Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Kasım 2018
2019 BÜTÇESİ: HİZMET ÜRETİMİNDEN YOKSUN VE EMEK KARŞITI (2)

Cumhurbaşkanlığı tarafından Meclise sunulan 2019 Yılı Bütçesi kamu hizmeti üretimi açısından önceki bütçe önceliklerinin ve uygulamalarının aynen sürdürüleceğini gösteriyor.

2019 BÜTÇESİ: HİZMET ÜRETİMİNDEN YOKSUN VE EMEK KARŞITI (2)
Geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı tarafından Meclise sunulan 2019 Yılı Bütçesi kamu hizmeti üretimi açısından önceki bütçe önceliklerinin ve uygulamalarının aynen sürdürüleceğini gösteriyor. Geçmiş bütçe uygulamaları, bütçenin ait olduğu yılı izleyen iki yılın öngörülerinin OVP ve OVMP örneklerinde olduğu gibi kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor. Örneğin 2017 yılı bütçesinin 2018-2019 öngörüleri, 2018 yılı bütçesinin 2018-2019 ve 2019 yılı bütçesinin 2019 öngörüleriyle hiçbir şekilde örtüşmüyor. Bütçe yılı sonrası iki yılın öngörülen yasal zorunluluk nedeniyle hazırlandığı için ciddiye alınmıyor. Kriz döneminde ise öngörüler tümüyle çökmüş oluyor. Nitekim 2008-2009 krizinde öngörüler yerle bir olmuştur, içinde bulunduğumuz kriz koşullarında 2019 Yılı Bütçesi’nin 2020-2021 döneminin öngörülerini ciddiye alıp üzerinde tartışma yapılması anlamlı değil. Gerçi bu tespit, bir kriz yılı olacak 2019 için de geçerli. Ancak bütçe önceliklerinin tespiti için 2019 bütçe büyüklüklerinin masaya yatırılması gerekiyor. Dolayısıyla,seçilmiş bütçe kalemleri itibariyle değerlendirmemiz 2019 yılıyla sınırlı olacaktır.
 
2019 yılında bütçe giderlerinde 2018 yılı gerçekleşme tahminlerine göre yüzde 16,9, faiz hariç giderlerde ise yüzde 13,2 lık bir artış öngörülüyor YEP( OVP) ‘ye göre 2019 enflasyon ve büyüme hedeflerinin sırasıyla yüzde 15,9 ve 2,3 olduğu düşünüldüğünde, bütçe giderlerinde yüzde 1 ‘lik reel artışa rağmen faiz ipoteği nedeniyle kamu hizmeti üretiminde yüzde 2,7’ye ulaşan ciddi bir reel gerileme olacağı açıktır. Benzer şekilde, faiz hariç bütçe giderlerinin GSYH’ye oranında da ciddi bir gerileme söz konusu. Bu oran 2018de yüzde 19,9 iken 2019’da 19,0’a geri çekiliyor.2019’da gelinecek düzeyin donemin başlangıç yılı 2002’deki düzey kadar olmasıfyüzde 18,9) düşündürücüdür. Kaldı ki, tablo nüfus artışı dikkate alındığında daha da vahımleşıyor Kışı başına düşen faiz hariç bütçe giderleri açısından 2019’da gelinecek düzey 2002’deki düzeyin de gerisinde kalacaktır. Bu veriler geçmiş bütçe uygulamalarından devralınan "kamu hizmeti üretimi yetmezliği veya kamu hizmeti üretimindeki tıkanmıştık" sorununun 2019’da daha da katmerleşeceğini gösteriyor. Bu durum, büyük ölçüde faiz ipoteğinin 2017 sonrasında yeniden önemli hale gelmesinden kaynaklanıyor.2017’de faiz giderlerinin bütçe ve GSYH içindeki payları sırasıyla yüzde 8,4 ve 1,8 iken bu paylar 2018 ve 2019’da yukarı çıkıyor. 2018’de 9,3 ve 2,0 olarak gerçekleşeceği tahmin edilen bu oranların 2019’da yüzde 12,2 ve 2,6 düzeyinde olması öngörülüyor. Seçilmiş kalemlerden ikincisi personel giderleridir. SGK prim ödemelerinin içerildiği personel giderlerinin GSYH’ye oranı 2018 yılında yüzde 6,3 iken bu payın 2019’da 6,6 olması öngörülüyor. Bu payın 2002’deki düzeyin (yüzde 6,3) çok az üzerinde olması düşündürücüdür. Benzer şekilde, söz konusu kalemin faiz hariç bütçe giderlerindeki payında da bir artış öngörülüyor. Bu pay 2018’de 31,5 iken 2019 da yüzde 34,4 e yükseltiliyor. Bu yükseliş personelin gelirinden ziyade sayısının artışından kaynaklanıyor. Çünkü, taşeron işçilerin bir kısmının işçi kadrosuna alınmasıyla personel sayısında ciddi bir artış kaydediliyor. Söz konusu oranın personel şişirilmesi zoruyla ancak 2002’ye(yüzde 32,3) göre 2 puanlık bir artış gösterebilmiş olması düşündürücüdür. Bu, personel yetmezliği sorunun, 2019’da devam edeceğini gösteriyor. Öte yandan, geçmiş bütçe uygulamalarıyla bugüne kadar bir hayli mesafe kat edilmiş olan kamuda istihdamın esnekleştırılmesı süreci, YEP’te "kamu kurumlarının esnek çalışma ile iş tatmini ve verimi yüksek işgücüne sahip olmaları sağlanacaktır" diye ifade edilen (s 17) düzenlemeyle daha da hızlanacaktır. Kamuda istihdamın esnekleştirilmesinin son aşaması, 657’ye tabı istihdamın tümüyle tasfiye edilmesi olacaktır Önce "belirli süreli sözleşmeli çalışma" esas hale getirilecek ve devlet memurluğu güvencesi çok küçük bir kesim için (polis, asker, savcı, hakim vb) geçerli olacaktır. Sonrasında kadrolu çalışma uygulaması adım adım tasfiye edilecektir. Sözleşmeli personel, performansa dayalı ücret, döner sermaye, hizmet alımları vb. uygulamalarla bugüne kadar bir hayli mesafe kat edilen bu süreç tamamlandığında geçen haftaki yazımızda değindiğimiz yeni kamu işletmeciliği modeli tümüyle tesis edilmiş olacaktır. Böylece kamu çalışanı kamu hizmet üreten kurumuna (işletmesine) ne kadar kazandırırsa o kadar kazanacak ve ücret alacaktır; kazandıramadığında ise tasfiye edilecektir. Çünkü artık bu modelde 657’nın iş güvencesi söz konusu olmayacaktır. Ayrıca,devletin tepe isimlerinin aylık maaşlarına rekor zam uygulaması tasarruf söylemine rağmen geçmiş yıllarda olduğu gibi devam ediyor. Memur ve memur emeklilerin aylık maaşına Ocak 2019 itibariyle yüzde 4, temmuzda da yüzde 5 olmak üzere toplamda yüzde 9,2 zam yapılırken, cumhurbaşkanı, emekli cumhurbaşkanları, emekli başbakanlar ve emekli milletvekillerinin aylık maaşlarına zammım bu zammı yaklaşık üçe katlaması (yüzde 26,18) düşündürücüdür.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.