Koronavirüs salgını nedeniyle işyerleri kapanıp insanlar evlerine kapanınca işsiz sayısında patlama yaşandı. Kayıtlı yeni işsiz sayısı 2 milyona yaklaşırken, kayıt dışı işsiz sayısının da 1 milyonu bulduğu bildirildi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’nin koronavirüs salgınından sonraki en büyük sorununun işsizlik olduğunu belirtti. Atalay, sendikasız işyerlerinde sorunun daha büyük olduğunu söyledi. TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın işyerlerinin kapanmasının işsizliği körüklediğini ifade etti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre 6 milyon 673 bin olan işsiz sayısına bu rakamlar eklendiğinde işsiz sayısı 10 milyonu buluyor. Ancak bu rakamlar nisan ayında açılanan ocak ayındaki işsizlik verileri… Koronavirüs etkisi ise iki, üç ay sonra açıklanacak raporla ortaya çıkacak.
Türkiye koronavirüs salgını ile mücadele ederken işsizlik de giderek büyüdü. İşsizlik rakamlarının geriden geldiğini, koronavirüs salgını nedeniyle ortaya çıkan işsizliğin resmi rakamlara henüz yansımadığını kaydeden yetkililer, ilk belirlemelere göre yeni işsiz sayısının 2 milyona yaklaştığını vurguladılar. Bunların dışında kayıtsız işsiz sayısında da ciddi artış olduğunu belirten yetkililer, kayıtsız işsiz sayısının da 1 milyona yakın olduğunu bildirdiler. Son verilerle ilgili değerlendirme yapan uzmanlar Türkiye’de koronavirüs salgını sonrasındaki resmi işsiz oranının yüzde 20’lere ulaşabileceğine dikkat çektiler.
Sanayide, hizmet sektöründe ve tarımda ciddi sayıda kayıt dışı Suriyeli çalıştırıldığına vurgu yapan uzmanlar, koronavirüs salgını sonrasında işyerlerinin kapanması, fabrikalarda üretimin durması sonrası Suriyelilerin de işsiz kaldığını bildirdiler.
ATALAY: SAĞLIKTAN SONRAKİ EN BÜYÜK SORUN
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay işsizlikle ilgili olarak Aydınlık’a yaptığı açıklamada, Türkiye’nin şu anda koronavirüs belasını defetmek için uğraştığını, sağlık emekçilerinin büyük mücadeleler verdiklerini, ancak koronavirüsle birlikte çok büyük bir sorunun daha karşımızda olduğunu belirtti. Şu anda sağlıktan sonraki en büyük sorunun işsizlik olduğunu kaydeden Atalay, şöyle dedi: “Sadece turizm sektöründe bu ay 1 milyon 600 bin civarında kişi işe başlaması gerekiyordu. Başlayamadılar. Koronavirüs salgınını önlemek için kapatılan işyerleri, salgın nedeniyle duran işler var. Bunların getirdiği işsizlik var. Bu sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunu. Önümüzdeki günlerde koronavirüs salgınında belli düzelmeler olunca Türkiye’nin önündeki en önemli konu bu olmalıdır. İşsizliğe çare bulmak olmalıdır.”
SENDİKASIZ İŞYERLERİ
Ülkede her ailede tencerenin kaynaması gerektiği, tencere kaynamazsa bunun yaratacağı maliyetin çok yüksek olacağı uyarısı yapan Atalay, “Koronavirüs atlatılınca gündemimizin ilk maddesi ekonomi ve işsizlik olmalı. Tencerenin kaynaması olmalı. Bunun için de işçi ve işveren birlikte çaba göstermeli. Artık bu konu tek tek kişilerin sorunu olmaktan çıktı. İşsizlik milli bir sorun haline geldi. İktidar, muhalefet, sanayici, sendikalar ortak çözüm bulmak için bir araya gelinmeli ve mümkün olan en kısa sürede işsizlik krizini aşmalıyız” diye konuştu.
ÇALIŞANLARIN SAĞLIĞI
İşsizlikte ve çalışanların sağlık sorunlarında sendikalaşmanın önemine vurgu yapan Atalay, şunları söyledi:
“İşsizlik konusunda da işçi sağlığı konusunda da örgütlü olmak önemli. Çalışanların örgütlü olduğu, sendikalı olduğu işyerlerinde koronavirüse karşı önlemler çok yoğun. Her gün çalışanların ateşleri ölçülüyor, ateşi çıkanlardan anında belirleniyor. Sosyal mesafeye uygun çalışma ortamı yaratılıyor. İşveren de işyerindeki sendika da bu konuda çok hassas. Ancak sendikalı olmayan, işçilerin örgütlü olmadıkları işyerlerinde durum böyle değil. Koronavirüs salgını açısından tehlikeli ortamlar yaşanıyor. Bu çalışanlar açısından büyük risk oluşturuyor. Bu işten çıkarmalar için de geçerli. Sendika olmayan işyerlerinde işçiler kolayca işten çıkarılıyor. Sendika işçinin iş güvenliği için de yaşam güvenliği için de zorunlu.”
ÇALIŞANLAR ORTADA KALDI
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken de işsizlik sorununa değindi. Palandöken, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, esnafın işyerlerinin kapalı kalmasının işsizliği körükleyen bir etki yaptığını bildirdi. Bir aile dükkanında anne, baba, çocuk hepsinin çalıştığını hatırlatan Palandöken, “Aile işyerlerinde ailenin hepsi o dükkandan ekmek yer. İşyerleri koronavirüs nedeniyle kapanınca hepsi işsiz kaldı. Hiçbir gelirleri kalmadı. Bunun yanında bir de ücretli çalışanlar vardı. Onlar da işlerinden oldular. Bu durum uzun süre devam ederse vahim sonuçların ortaya çıkması kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
AVM’LER TEHLİKELİ
Palandöken, AVM’lerin açılacak olması ile ilgili görüşlerini de şöyle açıkladı: “Koronavirüs salgını döneminde AVM’ler çok tehlikeli. Çünkü hepsi kapalı alanlar. Virüs kapma riski yüksek. Bilim adamlarının görüşü de böyle. Oysa ki şu anda AVM dışı esnaf vatandaşın ihtiyacını karşılayabilecek durumda. Böyle bir durum varken AVM’lerin erken açılması yanlış oldu. Mahallede çarşıda kurallara uymak koşuluyla bireysel işletmeler açılırsa salgından korunmak için daha iyi olurdu.”
İŞSİZLİK TSUNAMİ BOYUTUNDA
İşsizlik ve istihdam konularındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de işsizlik tehlikesine dikkat çekti. Gürsel, nisan ayında yaptığı değerlendirmede, tehdidinin tsunami boyutlarında olduğunu kaydederek, “En az 3 milyon çalışan daha işini kaybedecek. İşsizlik oranı büyük olasılıkla yüzde 24-25’i bulacak. Genç işsizlik oranı yüzde 40’a ulaşabilir” uyarısı yapmıştı.