Çocukların üzerinde çalışma hayatıyla birlikte sorumluluğun arttığını kaydeden Gürer, şunları söyledi: ‘Artan ekonomik sorunlar, çocuk işçi sayısında da artışa neden oluyor. Araştırmalara göre çocuk işçi sayısı 2 milyonu aştı. Yasak olmasına rağmen çocuklarda çalışma yaşı 10’a kadar düştü. Çalışmak zorunda kalan çocuk sayısındaki artış hak ihlali, istismar, iş cinayeti gibi olumsuzlukları da beraberinde getiriyor Resmi verilere göre 2013 yılında 59, 2014 yılında 54, 2015 yılında 63, 2016 yılında 56 ve 2017 yılında 60 çocuk iş yerinde hayatını kaybetti. 

 

Karın tokluğuna çalıştırılan, fiziksel ya da ruhsal şiddete maruz kalan çocukların yaşadığı mağduriyeti önleyici yasal düzenlemeler zaruri hale getirilmeli. Çocuk işçiliğin artmasındaki temel nedenlerin başında artan yoksulluk geliyor. 

 

Ekonomik sıkıntı yaşayan aileler, çocuklarını ev ekonomisine katkı sağlaması için çalıştırmak zorunda kalmış, işletmeler de sosyal güvenceden yoksun işçi çalıştırarak kendi yaşadığı ekonomik sorunlara, yasal olmayan yöntemlerle çözüm bulma yoluna gitmiştir. Bu vahim tablo, ülkemizde yaşanan ekonomik krizin en önemli yansımalarından biridir." Çocuk işçilerin en çok tarım ve hizmet sektöründe çalıştırıldığını ifade eden Gürer, şöyle devam etti: ‘Atık kağıt toplama, mendil satma, seyyar satıcılık, lokanta ve benzeri işyerlerinde de çalışan çocuk sayısındaki artış son yıllarda dikkat çekiyor. 18 yaş altı çocuk işçi sayısı yüzde 100 oranında arttı. Çocukların yüzde 46’sı ücretsiz aile işçileri olarak belirlenirken, karın tokluğuna çalışmak zorunda kalan çocuk sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur. Çocuk işçiliğinin artmasıyla kayıt dişilik da arttı."