İşçi kenti Gebze, özelleştirmeye karşı tepkilere sahne oldu. Seçim arefesinde kutlanan 1 Mayıs’a katılan binlerce işçi, ellerindeki Türk bayrakları ve sendika flamalarıyla Kent Meydanı’nı coşkuyla doldurdu. Davul zurnayla çekilen halaylar renkli görüntüler oluştururken işçiler eşleri ve çocuklarıyla yoğun katılım sağladı.
Gebze Sendikalar Birliği’nin öncülüğünde Gebze Kent Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçiler alanı hınca hınç doldurdu. Etkinliğe bu yıl Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ve Yönetim Kurulu, Tez Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve EĞİTİM SEKRETERİ Mustafa Mesut Tekik, Birleşik Kamu-İş Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yeşildağ da katılım sağladı, siyasi partiler ve kitle örgütleri de destek verdi.
TALEPLER SLOGANLARDA
Saat 9.30’da Trafo Meydanı’nda toplanarak Kent Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen emekçiler alana büyük coşkuyla girdi. Yürüyüş boyunca isçiler, ellerinde taşıdıkları dövizlerle, attıkları sloganlarla kıdem tazminatı, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve sendikal örgütlenmeye ilişkin sorunlarını, taleplerini ifade etti. Emekçiler, "Şeker vatandır vatan satılamaz", "Sendikal hakkımız engellenemez", "Greve uzanan eller kinisin" sloganlarıyla hükümeti uyardı.
İSTİKLAL MARŞI OKUNDU
Yürüyüşün ardından bütün katılımcıların alana ulaşmasıyla devam eden etkinlikte 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Alandaki tüm sendikalar adına Gebze Sendikalar Birliği Dönem Sözcüsü Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz kürsüden emekçilere seslendi. "İnsanca yaşamak, alınterimizle ürettiğimiz değerlerden adil pay almak istiyoruz" diyen Akyüz, "Ancak iktidar bugün ülkemizin tüm değerlerini günübirlik kararlarla satıp savmakta, bir mirasyedi gibi davranmaktadır. Sermayenin çıkarları için şeker fabrikaları haraç mezat satılmaktadır. Anadolu’nun birçok kentine dağılmış olan şeker fabrikaları, vatandır satılamaz! Bu fabrikaların satışı, vatana ihanetle eşdeğerdir. Kamu kuruluşlarının satışından hemen vazgeçilmelidir" sözleriyle hükümeti uyardı.
‘DEMOKRATİK İŞLEYİŞ TESİS EDİLMELİ’
Konuşmasında OHAL’in keyfi baskı ve yasakların, işten çıkarmaların bahanesi haline getirilmesine, bu yolla emek mücadelesinin önüne set çekilmesine karşı çıktıklarını belirten Akyüz, şöyle devam etti: "OHAL boyunca, başta metal işkolunda olmak üzere verilen birçok grev erteleme kararı fiili bir yasağa dönüşmekte, işçi sınıfının en temel mücadele silahı elinden alınmaktadır. Grev ertelemeleri, eylem yasakları ve sermayenin önünü açan uygulamalar, OHAL’in gerçek amacı olarak en yetkili ağızlardan defalarca dile getirilmiştir. OHAL derhal kaldırılmalı ve demokratik işleyiş bir an önce tesis edilmelidir!"
‘TERCİHİMİZ CUMHURİYETTEN YANA OLACAK’
Akyüz, 24 Haziran seçimleri öncesinde emeğin sesini bu meydandan yükseltiklerine dikkat çekerek, "Mesajımız nettir: Seçimde emekçiler; tercihini demokrasiden ve Cumhuriyetimizin kazanmalarından yana yapacaktır. ‘Geliyorum’ diyen krizin faturasının emeğe kesilmesine karşı çıkılacaktır. Emekten ve adaletten yana politikalar desteklenecektir" ifadelerini kullandı. Geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığının her geçen gün arttığını söyleyen Akyüz şöyle konuştu: "Emeğin ekonomik büyümeden aldığı pay giderek azalmaktadır. Asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırının bile altındadır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi adil olmayan vergi politikalarıyla cebimizdekini de alıyorlar.
‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’
İşçi sınıfını büyük bir cendere altına sokuyorlar. Kıdem tazminatımıza göz dikiyorlar. Güvencesizleştirme ve taşeronlaşma yaygınlaşıyor. Esnekleşme saldırısı, hız kazanıyor. Bu soranları çözdüğünü iddia eden kamuda taşeron düzenlemesinin, yeni mağduriyetlere ve kamuda ayrımcı uygulamalara yol açtığını hepimiz biliyoruz. Kamu emekçilerine performans dayatması ile güvencesizleştirme saldırısında düğmeye basıldığını görüyoruz. Bugün emekçilere kölelik koşullarında çalışma dayatılıyor. Bu nedenle her yıl, iş cinayetlerinde binlerce işçi kardeşimiz ölüyor. Artık fabrikalarda, tezgahlarda ve madenlerde bu teröre daha fazla kurban vermek istemiyoruz."
GEBZE’de alanlarda olan işçi önderlerinin mesajlaro netti. Emekçilerin gasp edilen haklarına meydanlarda birleşerek karşı koymak gerektiğini belirten işçi önderleri, yaklaşan seçimde emek cephesinin tercihinin önemine vurgu yaptı.
İşçi önderleri: Yaklaşan seçimde emek cephesinin tercihi önemli
Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu: Gebze her zaman gerçek 1 Mayıslann kutlandığı, işçinin olduğu alan. Emeğin ve vatanın birliğini, bütünlüğünü savunan insanlar 1 Mayıs’ı kutlamak için buradalar. Ülkemizin çok ciddi sorunlan var. Bunun en önemlisi ülkemizin bağımsızlığıyla ilgili. Bütün kamu kuruluşlarının peşkeş çekildiği bir dönemdeyiz. Bunun yanında işçilerin kıdem tazminatı, taşeron işçilerinin kadro problemleri var. Sendikal örgütlenmenin önünde engeller var. İşverenin hegemonyası altında insanlar inim inim inliyor. Hep birlikte bunlan dile getirmemiz gerekiyor. Tabii ülkenin birlik ve bütünlüğünün tehlikede olduğu dönemde bizim farklı kutuplarda ayrışmak yerine gerçek anlamda bu ülkeyi seven insanlarla birlikte kucaklaşarak 1 Mayıs’ı kutlamamız gerekiyordu. Onun için biz Gebze meydanında birleştik.
Kristal-iş Gebze Şube SEKRETERİ Ünsal Civelek: İşçi olarak alanlardayız. Taşeron işçilerine kadro, atanamayanların atanması için taleplerimizi haykıracağız. . 6 milyona yakın işsiz var; iş cinayetleri, iş kazaları yaşanıyor… Sesimizi duyurmak için Gebze Kent Meydanı’nda 1 Mayıs’ı coşkuyla kutluyoruz.
Tekgıda-İş Evyap İşyeri Temsilcisi Cemil Otlu: 1 Mayıs, emekçinin 150 yıllık mücadelesinin zirve noktası bizim için. İnsalnarın emeğinin, alınterinin çalındığı bir dönemde hakkımız olanı meydanlarda alamazsak, bir araya gelemezsek, örgütlü olduğumuz işyerlerinde de gücümüz zayıflıyor. Türkiye şu anda önemli bir dönüm noktasında, seçime gidiyoruz, işçilerin gasp edilmiş haklarının farkında olması gerekiyor. Şeker fabrikalannın özelleştirilmesi bizim için milli servetin kaybedilmesi demek. Belirli süreli sözleşme ile çalışmayı yaygınlaştınp kıdem tazminatını kaldırmak istiyorlar. Mücadele alanımız geniş. Çalınmış haklarımız o kadar çok ki, hangi birini söylesek; alt alta yazsak kitap olur.
İşçiden 1 Mayıs şiiri
Tekgıda-İş Sendikasına üye işçilerden Sezai Karakurt, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’yle ilgili yazdığı "Emek" adlı şiirini kürsüden okudu. İşte o şiir:
EMEK
Asırlardır direniyoruz
Geleceğimiz için yürüyoruz
Meydanlardan sesleniyoruz
El açmak değil hak istiyoruz
İştir bizim teknemiz
Bir ömür servetimiz
Yoktur başka derdimiz
Yegane tek sebebimiz
Aşktır bizim ocağımız
Çaresizlik dert ortağımız
Bugünümüz yarınımız
Kalan en son varımız
Emektir bizim alınterimiz
Gelecekteki tek sermayemiz
Bir ana sütü gibi tertemiz
İşte bunun içindir mücadelemiz