Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Eylül 2018
SPEKÜLATİF ATAK

Ekonomik veriler ekonomide bir spekülatif atak olduğunu ve siyasi iktidarın bu gidişi görmek istemediğini gösteriyor. Krizi bile, algı yaratarak, dış politikada kullanıyor.

SPEKÜLATİF ATAK

Ekonomik veriler ekonomide bir spekülatif atak olduğunu ve siyasi iktidarın bu gidişi görmek istemediğini gösteriyor. Krizi bile, algı yaratarak, dış politikada kullanıyor.

Önce bu bu spekülatif atağın nereden ileri geldiğini iyi tespit etmek gerekir . Bunun nedeni Trump değildir. Zira Trump’ın dünya sermaye hareketlerini etkileme gücü sınırlıdır. Söz gelimi FED daha etkilidir. Kaldı ki Trumph Çin ve AB içinde yaklaşık benzer söylemlerde bulundu. Yuan ve Euro yerli yerinde duruyor.
 
Dahası kur artışını Trump’a yüklersek, hem Türkiye’nin ne kadar bağımlı olduğunu söylemiş oluruz; Hem de Trump’a olduğundan fazla değer vermiş oluruz.
 
ABD merkezli firmaların Türkiye’de 85 milyar dolarlık yatırımları var. Eğer bir Trump terörü varsa, ucu bunlara da gitmez mi ?
 
Türkiye de bu sorunun temelinde iktisadi bünyenin zayıf düşmesi yatmaktadır. Bu durumu üşüten birisinin mukavemet gücü azaldığı için, gribe daha kolay yakalanmasına benzetebiliriz.
 
Bir ekonomide, piyasada oligopol yapı ve kartelleşme yoksa, Sermaye piyasasına Manipülasyon ve spekülasyon hakim değilse, finans sektörü ile Reel sektör arasında denge varsa ( Balon yoksa ), tasarruf- tüketim dengedeyse, dış denge varsa, hukuki altyapı olan hukukun üstünlüğü varsa, ekonomik yapı veya bünye sağlam demektir. Bünye sağlamsa spekülatif sermaye de etkili olamaz.
 
Merkez Bankası, ‘’Son dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret ettiğini açıklayarak, ‘’fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. ‘’ diye açıklama yaparak, faizleri artıracağı mesajını verdi.
 
Merkez bankası faizleri artırırsa bu atağı önleyebilir mi?
 
Her şeyden önce bu tür krizlerde faiz veya başka bir iktisat politikası aracı tek başına etkili olmaz. Tüm araçların birlikte ve koordineli olarak bir istikrar paketi içinde kullanılması gerekir.
 
Merkez Bankası gösterge faiz oranı yüzde 17,75 tir. Piyasada 5 yıllık bono faizleri yüzde 26 ‘dır.
 
Kurlarda spekülatif atak başladığı zaman Merkez Bankası faizlerde daha yüksek artış yapsaydı, TL bu kadar değer kaybetmezdi. Maalesef bekleyerek geç kaldı. Panik oluştu. Kur artışı enflasyona yansıdı.
 
Şimdi etkili olması için faizleri daha çok artırmak lazım. Bu artış belki bir süre spekülatif atakları geçici engeller ve fakat ekonomik yapı zayıf olduğu için, Hukuki ve siyasi altyapı sorunları yaşadığımız için, üretici ve tüketici güven bunalımı yaşadığı için kurlar yeniden tırmanabilir.
 
Öte yandan nominal faizleri enflasyonun üstüne çıkarmak gerekir. Enflasyon verileri TÜFE artışının artarak devam edeceğini gösteriyor. Bu durum reel faizleri de istikrarsız yapacaktır.
 
Faizlerin talep ve maliyet üstünde etkileri var.
 
İstikrarlı bir ekonomide Yüksek faiz talep artışını kısıtlar. Çünkü yüksek reel faiz varsa tüketimin maliyeti artacaktır. Ne var ki yüksek enflasyonda TL ‘den kaçış olduğu için, bu defa dolara ve altına talep artar. Kur artışı devam eder. Kur artışı da, üretimin ithal mallarına bağımlı olması nedeni ile, üretim maliyetlerini artırır ve sonuçta bu artış enflasyona yansır.
 
Öte yandan yine yüksek faiz üretim maliyetlerini artırır. İşletme kredilerinin yüzde 40’ oranlarına kadar çıktığı anlaşılıyor. Kredilerde Yüksek reel faizde elbette üretim maliyetlerini artıracaktır ve enflasyona yansıyacaktır.
 
Sonuçta siyasi iktidarın istikrar önlemlerinde geç kalması, ekonomiyi spekülasyona açık hale getirmiş ve faiz – kur – enflasyon kısır döngüsü içine sokmuştur.
DİĞER HABERLER
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI

Martta açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL Günlük maliyet 555 TL

GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK
GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK

Türkiye, şubat ayında yüzde 71.1 ‘e ulaşan gıda enflasyonuyla dünya ülkelerine fark attı.

WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER
WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER

IMF başkanlığına Georgieva yeniden seçildi. Şimşek, Dünya Bankası ile finansman anlaşması imzalandığını açıkladı. Washington İkizleri IMF-DB derinleşen gelir ve servet dağılımı bozukluklarının başlıca sorumluları.

TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)
TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)

1992 yılında çalışma hayatında önemli değişikliklerin yaşandığı günlerde iş güvencesi talebi öne çıktı.