Güneydoğu bölgesinin ekonomi merkezi durumundaki Gaziantep’te krizin etkileri yoğun olarak hissediliyor. Suriye ile sınır olmasından dolayı şehrin var olan avantajları dezavantaja dönüşmüş durumda ve bu sıkıntılar aşılmaya çalışılıyor. Ancak yükselen enflasyon rakamları nedeniyle asgari ücretlinin alımgücü her geçen gün düşüyor. Gaziler Caddesi’nde bulunan çarşıda görüştüğümüz vatandaşlar, asgari ücretin 2 bin 500 liraya yükseltilmesini istiyor. İlginç bir dipnotu aktaralım; birçok insan asgari ücretin zaten 2 bin liraya yükseleceği görüşünde hemfikir…

 

 

Tekstil fabrikasında çalışan iki çocuk babası Ahmet Aslan, asgari ücret alıyor. Aslan, kazanmasına rağmen çocuklarından birini imkânsızlıklar yüzünden üniversiteye gönderemediğini hüzünlü ve kızgın bir şekilde anlattı. Diğer çocuğunun ortaokul öğrencisi olduğunu belirten Aslan, maaşının yarı yarıya düştüğünü söyledi. Aslan, “Bu şartlar altında asgari ücret en az 2 bin 500 lira olmalı. Devlet ‘Acaba 2 bin lira versem halk memnun olur mu’ diye kararsız kalıyor. Aslında 2 bin lira değil 2 bin 500 lira verse yine yetmez. Çünkü son altı ayda yapılan zamlar insanların belini büktü. 2 bin lira maaş şu an bin liraya düştü. Asgari ücret aynı ama alımgücü düştü” ifadelerini kullandı.

 

 

Zorunlu ihtiyaçları karşılamaktan gezmeyi, tozmayı ve kıyafet almayı unuttuklarını aktaran Aslan, şöyle konuştu: “Çocuklarımız sabahtan okula gidiyor, okul için çocuk 5 lira para istiyor, yeri geliyor 5 lirayı veremiyorum. Çocuğuma karşı mahcup oluyorum. Ev kirası, elektrik, su bunları düşünmekten uyuyamıyoruz, psikolojimiz bozuluyor. Çalışıyorsun çalışıyorsun, ay sonu geldiğinde elinde kalan bir şey yok, sağa sola fatura ödemekten harcamaya para kalmıyor ki. O yüzden evde sürekli huzursuzluğumuz oluyor. Eşimle tartışma çıkıyor. Niye? Geçim sıkıntısı insanın her türlü psikolojisini bozuyor. Asgari ücreti belirleyenlerde biraz vicdan olması lazım, ellerini birazcık vicdanlarına koysunlar; ev kirasının 800-900 lira olduğu şartları düşünerek asgari ücreti belirlesinler.”

 

 

Belediyede Park ve Bahçeler Müdürlüğünde peyzaj işçisi olarak çalışan Emine Tanrıverdi, dört çocuk annesi… İki çocuğu üniversite öğrencisi, bir çocuğu lise öğrencisi, diğer çocuğu ise vatani görevi için askerde. Emine Tanrıverdi, beli ve boynundaki rahatsızlığına rağmen çalışıyor. Aynı zamanda romatizma hastası. Eşi de çalışıyor ancak geçinemediklerini söylüyor. Askerde olan oğluna harçlık gönderememenin üzüntüsünü yaşayan Tanrıverdi, asgari ücretin kaç lira olması gerektiğine ilişkin şunları söyledi: “Evimize toplam 3 bin 200 lira para giriyor. Dün 1 liraya aldığımız soğan bugün 5 liraya çıktı. Eskiden evimize giren parayla aldıklarımızı şimdi alamıyoruz. Ben çalışmasam çocuklarımı okutamayacağız, onları okutmak zorundayız. Oğlum askerde vatani görevini yapıyor, ona para göndermek için başka harcamalarımızı kısıyoruz. Bazen param olmuyor çocuğuma gönderemiyorum. Asgari ücret 2 bin 500 lira olmalı, o zaman evimize 5 bin lira girmiş olacak ki biraz rahat nefes alabilelim.”