Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
22 Şubat 2018
TÜRK ŞEKER FABRİKALARI, ABD’Lİ CARGILL İSTEDİ DİYE Mİ SATILIYOR?

Bir sabah uyandık ki, Şeker Kurumu kapatılmış. AKP’nin Bakanları, 27 Kasım 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda karar alıyor, ne Meclis’e danışıyor ne de ilgili örgütlere, Türkiye’nin ulusal şeker sektörünü yönlendiren kurumu ortadan kaldırıyor.

TÜRK ŞEKER FABRİKALARI, ABD’Lİ CARGILL İSTEDİ DİYE Mİ SATILIYOR?

Bir sabah uyandık ki, Şeker Kurumu kapatılmış. AKP’nin Bakanları, 27 Kasım 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda karar alıyor, ne Meclis’e danışıyor ne de ilgili örgütlere, Türkiye’nin ulusal şeker sektörünü yönlendiren kurumu ortadan kaldırıyor. Meclis’te tartışılmasını da istemiyorlar. Kanun Hükmünde Kararname…

Neden kararname?
 
Şeker Kurumu’nun ulusal güvenlikle nasıl bir ilişkisi olabilir ki?
 
Ekonomide köşe taşı değerinde bir kurum neden Meclis’in tartışmasından kaçırıldı?
 
Taşeron işçisine kadro meselesi ve FETÖ’cülerin devletten atılması hakkındaki uzun metnin arasına sokuşturmanın sebebi ne?
 
Kimin ihtiyacı? Pancar üreticisi mi istedi? Şeker fabrikalarının önünü mü tıkıyordu?
 
Herkes şokta… Ulusal kaygılarla bir izahı olan varsa beri gelsin.
 
Hükümetin ağzını bıçak açmıyor. “Ben yaptım, oldu” diyor sadece.
 
DİKKAT ÇEKEN İKİ RAPOR
 
Çok geçmedi, iki rapor sızdı ortalığa. Birinin adı “Ulusal Şeker Piyasası ve Düzenleyici Reform Arayışları”, diğerinin ise “Şeker Piyasası Mevcut Durum ve Değerlendirme Raporu.”
 
Raporların adına bakınca, bizim kurumlardan ya da sektördeki örgütlerden biri hazırladı sanırsınız. Ziraat Odaları, Ziraat Mühendisleri Odası, Pankobirlik, belki de Şeker-İş…
 
Hiçbiri değilmiş meğer.
 
Dahası, bırakalım Şekerle ilgili bu kurum olmasını, milli bir kurum bile değilmiş meğer.
 
Sıkı durun şimdi.
 
Raporu hazırlayan, Amerika’nın şeker tekeli Cargill…
 
Afalladınız değil mi?
 
Türkiye’nin şeker sektörü hakkında Bakanlara rapor hazırlayana bakar mısınız? Eğer hükümet, bu şirketten bu sektör için raporu kendisi istedi ise, milli skandaldır.
 
Yok, eğer hükümet istemedi de, şirket işgüzarlık yapıp kendiliğinden hazırladı ise, bu da başka bir skandaldır, küstahlıktan da öte durumdur.
 
Olay şu ki hükümete rapor hazırlayan, Türkiye’nin ulusal şeker sektörünü ele geçirmek, tasfiye etmek isteyen, bu uğurda aleyhindeki yüksek yargı kararlarını bile çiğneyecek kadar pervasız davranan Cargill şirketidir.
 
“İnsan sağlığına zararlı, gıdalarda kullanılması tehlikeli” diyen bilim insanlarının giderek çoğaldığı mısır şurubunu üreten şirkettir…
 
Bu şirketin ABD için önemini anlamak için şunu hatırlamak yeterlidir; Sene 2003. AKP Hükümete yeni gelmiştir. Taa Amerika’dan resmi olmayan bir konuk gelir ve özel görüşme yapar o günlerde.
 
Bu, ABD’nin eski başkanlarından George H. W. Bush’dur.
 
Yani Afganistan’ı işgal eden, yerine geçen oğlu da Irak’ı ışgal ederken ona yol gösteren Bush… Türkiye’ye geldiği günlerde Irak’ın işgali sürmektedir, Conilerin çizmeleriyle girdiği camiler, ırzına geçtiği kadınlar, kumlara gömülen on binlerce Arap, herkesin malumudur artık.
 
Türkiye’de kimsenin bilmediği Cargill’in önündeki kapılar, o görüşmeden sonra “açıl susam” misali açıldı, “fabrikalarınızı satın” diyecek küstahlık noktasına, döşenen taşların üstünde geldi.
 
CARGİLL ZİL TAKIP OYNAMAYACAK MI?
 
Şimdi de başka sorular geliyor akla;
 
Şeker fabrikalarımızın rakibi olan, şeker sektörümüzü tasfiye ederek pazarını ele geçirmeye çalışan, şeker fabrikalarımızın ürettiği pancar yerine mısır şurubu üreten bir şirkete, kendi şeker sektörümüz hakkında rapor düzenletmek hangi aklın işidir?
 
Bu durum, Afrin’de Amerika ve PKK’ya karşı savaşan Türk Ordusu’nun komutanları hakkında, ABD Genelkurmayı’ndan rapor istemeye benzemiyor mu?
 
Böyle bir yerin raporundan başka bir öneri çıkmayacağını anlamamak çok mu zor? Doğal olarak Cargill de diyor ki, “şeker sektörünüz zarar ediyor, satın, kapatın.” (Bu raporlardan bazı bölümleri sonraki günlerde bilginize de sunacağım.)
 
Sonuçta, Şeker Kurumu’nun kapatılmasındaki manayı daha milletçe çözememişken, başka bir vurgunla, pancara kotadan beter saldırıyla karşılaşıyor Türkiye’nin milli şeker sektörü. Şeker fabrikalarımızı satmaya kalkıyor hükümet. Hem de bir, üç değil, tam 14 fabrika…
 
Yine sorular;
 
1-) Türkiye’nin şeker fabrikalarını satmak, pancar üreticisine, melasçıya, süt üreticisine, damızlık sığır yetiştiricisine, şeker işçisine, velhasıl ulusal şeker sektörümüze nasıl bir yararı sağlayacak?
 
2-) Şeker fabrikalarımızı satarsanız, Cargill zil takıp oynamayacak mı?
 
3-) Sınırımıza, 5 bin TIR silah ve PKK ile dayanan Amerikan emperyalizmine karşı Türk Ordusu vatanımızı savunmak için kahramanca savaşır, hatta canını verirken, sadece bir Amerikan tekelinin işine yarayacağı aşikar olan bir işe kalkmayı izah edecek bir vatanseverlik var mı?
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.