Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
13 Şubat 2020
FESAT SÖZLEŞME!

İşveren ile işçi arasındaki “bireysel sözleşmeden” bahsediyorum.
Adının “bireysel” olmasına bakmayın. İşveren bakımından gerçekte “toplu” sözleşmedir bu. Aynı anda olmamakla birlikte, aynı sözleşme imzalatılmaktadır işçiye.

FESAT SÖZLEŞME!

İşveren ile işçi arasındaki “bireysel sözleşmeden” bahsediyorum. 

Adının “bireysel” olmasına bakmayın. İşveren bakımından gerçekte “toplu” sözleşmedir bu. Aynı anda olmamakla birlikte, aynı sözleşme imzalatılmaktadır işçiye.
 
Sözleşmeyi imzaladığı koşullar, işçi açısından “bireysellik” arz ediyor.
 
-İşyerinde sendika da yok, yapılmış gerçek bir toplusözleşme yok.
 
-Sözleşme metnini anlama, araştırma, diğer işçilerle değerlendirme şansı da yoktur. 
 
-Olumsuz maddelere itiraz ya da değiştirme şansı yoktur.
 
-Çalışma koşullarını belirleyen işverendir. İşçinin teklif hakkı yoktur, görüşü sorulmaz.
 
-Sözleşme karşılıklı haklar ve yükümlülüklerdir. Oysa bu sözleşmelerde haktan çok yükümlülükler vardır. İşverenin bildirim metni, emirleridir.
 
-Sözleşmeler karşılıklı irade beyanıdır. Oysa sadece işçi imzalar. İşçiye verilmez, işveren dolabına kilitler.
 
Sigortalı ama sendikasız ve toplusözleşmesiz yerlerdeki bireysel sözleşmelerin durumu budur. 
 
Kaçak işçilikte ise ne sigorta, ne sözleşme, ne bordro, ne herhangi bir belge… Hayalettir orada işçi. Kaza geçirse, ölse, şahit yoksa kim vurduya gider.
 
SÖZLEŞMENİN BÖYLESİ
 
Son zamanlarda işçiye öyle bir sözleşme dayatılmaktadır ki, hazırlayanın yüreğinde kömür karası var sanırsınız.
 
-Daha ilk maddede görüyorsunuz yürekteki karalığı. “Şirketin Türkiye’nin değişik yerlerindeki işyerlerinde hizmet görmeyi taahhüt etmektedir” deniyor. İşin gereği doğacak gerçek ihtiyaçtan çok, mobbing yetkisi istiyor işveren. Örneğin İstanbul’da oturan iki çocuklu işçi, eğer işverenin hoşuna gitmezse, üç ay sonra Erzurum’a sürülebilecektir.
 
-İkinci maddede işçi, “denkleştirmeye” peşinen evet demektedir. Günde 11 saat çalışacak ama hiç fazla mesai ücreti istemeyecektir. “Personel çalışma saatleri ve süreleri ile ilgili olarak işverenin talimatlarına uymakla yükümlüdür” demişler ayrıca. İtiraz yok, cısss.
 
-Üçüncü madde de denkleştirme hakkında. Denkleştirme süresi 2 aydır deniyor. İşveren kendince bir zaman belirliyor. Örneğin bu yıl kasım ve aralık ayını, sonraki yıl ocak ve şubat aylarını seçerek, peş peşe dört ay her mesai günü 11 saat çalıştırıp bir kuruş fazla mesai ücreti vermeyebilir.
 
-Dördüncü madde, “fazla mesailer için ayrıca ücret talep edemezsin, maaşının içindedir” diyor.
 
-Beşinci maddede, “işçi, işveren tarafından belirlenen zamanda ücretsiz izne çıkmayı kabul, beyan ve taahhüt eder” diyor. Bakar mısınız? Kabul etmekle kalmıyor, taahhüt de ediyor işçi. Rızası varmış gibi “beyan eder” deniyor ayrıca. Koşulları, zamanı ve süresi belli olmayan böyle bir yetki, işçinin kıdem tazminatını talep ederek ayrılmasını haklı kılabilecek suiistimaldir.
 
-Yedinci madde, “İşverenin, iş görme edimini yerine getirmek üzere personeli başka bir işverene devretmesi mümkündür” diyor. “Benzer bir işi yapmak üzere” denmiyor. “Holding bünyesindeki bir işyeri” ile sınırlanmıyor. “Bulunduğu il sınırlarında” da denmiyor. Dahası, “hakları korunarak” bile denmiyor. Bu, şımarık bir işçi simsarlığıdır. Ortaçağ kafasıdır, alenen köle ticaretidir.
 
-On yedinci maddede, öğrendiği işle ilgili her türlü bilgiyi, saklamaz, kullanır veya üçüncü kişilere verirse, “bir yıllık brüt maaş tutarında cezai şart olarak ödemeyi taahhüt eder” deniyor. İşçiyi peşinen düşman hanesine koymuş, hükmü de kesmiş, kum torbası gibi vuruyor işveren.
 
Bu işverenin ve hukukçularının kafası, huzurlu bir iş ortamına ve verimli bir üretime odaklanmamış.
 
İşçiyi kırbaçla çalıştırmaya odaklanmışlar. Ortaçağın köle tüccarlarına özenmiş, boğaz tokluğuna çalıştırmak için her cinliğe kafa yormuşlar.
 
Hangi gözle bakmışlar kanunlara? İşçi lehine bir tek madde bulamamışlar mı? Seçtikleri maddelerin hepsi işçi düşmanı. Kapkara bir ruhla hazırlanmış bu sözleşme.
 
Dahası, hafızasını yitirmiş işveren. Bu zenginliğe işçiler sayesinde ulaştığını unutmuş.
 
Şimdi düşünelim. Hele de ekonomik kriz koşullarında işçiye düşmanlık akıllıca mıdır? Nereye kadar kırbaçlayacaksın? Nereye kadar kölelik?
 
İşçi sendikaları, işveren örgütleri uyarmalı bunları. “Kendinize gelin” demeli. “Ekmeğini yediğiniz işçiye düşmanlık yapmayın” demeli!
 
Hükümetin de seyretmemesi lazım. “Ağır ol” demesi lazım bunlara.
 
Bu fesatlığın bedelini sadece o işyeri değil, Türkiye öder.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.