İşçi eylemlerinin biçimini ve sonucunu, sorunun kendisi, zaman, koşullar ve haklılık belirler. Toplumda kabul görmek ve gücün ne kadar büyütüldüğü, iktidarın tavrı ve gücü belirler. Liderin ciddiyeti, birikimi ve biriktirilen toplam tecrübe belirler.
İşçi sınıfının dağarcığındakileri merak edenler, örneğin TEKEL direnişine bakmalılar.
İŞÇİ SINIFI NEYMİŞ GÖRELİM
Fabrikaları satılıp kapatılmıştı, diğer kurumlara gitmek istiyorlardı. 8.500 kişilerdi. Hepsi değil, 2.500’ü kalktı, 14 Aralık 2009’da Ankara’ya geldi. 78 gün sürdü eylem. Amaçlarının çok ötesinde sonuçlar yarattılar.
1) Sendikacılık saygınlık kazandı
Özelleştirme hızlı o sıra. Dosyalar piyasada, sendikacı zaafları gazete manşetlerinde… Amaç, sendikacıyı dosyayla teslim alarak fabrikaları engelsiz satmak… Sendikacı için itibarsızlık günleri…
Tekgıda-İş yöneticileri, bir yıldır aidat almadığı işçilere sahip çıkmış, mücadeleye önderlik ediyor. Milletin bağışı ise kuruşu kuruşuna ilan ediliyor. Bu tutum, itibarsızlığı kırdı, sadece işçi değil, toplum da güvendi Tekgıda-İş’e. Ve giderek sendikacılara…
2) Toplumsal korku kırıldı
Ergenekon ve balyoz operasyonları… İki kişinin bile yan yana gelmekten korktuğu yıllar. İşçi Partisi (Vatan Partisi) mücadele ediyor sadece. Derken, 2.500 Tekel işçisi de çıktı sahneye. Korku paramparça oldu.
Millet varı yoğu ile işçiye destek olmaya başladı.
3) Bölücü açılım planı rafa kalktı
PKK açılımı günleri… Toplum çözülmeye yüz tutmuş. Bölücülük revaçta.
İşçi Ankara’ya, Sakarya caddesine gelince, işçinin sihirli gücü, birleştirici etkisi sardı bütün milleti. Açılım planları boşa çıktı. Abdullah Gül, ‘fırsat kaçtı’ diye itiraf etti.
4) Parçalanmak üzere olan Türk-İş birleşti
Özelleştirmeler, işçi sorunları tırmanmış, Türk-İş kaynıyor. Sessizliğe tepki gösteren 9 sendika, 18 Aralık 2009’da açıklama yaptı; “Türk-İş Konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeli, diğer konfederasyonlarla ortak mücadele etmeli. Aksi halde Türk-İş’ten ayrılmak, yeni bir konfederasyon kurmak gündeme gelebilir”. Türk-İş parçalanmak üzere…
TEKEL işçisi imdada yetişti. Türk-İş birleşti, aylardır toplanmayan Başkanlar Kurulu toplandı, Tekel mücadelesini sahiplendi. 17 Ocak’ta Türk-İş, 200 bin kişilik miting yaptı. Tekel işçisi Türk-İş, 2.500 işçi 200 bin işçi olmuştu.
5) Konfederasyonlar birleşti
Türk-İş’ten sonra konfederasyonlar da birleşti. Türk-İş, DİSK, KESK ve T. Kamu-Sen, “4/C’nin ve kuralsız, güvencesiz uygulamaların kaldırılması için, çalışma yaşamının tüm sorunları için ortak bir mücadele” kararı aldılar. Mücadeleyi “sulandıran” Memur-Sen ve Hak-İş’i dışarıda tuttular.
6) Hükümeti korku sardı
Halk Tekel mücadelesine hak verdi, sahip çıktı. AKP’de istifalar başladı. AKP yöneticileri, partide Tekel için açıklamayı yasakladılar. Anketler yayınlandı peş peşe. AKP’ye destek yüzde 30’a düşmüştü. Başbakan, hemen her gün Tekel işçileri aleyhine konuşuyordu. Büyük bir halk hareketinin gelmesinden korkuyorlardı.
7) Sendikalar barajda boğulmak isteniyordu
AKP, sendika üyeliğinin hesaplanma yöntemini değiştirerek, sendikaları baraj altında bırakma hazırlığı yapmıştı. DİSK’in tamamı, Hizmet-İş dışındaki Hak-İş’in tamamı, Türk-İş’te ise 26 sendika barajda boğulacaktı. Plan, sendikal hareketi bitirmekti. 17 Ocak’ta uygulanacaktı. Tekel işçisi sendikaları barajda boğulmaktan kurtardı. Plan 1 yıl ertelendi, sonra da uygulanamadı.
8) 4/C’de büyük iyileştirme
Hükümet, 4-C mensuplarının koşullarında iyileşmeye mecbur kaldı. 1 aydan sonra sebepsiz işten çıkarabilme, iş bitimine kadar fazla mesai ücreti vermeden çalıştırabilme, 1 yıllık belirli süreli sözleşme değişti.
Ücret arttı. Sözleşme süresi 10 aydan 11 aya çıktı. 22 gün izin eklendi. İşten çıkarmalarda tazminat hakkı sağlandı. Ayda en fazla 2 gün hastalanabilme hakkı, yılda 30 güne çıkarıldı.
9) Köle ticareti tasarısı Meclis’ten çekildi
AKP, 2016 sonunda çıkardığı “köle ticareti” denilen Özel İstihdam Büroları yasasını, o günlerde çıkarmaya niyetlenmişti. Tekel direnişi, bu niyeti de rafa kaldırttı.
Eylem sonrası evine dönen işçinin büyük kısmı, yol açtıkları bu sonuçların çoğundan habersizdi.
Doğru önderlikle işçi sınıfı, sadece işçileri değil, toplumun bütün sınıf ve tabakalarını etrafında birleştirir. Gerici ve bölücü planlar berhava olur, toplumsal ilerleme hızlanır, devrim niteliğinde sıçramalar olur.