4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/I/b maddesi, "işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda" iş sözleşmesinin işverence bildirim süresi beklenmeksizin feshedilebilmesine imkan vermektedir. Söz konusu bildirim süresi dört yıllık kıdemde sekiz haftadır.

 

Dikkat edileceği gibi, bu maddeye dayanılarak iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilebilmesi için, işçinin işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulu tarafından belirlenmesi gerekmektedir. Bu madde uyarınca iş sözleşmesi sona erdirilecek bir işçinin ihbar tazminatı hakkı yoktur ama kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. İşveren, sağlık durumunuzun yaptığınız işi olumsuz yönde etkilediğini ileri sürerek de iş sözleşmenizi feshetmek isteyebilir. Yasanın 18. maddesindeki düzenlemeye göre, çalıştığınız işyeri en az 30 işçinin çalıştığı bir işyeri ise, işverenin geçerli bir neden göstermesi gerekmektedir. Bu neden eğer sizin yeterli olmadığınız, verimsiz olduğunuz gibi bir nedense, öncelikle bu iddialara karşı savunmanız alınmalıdır. Bu durumda hem sekiz haftalık ihbar süresinin ücretine hem de kıdem tazminatına hak kazanırsınız.

 

Öte yandan "İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa" ve bu durum bir Heyet Raporu ile tespit edilirse, aynı yasanın 24/I/a maddesine göre, işçinin de kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkı bulunmaktadır. Eğer işyerinizde örgütlü bir sendika ve yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi varsa, toplu iş sözleşmesinde işçinin daha hafif bir işe geçirilmesi yönünde bir düzenleme bulunabilir. Bu durumda işyerinde çalışırken yaptığınız işi eskisi gibi yapamaz duruma düşerseniz, ücretinizde bir değişiklik olmadan daha hafif bir işe verilebilirsiniz.