Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) "gayri resmi ekonomi" konulu son raporunda iki milyar insanın gayri resmi olarak çalıştığı bildirildi.
Ortaya çıkan rakam dünyada çalışan nüfusun yüzde 60’mdan fazlasını temsil ediyor. Bu insanların çoğu normal çalışma koşulları ve sosyal güvenceleri sahip değil.
ILO’nun ‘kayıt dışı ekonomi’ raporu 100’den fazla ülkeden gelen göstergelere dayandırıldı. Raporda kayıt dışı çalışan kişilerin en yüksek yüzdesinin yüzde 93 ile gelişmekte olan ülkeler olduğu belirlendi. Afrika’daki çalışan insanların yaklaşık yüzde 86’sı, Asya-Pasifik bölgesinde ve ayrıca Arap ülkelerinde yaklaşık yüzde 68’i, Kuzey ve Güney Amerika’da yüzde 40% Avrupa ve Orta Asya’da ise yüzde 25’i gayri resmi olarak çalışıyor.
En endişe verici göstergelerin tarım alanına ait olduğu belirlendi. Bu sektördeki işçilerin yüzde 90’mdan fazlası kayıt dışı. Kırsal kesimde yaşayan insanların kayıt dışı işe alınma olasılıkları şehir sakinlerine göre iki kat fazla.
YOKSULLUK HEM NEDEN HEM SONUÇ
Erkekler, kadınlarla oranla kayıt dışı işlerde yüzde 5 daha fazla istihdam ediliyor, ancak kayıt dışı çalışan kadınların hakları daha ciddi şekilde çiğneniyor. Raporun yazarları, "Yüz milyonlarca işçi için gayri resmi istihdam, sosyal güvencelerin olmaması, çalışma hakları ve yeterli çalışma koşulları olmadığı anlamına geliyor" diyor. Şirketler ve işletmeler için ise kayıt dışı istihdam düşük verimlilikle sonuçlanıyor.
EĞİTİM seviyesi kayıt dışı istihdamı etkileyen kilit bir faktör Toplumda eğitim seviyesi ne kadar yüksekse, kayıt dışı ekonomideki göstergeler o kadar düşük. Ortaöğretim veya uzmanlık eğitimi almış kişilerin gayri resmi işgücü piyasasına girme olasılığı, eğitim almamış veya yalnızca ilköğretim okulu bitirmiş olanlara göre daha az.
Yoksulluk kayıt dışı istihdamın hem bir nedeni hem de bir sonucu olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, resmi bir ekonomiye ve kayıtlı istihdama geçişin, insana yakışır iş ve sürdürülebilir kalkınma için ön şart olduğunu söylüyor.