Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Ocak 2019
15.8 MİLYON İŞÇİ NİÇİN SENDİKASIZ?

16.8 milyonluk kitlenin günümüzde ancak 1 milyonu toplu iş sözleşmesinden yararlanan sendikalı işçidir.

15.8 MİLYON İŞÇİ NİÇİN SENDİKASIZ?

TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’de 2018 yılı Ağustos ayında 19.8 milyon işçi, memur ve sözleşmeli personel vardı. Memur ve sözleşmeli personel sayısı yaklaşık 3 milyondur. Geriye kalan yaklaşık 16.8 milyon kişi, kanunlarımıza göre işçidir. Bu 16.8 milyonluk kitlenin günümüzde ancak 1 milyonu toplu iş sözleşmesinden yararlanan sendikalı işçidir.

Peki, geride kalan 15.8 milyonluk işçi kitlesi niçin sendikasız?

ANA ENGEL MEVZUAT MI?
 
Bu soruya kolaycı (ve yanlış) yanıt, yürürlükteki mevzuatta yer alan yasak ve kısıtlamaların sendikalaşmanın önündeki en önemli engel olduğudur.
 
Ancak çalışma mevzuatında önemli bir engel yok. Hatta, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 25. maddesine göre, sendikal nedenle işten çıkarılan veya işyerinde ayrımcılığa maruz kalan işçilere, bir yıllık ücretinden az olmayacak bir tazminat ödenmesi gerekiyor. Ayrıca Türk Ceza Kanununun 118. maddesine göre, cebir veya tehdit kullanarak sendikal özgürlükleri engelleyenlere altı aydan iki yıla kadar hapis cezasının verilmesi öngörülmektedir.
 
İş Kanunu da işçilerin işten çıkarılmasında geçerli bir neden arıyor.
 
Bu konudaki sorun, mahkeme masraflarının (dava açma harcı, bilirkişi ücreti, avukat ücreti, vb.) yüksekliği ve davaların çok uzun sürmesi.
 
İŞTEN ÇIKARMALAR MI KORKUTUYOR?
 
Birçok işyerinde sendikalaşan işçiler işten çıkarılıyor. İşsizliğin arttığı, kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının önemli olduğu koşullarda birçok işçi, sendikalaşıp işten atılmak yerine, kötü çalışma ve yaşama koşullarını kabulleniyor.
 
Sendikal nedenle işten atılıp işyeri önünde aylarca direnen işçiler, insanların mücadele azmini güçlendiriyor. Ancak direnişteki işçileri gören bazı işçiler ise aynı duruma düşmemek için daha ihtiyatlı davranıyor.
 
İŞÇİLER HAYATLARINDAN MEMNUN MU?
 
İşçilerin bir bölümü, gerek ailede birkaç kişinin gelir getirici bir işinin olması, gerek tarımsal faaliyetten yan gelir elde edilmesi nedeniyle, sendikalardan uzak duruyor.
 
Türkiye’de hızlı bir işçileşme süreci yaşanıyor. Artık tütün üretemeyen köylü, maden ocağında işçiliğe başlıyor. Hayvancılıkla artık geçinemeyen köylü, bir fabrikada işe giriyor. Mazot, gübre, tarım ilacı fiyatlarındaki artış nedeniyle tarlasını ekmeyen köylü, kente göçüp iş arıyor. A101, Şok, Bim gibi perakende mağaza zincirleriyle rekabet edemeyen esnaf dükkanını kapatıp, işçileşiyor.
 
Bu insanların topluca hak arama gelenekleri çok zayıf. Bunlar işçi olsalar da, kafalarının işçileşmesi ve sendikal örgütlülüğü ve mücadeleyi, sorunlarına çözüm yolu olarak görmeleri zaman alıyor.
 
Bazı işçiler de hayatlarından, risk almaktan başka çarelerinin kalmadığı noktaya kadar, şikayetçi değil.
 
SENDİKACILARIN SORUMLULUĞU
 
Günümüzün işçisi 50 yıl öncesinden çok farklı. Örgün eğitim düzeyleri çok yükseldi. Ellerindeki akıllı telefonları da büyük bir beceriyle kullanıyorlar ve sosyal medya aracılığıyla bilgiye, söylentilere, dedikodulara kolayca erişebiliyorlar. Sendikal dünyada olan bitenler bir biçimde sosyal medyaya yansıyor. Artık güneşin altında hiçbir şey gizli kalmıyor. Yapılanlar da, yapılması gerekirken yapılmayanlar da ortalığa dökülüyor.
 
Sayıları çok az da olsa bazı sendikacıların yaptıkları bazı yanlışlar sendikacıların tümüne mal ediliyor ve sendikaların ve sendikacılığın tümünün itibarına ve güvenilirliğine büyük darbe indiriyor.
 
Bir sendikacının ayda 40-45 bin lira net ücret alması, pavyonlardaki harcamalarını sendikaya ödettirmesi gözlerden gizlenemiyor. Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz. Eğer bir sendikacının, çocuklarının ve eşinin üzerinde, bilirkişi heyetinin yaptığı tespite göre, 300’den fazla tapu bulunuyorsa, sıradan uyanık bir işçi bu sendikacının başında bulunduğu bir sendikaya nasıl güvenir, bu sendikaya ödediği aidatın işçi yararına kullanılacağına nasıl inanır?
 
Sendika başkanının aldığı 1 milyonluk arabayı, Ukrayna’ya gezmeye giden sendikacıları, üyesini silahla tehdit ederken kendi tabancasıyla vurulan sendikacıyı hatırlayın.
 
Bazı sendikalardaki anti-demokratik uygulamalar da işçileri sendikalardan soğutuyor.
 
Bunlar gibi daha neler var neler. Bunlardan haberdar olan işçi, sendikaya gider mi?
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.