Market ve manavlarda sebze ile meyve fiyatları 10 liranın altına düşmedi. Taze fasulye 15, erik ise 14,5 liradan satılıyor. Sebzeye, meyveye el değdiremeyen vatandaş marketlerden eli boş dönüyor.
Etkileri her geçen gün kendini daha da fazla gösteren ekonomik kriz yurttaşın alım gücüne birebir yansımaya devam ediyor. Alım gücü düşen vatandaş evine herhangi bir sebze ya da meyveden birer kilo alıp götüremez hale geldi. Marketlerdeki, manavlardaki etiketler, kuyumcu dükkanlarındaki fiyatları aratmaz halde. Biz de Başkent’in değişik market ve manavlarını gezerek sebze ile meyve fiyatlarına göz attık.
Neredeyse 10 liranın altında meyve yok. Havaların ısınmasıyla nektarin, karpuz, kavun, erik, çilek, kiraz gibi meyveler raflarda yerini aldı. Ancak vatandaşlar bu meyvelere el süremiyor. Ankara’da yoksul semt olarak adlandırılan birçok yerdeki market ve manavları gezdiğimizde şu tablo ile karşılaştık; çilek 12 buçuk, erik 14 buçuk, nektarin 14 buçuk, kayısı 14 buçuk liradan satılıyor. Kiraz yine 11-12 lira fiyatla raflarda yerini alıyor.
FASULYE 15, LAHANA 10 LİRA!
Sebzelerde de durum farklı değil. Taze fasulye 15 liradan tüketiciye ulaşırken, domates, kırmızı lahana, bezelye ve kereviz 10’ar liradan satılıyor. Salatalık 9, patlıcan 7, sivri biber 7 lira. Market ve manavlardaki fiyatlar karşısında çaresiz kalan vatandaşlar ise duruma tepkili. Manavda alışveriş yaparken fiyatları sorduğumuz bir yurttaş asgari ücretle ev geçindirmeye çalıştığını söyledi. Eşinden ayrı olduğunu belirten kadın, üç çocuk sahibi olduğunu ve mutfak giderlerini karşılamakta zorlandığını ifade etti.
‘MENEMEN YAPAMAZ HALE GELDİK’
Kira, faturalar, çocukların okul masraflarına bir de artan gıda fiyatlarının eklendiğini söyleyen yurttaş şunları kaydetti: "Eşimden ayrıldım, nafaka vermiyor. Üç çocuk bakıyorum. Kira, faturalar, çocukların okul masrafları derken zaten elime az bir para kalıyor. Dört kişi yaşıyoruz. Sebze fiyatları uçmuş. Çoğu zaman bir kilo domates, salata, biber alamadan eve dönüyorum. Kuru bakliyatları saymıyorum bile. Evde hiçbir şey olmasa çocukların önüne kahvaltılık koyardım. Bir menemen yapardım. Şimdi onu bile yapamıyorum. Her gün ne yapacağım diye kara kara düşünüyorum."