ÖZ İPLİK-İŞ’TE YOLSUZLUK İDDİASI
Öz İplik-İş Sendikası, 2011´den beri yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. Sendika adına çekilen 98 bin TL kredinin buhar olduğu iddia ediliyor. Dosya hâlâ savcılıkta.
Öz İplik-İş Sendikası, 2011’den beri yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. Sendika adına çekilen 98 bin TL kredinin buhar olduğu iddia ediliyor. Dosya hâlâ savcılıkta.
Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası, 2011 yılından bu yana yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor, ancak halen dava açılmış değil. Sendika adına Vakıflar Bankası’ndan çekilen 100 bin TL kredinin 98 bin TL’sinin istifa eden eski genel başkan Yusuf Engin’e verildiği, bu haksız ödemenin üç şube hesabından çeşitli faturalarla buhar edildiği iddia ediliyor.
Çalışmayan insanlara hak etmedikleri halde ödeme yapıldığı, bireysel harcamaların sendikaya yüklendiği de yine iddialar arasında. Öz İplik-Iş eski Genel EĞİTİM SEKRETERİ Duran Güzelkaya, 2011 yılında savcılığa belgeleriyle birlikte suç duyurusunda bulunmuştu.
Güzelkaya, suç duyurusunda, Genel Başkan Murat İnanç ve genel merkez yöneticilerinin görevlerini kötüye kullandıklarını, sendikayı ve üyelerini zarara uğrattıklarını, keyfi şekilde kişilere menfaat temin ettiklerini öne sürerek yargılanmalarını istemişti. Güzelkaya, "Savcılığın soruşturmayı bir an önce tamamlamasını ve davanın artık açılmasını talep ediyorum" derken, hakkındaki iddiaları sorduğumuz Genel Başkan Murat İnanç ise, suçlamaları reddetti.
İnanç, "Gerçekler hukuki sürecin sonunda açığa çıkacak. Bilirkişi raporları haklı olduğumuzu gösteriyor. Seçimi kazanamadılar, iftira atıyorlar." diye konuştu.
ESKİ BAŞKANA 98 BİN TL
Güzelkaya’nın yargıya taşıdığı iddialardan bazıları şöyle: »Yusuf Engin, 2009 yılında genel başkanlık görevinden istifa etti. Engin’in istifasından birkaç gün sonra sendika adına Vakıflar Bankası’ndan 100 bin lira kredi çekildi. Bunun 98 bin lirası Engin’e elden verildi. Engin istifa ettiği için kendisine İadem tazminatı vb. gerekçeyle bir ödeme yapılması olanaklı değil. Bu para, şubelerden fazla faturalar istenerek eritildi ve buhar edildi. »Genel Başkan Murat inanç, 2010 ve 2011 yıllarında haftasonları istanbul’a kızı ve oğlunun yanına gittiği halde, kendini görevi gereği seyahate gitmiş gibi gösterdi ve yol giderleri, yemek vb. Tüm harcamalarını sendikadan karşıladı.
CENAZE MASRAFLARI, YEMEKLER..
İnanç’ın eşinin akrabasına, yönetim kurulu karan olmaksızın, sendikada görevi olmadığı halde 10 ay boyunca sendika genel merkezinden para ödendi. »Genel Merkez, şubelerin olduğu illerde, şubelerden habersiz yemelder düzenledi, bu yemeklere genel başkanın eş, dost ve akrabaları katıldı. »Sendika başkanının babası ve kayınbiraderinin vefatı nedeniyle cenaze giderleri, misafirler için konaklama ücreti ve yemek bedelleri, Malatya Şube’nin harcamasıymış gibi gösterildi ve sendika zarara uğratıldı.
Muhasebeci ifadesini değiştirdi
Sendika muhasebecisi Nihat İpekli’nin savcılığa ilk verdiği ifade, 98 bin liranın buhar olduğuna ilişkin iddiaları destekler nitelikti İpekli,bir yıl sonra ifadesini değiştirdi. İpekli’nin ilk verdiği ifadede şu beyanlar yer aldı: "Hatırladığım kadarıyla 2009 yılı Yönetim Kurulu kararı ile Vakıflar Bankası’ndan 100 bin TL sendika adına kredi çekilmesine yönelik karar alındı. 100 bin TL ihtiyaç kredisini çektim, bu sırada bankaya Yusuf Engin isimli şahıs da gelmişti. Parayı direkt olarak ona teslim ettim, karşılığında herhangi bir belge almadım. 0 dönemde Yusuf Engin, sendikanın eski genel başkanı idi. Hatırladığım kadarıyla 22 Mayıs’ta sendika başkanlığından ayrılmıştı, biz de krediyi Haziranın ilk haftasında çekmiştik. Muhasebe kayıtlarında çıkış olmadığı için 100.000TL para kasada gelir hanesinde gözükmedi. Daha sonra bu paranın gider hanesine çıkışı Malatya, Trakya ve Sakarya şube gibi şubelere avans gönderilmiş gibi kağıt üzerinde çıkış yapıldı. Bu şekilde muhasebeleştirildi. Ben orada maaşla çalışan bir kişiyim. Ne söylenirse onu yaparım."
Bu iddialar 2011 yılından bu yana sürekli gündeme getiriliyor. Bu iddiaları öne sürenler zaten yönetim kurulu üyesiydi. Yargıya başvuran bu kişinin tüm kararlarda, harcamalarda imzası var, hiçbirinde muhalif değil. Genel Kurul’da seçimi kaybeden insanlar, üç ay sonra bu şekilde iftiralar atmaya başladılar. Bilirkişi raporlarından hiç söz etmiyorlar. Bu raporlar iddiaların doğru olmadığını gösteriyor. Dosya halen savcılıkta, hukuki süreç devam ediyor.