Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Mart 2019
İSTİKRAR İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Dövizdeki sert hareketlerin temel nedeni, ekonominin aşırı kırılgan olmasıdır.

İSTİKRAR İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Döviz piyasasındaki hareketler, bu piyasa ile sınırlı değil ve etkisi de yine sınırlı kalmaz. Dövizdeki sert hareketlerin temel nedeni, ekonominin aşırı kırılgan olmasıdır. Son yıllarda hukuki ve demokratik altyapıda meydana gelen gerileme de bu kırılganlığı artırdı. Bunun içindir ki istikrar konusunda dünyadan negatif ayrıştık ve resesyona girdik.

Hukuk ve demokrasi alanında biz ne dersek diyelim, Avrupa Birliği Türkiye raporları, Venedik Komisyonu raporları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Dünya adalet projesi endeksleri, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi alanında  dünyanın en hızlı ve fazla kan kaybeden ülkesi olduğunu söylüyor.  Piyasa bu raporlara bakıyor. Yerli ve yabancı sermaye de  bu raporlara bakıyor.
 
Çözüm için Kurumsal yapıyı geliştirmeliyiz. Kurumsal yapı, geleneksel ve sosyal kurumlar; devlet, aile, egˆitim, hukuk, ekonomi, siyaset ve din unsurlarını kapsar.
 
Her gelen iktidarın ideolojik bir anlayıs¸ı ic¸inde, devletin, egˆitimin, hukuk ve din ve siyaset kurumları değişti. Bu kurumlarda çağdaş dünya gerçeğine uyan bir reform yapmak şarttır. 
 
Ekonomide ne yapmamız gerektiğini, mevcut veriler zaten gösteriyor…
 
Merkez Bankası TÜFE bazlı reel kur endeksine göre düzletirsek, Doların 5.6600 seviyesinde TL yüzde 27 daha düşük değerdedir. Kurun yüksek, TL’nin düşük değerde olması dış rekabet gücünü artırıyor ve fakat aynı zamanda, üretim maliyetlerini artırıyor ve dış borç yükünü artırıyor. Aşırı kırılganlık olduğu için Dolarla yatırım planlaması yapılamaz. Kurlardaki belirsizlik doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişini de önlüyor.
 
Dalgalı kur sistemi, 2012 yılına kadar cari açıktan daha fazla sıcak para girdiği için, dış ödemeler dengesinde otomatik denge işlevini yerine getiremedi. 2003 yılından 2018 yılı sonuna kadar 575.5 milyar dolar cari açık verdik.
 
Bu günkü ortamda aşırı oynak kurda marjinal önlemlerle istikrar sağlamak mümkün değildir. Söz gelimi MB kur artışını önlemek için faizler ve swap ihalelerini  değiştirerek TL musluklarını kıstı. 
 
Kalıcı çözüm  üç yıllık bir geçiş dönemi içinde dalgalı kur sistemini değiştirmektir. Dalgalı kur sistemi yerine kurun kontrol edilebileceği ara rejimlere dönmeliyiz. Söz gelimi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ve Doğu Avrupa ülkelerinde en fazla uygulanan yönetimli dalgalanma (managed float) modelidir. Bu sistemde kurlar ilke olarak serbest ve fakat Merkez Bankası’nın denetimi altında dalgalanmaya bırakılmıştır. Bu sistem hem serbest dalgalanma, hem de sabit kur sisteminin ülke şartlarına göre özelliklerini taşıyan ara sistemdir.
 
Dış borç yükü de kırılganlığı artırıyor. Söz gelimi Türkiye CDS 400 baz puanı geçti. Dolarda ortalama borç faizi  yüzde 2.5 iken, biz ise ancak yüzde 8 faiz  ile dış borç bulabiliyoruz. 2018 yılında 13.7 milyar dolar dış borç faizi ödedik. Dış borçlarda temerrüt  riski var.
 
Çözüm için tek yol; İMF’ye gitmektir. İMF’nin faydası, vereceği taze ve düşük faizli krediden çok alacaklı olanlar için bir çıpa olmasıdır. 
 
Ekonomik bünye de istikrarsızlık arttı. Makro dengeler bozuldu. Resesyona girdik. İşsizlik arttı. Dünyanın en yüksek enflasyonunu yaşıyoruz. Reel sektör zor durumda. Bankaların dönmeyen kredi oranları arttı. Piyasada oligopol yapı oluştu. Kartelleşme var.
 
Çözüm; yapısal  reform yapmaktır. Bu yapısal reformlardan bazıları: 
 
1. Kaynakların en verimli şekilde kullanılması için, her şeyden önce Devlet-Piyasa arasında optimal bir denge kurulmalıdır. Devlet  piyasaya doğrudan girerek veya müdahale ederek rekabeti sağlamalıdır. 
 
Ayrıca Bürokrasiyi liyakat esasına göre yeniden  yapılandırmak ve Devlet işlerinde şeffaflık sağlamak gerekir.
 
2. Üretimde dışa bağımlılık oranı düşürülmelidir. Kur sisteminin değişmesi yanında geçici bir süre için, söz gelimi 3 yıl için,  ara malı ve ham madde üretiminde tamamıyla ithal ikamesi politikası uygulamalıyız. Bu çerçevede teşvikleri de  yalnızca ara malı ve ham madde üretimine vermeliyiz.
 
3.Çin gibi teknoloji ithal etmediğimiz ülkelerin plastik, oyuncak, incik boncuk gibi ithal mallarına kota uygulamalıyız.
 
4. Bütçeyi de bir gelir gider tablosu olmaktan çıkarmalıyız. Bütçe politikasını istikrar politikası çerçevesinde yeniden oluşturmak zorundayız. Bu çerçevede popülist harcamaları kaldırmalıyız ve yatırımlara daha fazla kaynak aktarılmalıyız. Yatırımlar  ile cari harcamalar arasında  da optimal denge kurulmalıdır.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.