Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Haziran 2018
DEVLET NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Dünya tarihinde devletin piyasa ekonomisi içindeki yeri ve piyasa ile karşılıklı ilişkileri her zaman farklı tartışma konusu olmuştur.

DEVLET NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Dünya tarihinde devletin piyasa ekonomisi içindeki yeri ve piyasa ile karşılıklı ilişkileri her zaman farklı tartışma konusu olmuştur. Klasik iktisatçılar devleti zorunlu kötülük olarak tarif etmişlerdir.

Aslında dünyada, küresel krizlerin ortaya çıkmasının ve bir ülkede iktisadi istikrarın bozulmasının en büyük nedeni, devlet- piyasa dengesinin bozulmasıdır.
 
Devlet – piyasa dengesini, toplumun ihtiyaçlarına, ekonomik konjonktüre ve kalkınma modeline uygun olarak tutmak gerekir. 
 
Yalnızca vergi toplayan ve harcayan bir devlet anlayışı yanlıştır. Hükümetler devlet gücünü kullanarak, kaynak yaratmasını, istihdam yaratmasını ve yaratılan bu kaynakların adil bölüşümünü de sağlayan bir güç olmalıdır.
 
Türkiye de devlet- piyasa ilişkisi yanlış anlaşılmıştır.
 
Denge bozulmuştur. Devleti yeniden yapılandırmak gerekiyor. 
 
Ekonomide toplumsal faydası, özel faydasından daha yüksek olan, 
 
* Yol, su, liman gibi altyapı yatırımlarını devlet yapmalı ve işletmelidir.
 
* Piyasanın bozulması ve tekelleşmeye yol açabilecek doğalgaz, telefon, elektrik dağıtımı gibi doğal tekelleri devlet yapmalı ve işletmelidir. Örneğin, Telekomun satış geliri ile dış açık kapatılmıştır. Ancak hayat boyu yurt dışına kar transferi olacağından, Türkiye kaynak kaybeden bir ülke olacaktır.
 
* EĞİTİM ve sağlığı ya devlet yapmalı veya devlet kontrolünde olmalıdır. 
 
* Buna karşılık devletin, otel işletmeciliği yapması, elbise ayakkabı üretmesi, devlet piyasa dengesini bozar. Devlet eliyle haksız rekabet yaratılmış olur. 
 
* Ve devlet şeffaf olmalıdır. Bu güne kadar siyasi istikrarlar en fazla yanlışları kılıfına uydurarak devlette şeffaflığı bozdular.
 
Öte yandan, Türkiye de devlete, sanayileşmiş bir ülke gözüyle bakıyoruz. Oysaki bizde rekabet şartları gelişmiş ülkelerde olduğu gibi değil. Birçok sektörde sayılı firma var.. Et örneğinde olduğu gibi piyasanın başıboş bırakılması spekülasyona neden olabiliyor.
 
Yahutta MB faizler yüzde 5 artınca, bankalar kredi faizlerini yüzde 10 artırabiliyorlar.
 
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, devletin görevi bu gibi sekülatif fiyat dengesizliklerini ve istismarları önleyerek piyasanın çalışmasını sağlamaktır. Elbette bunu yaparken, yasaklarla yapmayacak. İktisat politikası araçlarıyla yapacaktır. 
 
Aslında siyasi iktidar piyasayı ve devleti doğru anlayabilseydi, inşaat sektöründe bugünkü sorunlar yaşanmazdı.
 
Normalde inşaat sektörünün durgun olduğu dönemlerde, TOKİ konut üretimini artırabilirdi. Sosyal amaçlı konutlara ağırlık verebilirdi. Sektörün canlandığı dönemlerde ise azaltabilirdi. Konjonktürü dengelerdi.
 
Oysaki TOKİ inşaat sektörünü sürekli olarak ekonomiyi canlandırmak için kullandı. Yandaş zenginler yarattı. Devlet imtiyazlarını kullanarak özel sektöre karşı haksız rekabet oluşturdu.
 
Yine bizde ekonomi yönetimi maalesef devleti sosyal fayda yaratacak, piyasayı düzenleyici veya yol gösterici olarak görmüyor… Bu nedenle sosyal faydası olan yatırımları da altyapı özelliği gösteren yatırımları da özelleştiriyor. Bunlar özel sektör elinde birer tekel halinde devam ediyor.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.