Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Mart 2018
DEMOKRASİ EĞİTİMLE BESLENİR

Tarihteki diktatörlerin çoğu aile çevresinde ve okullarda kötü eğitim almış veya eğitimini yarım bırakmış demogoglardır.

DEMOKRASİ EĞİTİMLE BESLENİR

Tarihteki diktatörlerin çoğu aile çevresinde ve okullarda  kötü eğitim almış veya eğitimini yarım bırakmış demogoglardır.  

Söz gelimi Hitler, on üç yaşında tüberkülozdan babasını kaybetmiş,  daha sonra ağır bir ciğer hastalığı geçirmiş, doktorun tavsiyesiyle bir yıl kadar okuldan ayrı kalmış, sonra da maddi sorunlar nedeniyle okula geri dönememiştir.   
 
Irak diktatörü Saddam, 1956’da dayısı tarafından askeri akademiye girmesi için teşvik edilmiş, ancak akademi giriş sınavlarında başarısız olmuştur. 1957’de Baas Partisi’ne girmiş, suikastlara karışmış, sonradan Mısır’da ve Bağdat’ta hukuk fakültesine gitmiştir. 
 
Asıl adı Yosif Visaryonoviç olan Stalin, 18 Aralık 1878’de Gori’de dünyaya geldi. 7 yaşında çiçek hastalığına yakalandı ve bu hastalık yüzünde kalıcı izler bıraktı. 10 yaşında rahip okuluna devam etti. 12 yaşına geldiğinde geçirdiği iki at arabası kazası sonucu sol kolu sakatlandı ve hayatı boyunca tam iyileşmedi. 16 yaşında Gürcü Ortodoks Rahip Okulu’na gitmeye hak kazansa da, burada otoriteye karşı başkaldırıp huzursuzluk çıkardığı için 1899 yılında okuldan atıldı. 
 
Kendisine Stalinci denilen ve Stalin üstüne doktora yapmış olan Rusya EĞİTİM ve Bilim Bakanı Olga Vasilyeva, bu yakıştırmaya tepki göstermiş, Stalin’i tiran olarak nitelemiş ve şu beyanda bulunmuştu: 
 
“Tiranlığı besbelli bir insan olan Stalin’e karşı bakış açım nasıl olabilir ki? Bu insanın vicdanında siyasi baskı kurbanları var. Fakat bununla birlikte bu insanın bir devlet adamı olduğunu da kabul etmek zorundayız. Ben, genel olarak onu çok büyük eksilere sahip büyük bir siyasetçi olarak görüyorum. Bu benim görüşüm, bu yüzden beni Stalinci kabul etmek yanlış.”
 
Türkiye’de hesapsız ve kaba cesaret için “Cahil Cesareti” denilir. Belki de bu diktatörler ve tiranlar cehaletleri nedeniyle bu kadar korkusuz oldular. Zira bütün diktatörler ya diktatörlükleri sırasında veya sonrasında toplum tarafında dışlanmış veya yargılanmıştır.  
 
Elbette diktatörler içinde eğitimli olanlar da vardır. Ancak insanlığa zarar vermiş olanlar genellikle eğitimsiz ve cahil cesaretine sahip olanlardır. 
 
EĞİTİM, demokrasi bilincini artırır. EĞİTİMsiz bir toplumda demokrasinin tüm kurallarıyla yerleşmesi ve sağlıklı sürdürülmesi mümkün değildir. Sovyetler Birliği’nde okuma yazma oranı yüzde 100 idi. Halkın refâhı düşüktü ve fakat tamamı eğitilmiş bir toplumdu.  İdeolojik eğitim ön planda olmasına rağmen, eğer Sovyetler eğitimsiz bir toplum olsaydı 1991’de piyasa ekonomisine geçme hareketini başaramazlardı.  
 
Mihail Gorbaçov da Sovyetlerden gelen baskıyı azaltmak için Glasnost (açıklık) ve Perestroyka (yeniden yapılandırma)  politikaları, halkın daha çok bilinçlenmesine neden oldu ve sağladığı özgürlük ortamından yararlanan tüm bastırılmış görüşler daha rahat kendilerini ifade ettiler. 
 
EĞİTİMsizlik, uygulamada demokrasinin yolunu kapatıyor. Örneğin; 1980 darbesinden sonra Türkiye’de siyasi partiler ve seçim kanunu değişti. Daha önce önseçim yoluyla halkın siyasi sürece katılması ve söz sahibi olması esas idi. 1980 sonrası bu husus partilerin insafına terk edildi. CHP bir seçimde yalnızca kısmen ön seçim yaptı. Diğer partiler hiçbir zaman önseçim yapmadı. Siyasi partilerde lider sultası oluştu. Demokratik olmayan bu uygulamaya karşı halktan hiçbir tepki gelmiyor. Bu eğitimsiz toplumlarda görülen bir biat kültürüdür ve ancak eğitimle kaldırılabilir. 
 
EĞİTİMsiz toplumlarda söz konusu biat kültürünün yaygın olması nedeniyle bazı ülkelerde siyasiler milli duyguları, toplumun inancını ve fakir halkı istismar ediyor ve bu süreç kötü niyetli siyasiler tarafından, kendi siyasi çıkarları için kötüye kullanılıyor. Kamuoyundan etkili bir tepki olmayınca sonuç otokrasiye kadar gidiyor. Venezuela’da böyle olmuştur.  
 
Antik Yunan Filozofu Platon ya da Türkiye’de bilinen adıyla Eflatun (MÖ 427-MÖ 347) demokrasi, bir eğitim işidir diyor ve eğitimsiz toplumlarda demokrasinin işlemeyeceğini şöyle ifade ediyor. “Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecek olanları iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. EĞİTİMsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar. Demokrasi despotluğa dönüşür.”
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.