Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
18 Nisan 2020
DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK İKİ DİNAMİK ETKEN BİRLEŞTİ

Koronavirüs pandemisi ile savaşmak için alınan tedbirler ekonomilerin durmasına neden oldu.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK İKİ DİNAMİK ETKEN BİRLEŞTİ

Koronavirüs pandemisi ile savaşmak için alınan tedbirler ekonomilerin durmasına neden oldu. Bütün ekonomiler için yapılan tahminlerde 2020 kayıp yıl olarak şimdiden bilançolara yazıldı bile. İşletmeler kapanmadan önce ise piyasalarda ciddi bir satış dalgası yaşandı. Piyasalar şimdilerde ise toparlanma eğiliminde. Paraanaliz’de kaleme aldığı yazılarda ve YouTube kanalında yaptığı değerlendirmelerde bu iyimser havayı gerçekçi bulmayan ünlü ekonomist Atilla Yeşilada ile ettiğimiz sohbette süreci değerlendirdik. Danışmanlık firması Istanbul Analytics Kurucusu Yeşilada’ya sorularımız ve cevapları şöyle oldu:

SERBEST PİYASA TEK BAŞINA ETKİN DEĞİL
 
Herkes bu dönemde şunu soruyor; neoliberalizm ve kapitalizm çöktü mü?
Neoliberalizm tarafına pek girmek istemiyorum. Onun farklı bir yönü var bizler için ama kapitalizm 1930’lardaki Roosevelt (ABD Başkanı) dönemine döndü. Daha İskandinav şeklinde. Nedeni de şu; sen halkın parasıyla herkesi kurtardın, kredi bastın. Bunun karşılığında da söz hakkı isteyeceksin, demokratik bir yükümlülük olarak istemesen bile devlet olduğun için isteyeceksin. Devlet müdahale alanını fevkalade genişletti ve bence o tartışma bitti. Serbest piyasa tek başına etkin sonuçlar üretemiyor. Diğer yandan şunu hep söylüyorum: çöktü de yerine ne koyuyoruz? Başka bir model çıktı mı karşımıza? O olmadığı sürece…

Gelirini kaybedenlere doğrudan gelir desteği verilmesi fikri var.
 
Bence bu vatandaşlık hakkı olarak, herkese gelir modeli fiilen gelecek. Birçok ülkede yapılan bunun resmileştirilmesi.. Çünkü işsizlik bitmeyecek, ekonominin normalde dönmesi olmayacak. Bunun için de çok geniş seçmen grupları bize maaş bağlayın diye baskı yapacaklar. Hükümetler buna direnemeyecek…
 
YENİ NESİL DE BUNU İSTİYOR
 
Kriz öncesi reel kapitalizme dönelim deniyordu. Sonrasında da bu evrensel temel gelir gündeme geldi. Koronavirüs sanki bütün bunları gerçekleşmesine neden oluyor!
 
Yalnız maaş değil, barınma hakkı internete erişim hakkı, belli miktarda su ve doğalgaz hakkı gelebilir. Bu zaten yeni nesil dedikleri de böyle bir hayat istiyor çok farklılar. Bu nesil mallarıyla göstermiş yapmayı değil de daha paylaşımcı, çevreyi öne alan, tecrübeye önem veren bir nesil. Dolayısıyla onların getirdiği dalgayla bu virüs birleştiğinde umarım ortaya daha insancıl bir yaşam modeli çıkar. Ben hep söylerim: faşizme dönüşmeyen bir sosyalizmin, komünizmin altına imza atarım. Dani Rodrik (Harvard Kennedy School Ekonomi Profesörü) ‘hiçbir şey değişmez’ demiş ama çok yanılıyor. Böyle felaketlerden sonra insanlığın aynı şekilde davranacağını düşünmek, insanları küçümsemek olur.
 
BEKLENTİLER DEĞİŞMEMİŞ OLMALI!
 
Dünyayı değiştiren 12 hastalık adlı bir kitabı okuyorum şu günlerde. Orada da bu küçük mikropların diyeyim, nasıl büyük hadiselere yön verdiği anlatılıyor. Amerikalı ünlü ekonomi profesörü Jeffrey Sachs, BloombergHT’ye yaptığı açıklamada, mealen; 29 Buhranı’nda istenmeden ekonomiler kapandı, burada isteyerek kapattık. Pandemiyi yendiğimizde açabilirize getirdi. Ne dersiniz?
 
Ona katılmıyorum. O kadar basit değil. Şu şekilde yeniden açabilirsin; insanların davranışlarının ve tüketim kalıplarının hiç değişmemiş olması lazım. Daha önemlisi beklentilerinin hiç değişmemiş olması gerekir. 2009 krizi sonrasına bakarsan sabit sermaye yatırımı alışkanlıkları kökünden değişti. Tasarruf fazlası filan diyorlar ya; aslında o sabit sermaye yatırımı eksikliğiydi. Şirketler dünyası o iştahını kaybetti ve bir türlü geri alamadı. Bu sefer de buna benzer şeyler olacak.
 
Riskten kaçınma eğilimi sürekli arttı.
 
Evet, kriz de bitmedi. 2011’de Avrupa ülkelerinin krizi geldi.
 
BASILAN PARA DÖVİZE SIZABİLİR

Bir borç krizi yaşanır mı peki?
 
Daha çok Rahip Brunson türü bir şey. Borçta şöyle bir durum var. En son baktığımda bizim bankaların yurt dışı muhabirlerinde bir 30 milyar doları vardı. Hiç dışarıdan borçlanamasak, o bizi bir altı ay idare eder. Ama dışarıdan bulunamazsa para basılacak, o da döviz piyasasına sızacak. Dövizini çekenlerin olduğu söyleniyor. Bu bankalarda kalmadığı zaman, bankalar Merkez’e, Merkez’de kamu bankalarına veremiyor, devri daim makinesi bozuluyor.
 
Bankacı Kerim Rota bu konuyu gündeme getiriyor zaman zaman… Ancak bu dış borçlar konusunda Mehmet Şimşek döneminde başlanan bir çalışma vardı. Bu borçların bir kısmının yurt dışında karşılığı olduğu belirtildi. Riskli kısmın kabul edilebilir bir oranda olduğu dile getirilmişti. Onun dışında bir yıl idare edilebilir gibi geliyor bana da!
İdare eder zaten batma meselesi değil. Ama şu oluyor; sen en büyük holding de olsan aylık finansman giderin dolar olarak 6.5’ten 8.2’ye çıktığında daha az istihdam yapıyorsun, yatırım için daha az paran kalıyor. Zararı patron çekmiyor ama işçi çekiyor.
 
Bu da uzun vadeli büyümeyi aşağı çekiyor.
 
Tabii o zaman da halk, şirketi bilmez ama ülkeyi yöneteni bilir.
 
DEVLET YATIRIM YAPABİLİR
 
İki yıldır yapılan istihdam seferberliğinin bir işe yaramadığını da gördük.
İşveren tamamen onu asgari ücret yükünden kurtulmak için kullanmış.
 
İstihdamı artırmak için 30’ların modeli; devlet belli alanlarda üretime girecek veya öncü olacak…
 
O da olabilir. Özellikle doğu ve güneydoğu da ben ona karşı değilim. Şeffaf bir şekilde yapılmak kaydıyla. Şu anda ben bütün kural kitabını attım kafamdan öyle düşünüyorum. Yeter ki kendine yontmasın.
 
Joseph Stiglitz (Nobel Ödüllü Ekonomi Profesörü) de öyle söylüyor.
 
‘KİMSE DOLARINI BİZE KAPTIRMAZ’
 
Siz de, raporlarınızda takip ediyorum, IMF’ye gidilmesini öneriyorsunuz. Stand-by değil ama swap imkanı açılırsa belki kullanılabilir. Yapar mıyız?
 
İkisi de olmayacak. Gönlünü ferah tut; kimsenin Türkiye’ye dolarlarını kaptırmaya niyeti yok. Diğerine de Cumhurbaşkanı razı değil.
DİĞER HABERLER
CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ
CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ

Sendikamızın kısa bir süre önce toplu iş sözleşmesi görüşmelerini anlaşma ile tamamladığı Cargill’de işveren heyetinin ve yönetim kurulumuzun katılımı ile imza töreni düzenlendi.

İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR
İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR

Koşulların ağır olması ve kaynakların amacı dışında kullanılması nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlananların sayısı azılıyor.

EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ
EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ

AYM, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını engelleyen düzenlemeyi iptal etti.

YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME
YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME

Merkez Bankası’nın dün açıkladığı menkul kıymet istatistikleri seçimden sonraki haftada yabancıların hem hisse senedi, hem devlet iç borçlanma senedi alarak döviz getirdiklerini gösteriyor.