İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ölümlü iş kazaları raporunu açıkladı. İş cinayetlerinin 88’i İstanbul’da, 39’u Antalya’da, 38’i İzmir’de, 34’ü Bursa’da, 33’ü Kocaeli’de, 28’i Ankara’da ve 28’i Aydın’da meydana geldi. Buna göre yılın ilk altı ayında en az 840 işçi ekmek parası kazanırken canından oldu. Kocaeli’de işçi ölümlerine ise raporda ayrıca dikkat çekildi. Buna göre, il genelinde en fazla ölüm sekiz işçinin hayatını kabettiği Gebze’de meydana geldi. Çayırova’da altı; Kartepe’de dört; Derince ve Gölcük’te üç; Darıca, Dilovası ve Körfez’de iki; İzmit, Kandıra ve Karamürsel’de ise bir ölüm meydana geldi. 2013’ten bu yana Kocaeli’de en az 426 insan iş kazası nedeniyle hayatını kaybetti.
YANGINLAR CAN ALDI
Ülke genelinde en fazla ölüm 205 emekçinin yaşamını yitirdiği tarım-orman işkolunda meydana gelirken tarımı, 165 işçi ölümü ile inşaat, 107 ölümün meydana geldiği taşımacılık işkolları izledi.
Ülke geneline en fazla ölüm trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme, kalp krizi, zehirlenme/boğulma ve elektrik çarpması nedenleriyle yaşanırken, Kocaeli’de ise en fazla ölüm nedeni işyerinde meydana gelen yangınlar oldu. Yangından sonra en fazla ölüm yüksekten düşme, ezilme ve kalp krizi sonucu meydana geldi. Raporda, “Aslında bu ölümlerin bir gerçek sebebi, uygun yangın önleme, algılama, söndürme sistemleri ile uygun tahliye ve kaçış şartlarının olmaması, yeterli sayıda ve iyi eğitim almış ilkyardım personelinin olmaması, işyeri fiziki şartlarının güvenli olmamasıdır” görüşüne yer verildi.
ÇOCUK İŞÇİLER ACI KAYIP
2018 yılında ülke genelinde 23’ü 14 yaş altında toplam en az 67 çocuk iş kazasında yaşamını yitirirken, 2019’un ilk altı ayında 11’i 14 yaş ve altında olmak üzere 33 çocuk can verdi. Raporda şu bilgiler yer aldı: “2018 yılında ülke genelinde iş cinayetlerinde ölenlerin 48’i (yüzde 2.49) sendikalı iken 2019 yılı ilk altı ayında da 14’ü sendikalı (yüzde 1.66) idi. Ülke genelinde iş kazalarının en fazla meydana geldiği tarım ve inşaat işkollarında da sendikal örgütlenmenin yok denecek düzeyde düşük olması dikkat çekicidir. Bu nedenle örgütlenmeyi aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi olarak da görmek gerekirken öte yandan işçi örgütlerinin de işyerlerinde sağlık ve güvenlik hakkını daha güçlü savunmaları gerektiği açıktır. Ölümleri durdurmak için bilinçli ve örgütlü bir emek hareketi şarttır."