Her siyasi parti kadın haklarına önem verdiğini söylüyor ve fakat bu alanda Dünya’ya yetişemiyoruz. Aslında çağımızda kadın -erkek eşitliğini konuşmak bile insanlığın ne kadar geride kaldığını gösteriyor.
Türkiye’de siyasi iktidar türban gibi giyim özgürlüğünü kullanarak iktidara geldi. Ne var ki uygulamada Türkiye son on iki yılda uluslararası arenada kadın haklarında geri düştü.
Dünya ekonomik Formu’nun hazırladığı ‘’ Küresel Cinsiyet Eşitliği Uçurumu Endeksi ‘’kadınlarla erkekler arasında dört temel kategorideki kadın erkek eşitliği farkını inceliyor: Ekonomiye katılım ve fırsat; eğitime katılım; Sağlık ve sağ kalım ve Siyasi güçlenme.
Bu dört kriterin detayları şöyledir:
1. Ekonomiye katılım ve fırsat göstergesi olarak kadın ve erkek işgücünde katılım, gelir, üst düzey yönetim, mesleki ve teknik alanda çalışan sayısı;
2. Kadın ve erkek okuryazarlık oranı, okullaşma oranları;
3. Sağlık kategorisinde, Kadınlar ve erkekler için beklenen sağlıklı ömür değerinin mukayesesi;
4. Siyasi güçlenme olarak; parlamentodaki kadın -erkek milletvekilleri ve bakanlık sayılarının ve kadınların devlet ve hükümet başkanı olarak geçirdikleri yılların karşılaştırılması;
“Dünya ekonomik Formu 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi”nde Türkiye, genel sıralamada 144 ülke içinde 130 sırada yer aldı. En geri son beş ülke içinde sıralandı.
Dünya Ekonomik Formunun 2017 yılı raporunda ise 144 ülke içinde 0.625 puanla bir sıra gerileyerek 131 sırada yer aldı. Endekse göre Türkiye de 2006 yılından bu güne kadın haklarında iyileşme olmadı.
Hatta 2017 yılında İslam ülkeleri içinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde İsrail (44), Tunus (117), Birleşik Arap Emirlikleri (120), Bahreyn (126), Cezayir (127), Kuveyt (129) ve Katar (130) , gibi ülkeler Türkiye (131) den daha üst sıralarda yer aldı.
Öte yandan anne ve çocuk sağlığı ile ilgili araştırmalar yapan ve destek sağlayan “Save the Children”, anne ve çocuk sağlığı, ölüm oranları, temiz suya erişim gibi çeşitli verilere dayanarak “Anneler Endeksi” hazırlıyor.
Save the Children Fund (Çocukları koruma fonu ) 1919 yılında İngiltere’de kurulmuş bir sivil toplum örgütüdür. Çocuk haklarını savunan, gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların yaşamlarını iyileştirmek için onlara destek sağlayan bir fondur.
Türkiye anneler endeksi sıralamasında, 122 ülke arasında geri sıralarda, 98. sırada yer aldı.
Türkiye’de insani değerler ile inançlar birbirine karıştı. 1990 ve sonrası türban mağdurları oluştu. Bizde demokrasi ve insan hakları diye karşı çıkmadık. Sonradan anlıyoruz ki Gerçekte turban mağduru oluşturmanın altında yatan temel neden insan özgürlüğü değilmiş. Siyasi prim yapmakmış. Bu alanda da AKP iktidarı başarılı oldu.
Tuzu kuru, oturduğu yalıdan ahkam kesen bazı bilim adamları da AKP ‘nin bu oyunun tuzağına düştüler. Mahalle baskısı gibi, ayırımcılığı tetikleyen teoriler yarattılar.
Şimdi siyasi iktidar uluslararası kuruluşların bu olumsuz tablolarını nasıl düzeltirim demiyor, işin kolayına kaçıyor ve dış güçlerin işi diyor. Ama olan topluma oluyor.