Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Aralık 2018
ASGARİ ÜCRET AÇMAZI

Her yıl aralık ayında asgari ücret gündemin en başına oturur, belirleninceye kadar ilk sıralarda kalır.

ASGARİ ÜCRET AÇMAZI

Her yıl aralık ayında asgari ücret gündemin en başına oturur, belirleninceye kadar ilk sıralarda kalır. Ardından asgari ücretin yeni oranı üzerinden daha alt sıralarda tartışma bir süre daha sürer gider. Keza biz köşe yazarlarında da bu durum aynen böyledir. Gündemde bu konu olunca çalışma hayatı üzerine yazan çizen herkesin yorum yapması beklenir. Oran ne olacak, vergi dışı bırakılacak mı, kim ne demiş, ne anlama geliyor, hükümetten hangi açıklamalar geliyor, işveren ne veriyor gibi soruların yanıtı aranıp durur. Tüm bu tartışmalar ve çıkan sonuç, asgari ücrete mahkum edilen çalışanların köleliğini, yoksulluğunu daha sevimli hale getirmekten öteye gidemiyor. Daha öncede bu yorumu yapmıştım. Dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısı yapılırken yine aynı şeyleri düşündüm. Sahnelenen orta oyunu dikkatli bakınca çok can yakan ve sıkan bir hal alıyor.

İşçi, işveren ve hükümetten oluşan pazarlık masası süreci nasıl işliyor bakmak, sanırım gerçeği görmek için yeterli. Taraflar kendi talepleriyle masaya geliyor ve sözüm ona pazarlık başlıyor. İşçi tarafı içinde bulunduğu ekonomik koşulların ağırlığından, işveren üzerindeki yüklerden, hükümet de bütçenin durumundan şikayet ediyor. Sonra geliniyor son oturuma ve pazarlık masasına bir sarı zarf geliyor. Bundan sonrasında ne olduğunu uzun yıllar Türk-İş adına bu pazarlığa katılan Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel’e sordum. O sarı zarfın içinden ne çıkacağını ne işçi ne de işveren tarafı bilmiyor diyor. Peki süren pazarlık zarftan çıkacak ücrette belirleyici değil mi diye sorduğumda “Kesinlikle değil” yanıtını verdi. Asgari ücretin kendisi tartışma konusu olmalı iken bu toplantılar ise sadece bir geleneği görüntü itibarıyla sürdürmekten ve hükümetin seçim yatırımı olarak kullanmasından öteye gitmiyor. Hem de öyle ki; devletin kurumunu bile işlevsizleştirerek. Hükümet bu süreç içerisinde TÜİK’in yaptığı araştırmaların sonuçlarını dahi görmüyor. O zaman bu pazarlık süreci niye var?
 
Açmaz sadece burada değil, asgari ücrete ya da ücrete bakış açımızda. Uzun yıllardır çalışmalarını takip ettiğim Birleşik Metal-İş uzmanlarından ve Birgün gazetesi yazarlarından Serkan Öngel’in dünkü yazısı asgari ücrete çok büyük anlamlar yükleyip buradan kahramanlık destanı yazmaya çalışanlara güzel bir cevap niteliği de taşıyor. Ücretin ne anlama geldiğini son derece sade bir dille anlatan Öngel, yaşam koşullarında son iki yıllık değişimi rakamlarla verdikten sonra şöyle diyor: “Bu veriler dikkate alındığında ücreti ile geçinemeyen milyonlarca işçinin gözünün kulağının Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun vereceği kararda olacağını tespit etmek zor olmasa gerek. Ancak Türkiye’de mesele tespit edilen/edilecek asgari ücretle çözülecek gibi değil. Çünkü sorun sendikal hakları baskı altına alarak işçileri örgütsüzlüğe teslim eden, toplusözleşme hakkından mahrum kılan, dolayısıyla asgari ücrete mahkum eden siyasal iktidarın sermaye dostu politikalarından, daha genelinde insanları kâr/zarar hesaplarının nesnesi haline getiren kapitalizmden kaynaklanmaktadır.”
 
Öngel’in yazısının altına imzamı atarım. Tam da söylemek istediklerimi yazmış. Kapitalist sistem içerisinde işçiye atılacak şamarın ardından az acıdı diye yanak okşamaktan öte gitmiyor bu orta oyunu. Sorunun çözümündeki en önemli adım örgütlü toplumun yaratılmasındaki engelleri aşmak olacaktır. Yıkılan sosyal devletin acilen inşası bu adımdan geçiyor. Yoksulluğu asgari ücret pazarlıklarıyla bitirmek mümkün değil. Bu durum sürdükçe yoksulluk kabullenilecek doğal bir süreç olarak algılanmasına sebep olacaktır. Oysa yoksulluk kader değildir!
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.