Önceki yazıda gördük ki, her kişiyi, her kurumu bağlayan, en üstteki toplumsal sözleşme olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası her işçinin,
Sendika kurma, sendikaya üye olma ya da üyelikten çekilme hakkı olduğunu,
Toplu sözleşme yapma hakkı olduğunu,
Sendikadan istifaya zorlanmayacağını,
Toplu sözleşmenin uyuşmazlıkla sonuçlanması halinde greve gitme hakkı olduğunu, anayasal hak olarak ilan etmektedir.
KANUNDA SENDİKAL HAKLAR
Ana çerçevesinin Anayasa’da bu şekilde çizildiği sendikal haklar, 18 Ekim 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda daha da ayrıntılı anlatılıyor.
Yasanın 17. maddesi, “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması” başlığını taşımaktadır. Konumuzla ilgili satırlar aynen şu şekilde;
“(1) On beş yaşını dolduran ve bu kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilir.
(3) Sendikaya üye olmak serbesttir.
Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz.
Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilir.
(4) Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.
(5) …Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir…”
Yasa sendikaya üye olma hakkını böylesine açık bir dille anlatmaktadır.
19. MADDE
6356 Sayılı yasanın “Sendika üyeliğinin sona ermesi ve askıya alınması” başlığını taşıyan 19. madde ise,
“(1) İşçi veya işveren, sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
(2) Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir.
(4) Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı genel kurulca verilir. Çıkarılma kararına karşı üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye itiraz edebilir.
(6) Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin yönetim, denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder
(8) İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında görev almak üyeliği sona erdirmez.
(9) İşçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere işsiz kalması üyeliğini etkilemez.
(10) Herhangi bir askeri ödev nedeniyle silâhaltına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre içinde askıda kalır.”
SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GÜVENCESİ
6356 sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. Maddesi sendikaya üye olma ya da olmama özgürlüğünü güvenceye almaktadır. Yasa maddesinin konumuzla ilgili fıkraları şöyledir;
(1) İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.
(2) İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz.
(3) İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.”
25. maddenin sonraki fıkraları, sendika özgürlüğünü güvenceye alan somut yaptırımları içermektedir. İşverenin yasalara uymaması halinde hangi cezalara çarptırılacağı sıralanmaktadır ki, işverenin sendikal özgürlükleri çiğnemesine karşı mevzuatın öngördüğü cezaları sonraki yazılarda topluca ele alacağız.