıktan alınmasının ardında bu yanlışı düzeltme amacı yoktu. Bu bakanlığın değişiminin arkasında Türk-İş’in kulağının çekilmesi ve hizaya getirilmesi var.
Kim ne derse desin, bu iktidar döneminde Hak-İş’in varlığı, Türk-İş için bir tehdittir. Ve AKP iktidarda olduğu sürece de Türk-İş’e gösterilen bir sopa olmaya da devam edecektir. Türk-İş’in Başkanı Ergün Atalay, hükümetle yakın ilişkilerini gizlemiyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kader birliği var. Ama bu onun da Hak-İş’le terbiye edilmesine engel değil.
Türk-İş gibi bir konfederasyonun başına kim tarafından ve hangi yöntemle genel başkan getirildiği bazı durumlarda önemini kaybeder. Çünkü Türk-İş başkanlığı içi yumurta dolu bir küfedir aslında. Başkanın karşısında, hükümetin tüm baskılarına karşı, bir de kendi tabanı vardır ve asıl baskıyı orası uygular. Eğer tabanı yok sayıp, hükümetin her dediğini görev kabul edip onaylarsa başkan, o zaman adı, Türk-İş tarihindeki kara listeye yazılır. Çocukları, çocuklarının çocukları, soyadını taşıyan herkes nasibini alır bu kara ünvandan. İşçi sınıfı çok mazeret dinlemez.
Yine kim ne derse desin dokusu itibarıyla tüm siyasi görüşlerden üyesi olan Türk-İş, gerçek bir işçi konfederasyonudur. O yüzden Türk-İş yöneticiliği ne DİSK ne de Hak-İş’e benzer. Türk-İş üyesi işçi, seçimini siyasi tercihine göre ya da işveren baskısıyla yapmaz. İşte bu yüzden de Türk-İş, herkesin hedefindedir. Bu yüzden de Türk-İş başkanı, genel sekreteri ne düşünürlerse düşünsünler, konuşurken bu gerçeğe göre konuşmak zorundadırlar.
Tıpkı Cumhurbaşkanının OHAL’i grevleri engellemek için ilan ettiklerini söylediğinde, bu sözlere karşı yapılan açıklamada olduğu gibi.
İşte o açıklamaya hükümetin yanıttıdır Hak-İş’li bakan.