Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Haziran 2021
ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE SENDİKALAŞMA ORANLARI

Her ülkenin sendikalaşma deneyimi farklıdır. Bu nedenle de ücretliler içinde sendikalaşma oranları farklılık gösterir.

ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE SENDİKALAŞMA ORANLARI

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

Örneğin, güvenilir son verilere göre 2018 yılında Danimarka’da sendikalaşma oranı yüzde 66,5 iken, Fransa’da yüzde 8,8 idi. Ancak sendikalaşma oranı, ülkenin işçi sınıfının mücadele yetenek ve eğilimini yansıtmayabilir. Fransa’da sendikalaşma oranı yüzde 8,8 olmakla birlikte, sendikaların doğru zamanda yaptıkları eylem çağrılarına katılım oranı çok yüksektir. Buna karşılık, Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya gibi sendikalaşma oranının çok yüksek olduğu bazı ülkelerde işçilerin toplu eylem geleneği ve eğilimi çok zayıftır.

Ancak bu farklılıklara karşın, Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya’da sendikalaşma oranlarının gelişiminde ortak bazı eğilimler gözlenebilmektedir. Bu rapor, bu genel eğilimleri değerlendirmeyi ve ülkelerin sendikalaşma oranlarındaki son durumu sunmayı amaçlamaktadır.

Ülkelerin sendikalaşma oranlarına ilişkin en güncel ve güvenilir kaynak, OECD’dir. Türkiye’nin de üyesi bulunduğu OECD, 1960 yılından itibaren ülkelerin sendikalaşma oranlarıyla ilgili veri yayınlamaktadır. Son veriler 2018 yılına ilişkindir.

SENDİKALAŞMA ORANLARININ GELİŞİMİ

Bu verilerin incelenmesinde sendikalaşma oranlarının 1970’li yılların ortalarına kadar arttığı, bazı ülkelerde 1970’li yılların ortalarından itibaren bir parça azaldığı, 1980’li yılların ortalarından ve özellikle 1991 yılından sonra sendikalaşma oranlarında genel bir düşüş olduğu görülmektedir.

Fransa örneği ilginçtir. Fransa’da 1960 yılında 12,9 milyon ücretli vardı. Bunların 2,5 milyonu (% 19,6) sendika üyesiydi. Sendikalaşma oranı 1975 yılına kadar yükselerek yüzde 22,2 oldu ve ardından bir süreç içinde 1985 yılında yüzde 13,6’ya indi. Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılında sendikalaşma oranı yüzde 10,0’du. Sendikalaşma oranındaki iniş devam ederek 2008 yılında yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. 2018 yılındaysa yüzde 8,8 idi.

Fransa’da sendikalaşma oranının düşmesindeki etmenlerden biri, ücretli sayısı artarken, sendika üyesi sayısının artmaması veya düşmesiydi.

Fransa’da sendikaların üye sayısı 1960 yılında 2,5 milyondu; 1975 yılında 3,8 milyonla zirveye ulaştı. Üye sayısı 1996 yılında 1,7 milyona kadar düştü. 2008 yılında 1,8 milyondu.

Sendikalaşma oranının yüksek olduğu bir ülke İsveç’tir. Ancak bu ülkede de sendikalaşma oranında bir azalma gözlenmektedir.

İsveç’te 1960 yılında 2,6 milyon ücretli vardı. Bunların 1,9 milyonu (% 72,1) sendika üyesiydi. Sendikalaşma oranı düzenli olarak artarak 1994 yılında yüzde 83,9 ile zirveye ulaştı ve ardından düşüşe geçti. İsveç’te sendikalaşma oranı 2017 yılında yüzde 65,6 idi. Sendikaların üye sayısı toplamı 1989 yılında 3,4 milyonu bulduktan sonra iniş başladı. 2008 yılında sendikaların üye sayısı 2,8 milyondu

Sendikalaşma oranının en fazla düştüğü ülkelerden biri ABD oldu. 1960 yılında ABD’de 55,2 milyon ücretlinin 17,0 milyonu (% 30,9) sendika üyesiydi. Diğer ülkelerden farklı olarak, ABD’deki sendikalaşma oranı 1960 yılından itibaren sürekli olarak düştü. Sendikalı işçi sayısıysa 1960 yılında 17,0 milyondan 1979 yılında 21,0 milyona kadar yükseldi. Ancak daha sonra sendikalı işçi sayısı da azalmaya başladı. Sendikaların üye sayısı 2009 yılında 15,3 milyona kadar gerilemişti. Sendikalaşma oranı ise yüzde 11,8 idi. 2018 yılında da sendikalaşma oranı yüzde 10,1 oldu.

Almanya’da ücretlilerin ve sendika üyelerinin sayısında Federal Almanya ile Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin birleşmesi sonrasında önemli bir değişim oldu. Federal Almanya’da 1960 yılında 20,0 milyon ücretli vardı ve sendika üye sayısı da 6,9 milyondu (% 34,7). 1989 yılında ücretlilerin sayısı 24,4 milyondu. Sendika üyelerinin sayısıysa 7,9 milyon (% 32,4) oldu. İki Almanya’nın birleşmesi sonrasında ücretlilerin sayısı 1991 yılında 33,3 milyona, sendika üyelerinin sayısı 12,0 milyona yükseldi. 2008 yılında ücretlilerin sayısı 33,9 milyon, sendika üyelerinin sayısı 6,5 milyondu (% 19,1). Sendikalaşma oranı 1978 yılında yüzde 35,5 iken, birleşme sonrasında yüzde 36,0 oldu ve arkasından düşmeye başladı. 2008 yılında yüzde 19,1 olan bu oran, 2018 yılında yüzde 16,5 oranına kadar düşmüştü.

Japonya’da 1960 yılında 23,7 milyon ücretlinin 7,7 milyonu (% 32,3) sendika üyesi idi. Japonya’da ücretlilerin sayısı günümüze kadar sürekli olarak arttı. Ücretlilerin sayısı 1969 yılında 32,0 milyon, 1979 yılında 38,8 milyon, 1989 yılında 46,8 milyon, 1999 yılında 53,3 milyon, 2008 yılında da 55,2 milyon oldu. Sendika üye sayısı ise 1994 yılına kadar yavaş yavaş 12,7 milyona yükseldikten sonra yine yavaş yavaş azaldı ve 2008 yılında 10,1 milyona düştü. Sendikalaşma oranı 1960-1982 döneminde yüzde 30-35 düzeylerindeydi; ancak 1982 yılından itibaren yüzde 30’un altına düştü ve azalmayı sürdürdü. Sendikalaşma oranı 1999 yılında yüzde 22,2 ve 2008 yılında yüzde 18,2 oldu. 2018 yılında ise bu oran yüzde 17,0 idi.

İsrail’de sendikalaşma oranının gelişimi ilginçtir. İsrail’deki merkezi sendikal örgüt olan Histadrut, 1948 yılında kurulan İsrail’den 28 yıl önce, 1920 yılında kuruldu ve İsrail’in kuruluş ve varoluş sürecine önemli katkılarda bulundu. Histadrut’un 1920 yılındaki üye sayısı 4415 idi. Bu sayı, 1947 yılında 176.000’e yükseldi. Sendikalaşma oranları İsrail’de de son dönemde bir düşüş gösterdi. 2000 yılında İsrail’de ücretlilerin sendikalaşma oranı yüzde 37,7 idi. Bu oran 2007 yılında yüzde 30,3’e, 2012 yılında yüzde 22,8’e ve 2017 yılında da yüzde 25,0’e geriledi.

SENDİKALAŞMA ORANLARI NASIL ARTTI?

Çeşitli ülkelerde sendikalaşma oranlarının farklılığının çeşitli nedenleri vardır. Örneğin, birden fazla sendikal merkezin bulunması, sendikaların siyasal partilerle ilişkileri, ülke ekonomisinin durumu, ülkede iktidarda bulunan siyasal partinin yapısı ve niteliği, vb. etmenler sendikalaşma düzeyini belirler. Ancak sendikalaşma düzeyinin değişmesinde bazı etmenler ortaktır.

Gelişmiş ülkelerde sendikalaşma oranlarının artmasının iki önemli nedeni, kapitalizmin altın çağı ve Soğuk Savaş’tı. Kapitalizmin altın çağı olarak nitelenen yıllar yaklaşık 1946-1973 dönemidir. Bu yıllarda hemen hemen kesintisiz bir ekonomik büyüme yaşandı. Ekonomik büyümeyle birlikte tam istihdam sağlanabildi. İşverenler ve hükümetler, Soğuk Savaş koşullarında, anti-komünist olmaları koşuluyla sendikaların önünü açtı. Ekonomik büyüme, tam istihdam ve Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaklaşık 30 yıllık dönemde sendika üyesi ve sendikalaşma oranında önemli artışların gerçekleştirilmesini sağladı.

SENDİKALAŞMA ORANLARI NİÇİN DÜŞTÜ?

Soğuk Savaş, 1972 yılında imzalanan SALT I ve 1975 yılında imzalanan Helsinki Nihai Belgesi sonrasında yerini yumuşamaya bıraktı. Ancak Sovyetler Birliği’nin 1979 yılında Afganistan’ı işgali sonrasında Soğuk Savaş yeniden canlandı. Soğuk Savaş’ın yumuşamaya dönüşmesi 1985 yılında Gorbaçov’un Sovyetler Birliği’nde yönetime gelmesiyle başladı ve 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Soğuk Savaş sona erdi.

Soğuk Savaş, işverenlerin ve hükümetlerin işçi sendikalarına olumlu yaklaşmalarının nedenlerinden biriydi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi, sendikalara karşı tavrın olumsuzlaşmasına katkıda bulundu.

Kapitalizmin altın çağı 1973-1974 yıllarında sona erdi ve durgunluk ve krizler dönemi başladı. 2008 yılından itibaren de kapitalizmin tarihinin üçüncü küresel krizi yaşandı. Ekonomik krizle birlikte işverenlerin işçilere ve sendikalara karşı tavrı olumsuzlaştı, sendikasızlaştırma operasyonları arttı.

İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemin önemli gelişmelerinden biri, bilgisayar teknolojisinde ve iletişim ve ulaştırma/taşımacılık sektörlerinde yaşanan büyük gelişmelerdi. Bu arada tekelci işletmelerin elindeki sermaye birikimi de hızla arttı. Çokuluslu şirketler veya ulusötesi şirketler, üretimi ve satışı dünya ölçeğinde gerçekleştirebilmeye başladı (“küreselleşme”). Kapitalizmin altın çağı döneminde gelişmiş ülkelerde işgücü maliyetleri çok artmıştı. 1970’li yılların ortalarından itibaren yaşanan ekonomik durgunluk ve krizler dönemi, uluslararası düzeydeki rekabeti de artırdı. Kârlarını korumak ve artırmak isteyen ulusötesi şirketler, üretim birimlerini azgelişmiş ülkelere ve 1978 yılından itibaren de bu konudaki politikalarını değiştirmiş olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne kaydırmaya başladı. Böylece işgücü maliyetlerini düşürmek isteyen işletmeler imalat sanayi birimlerindeki işçi sayılarını azalttı. Ücretliler içinde imalat sanayi işçilerinin payının azalması da, sendikacılık hareketinin zayıflatılmasında etkili oldu.

Gelişen teknoloji, toplam istihdam içinde imalat sanayinde istihdam edilenlerin oranını daha da düşürdü; hizmetler sektörünün toplam ücretli istihdamı içindeki payı arttı. Sendikaların önemli bölümü, hizmetler sektöründe veya imalat sanayinde sayıları ve oranları artan beyaz yakalı işçiler arasında örgütlenme konusunda yeterince başarılı olamadı.

İşgücü maliyetlerini düşürmek isteyen şirketler, fason üretim ve taşeronluk uygulamalarını yaygınlaştırarak, işyerlerini sendikasızlaştırdılar veya sendikaların üye sayısını azalttılar.

Esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması sendikal örgütlenmeyi zorlaştırdı.

Artan ve yapısallaşan işsizlik, birçok ülkede işçilerin sendikalaşmasının önünde önemli bir engel oluşturmaya başladı.

Çeşitli ülkelerde sendikalarda yaşanan yolsuzluklar ve gelişkin bilgiye erişim olanakları sayesinde yolsuzluk iddialarının hızla üye tabanında yaygınlaşması, sendikalara duyulan güveni ciddi biçimde sarstı.

Bazı ülkelerde teşmil uygulaması, sendikasızlaştırmanın bir aracı olarak kullanıldı.

Sosyal medya araçlarının yaygın biçimde kullanılmasıyla, sendikaların dışında alternatif gruplaşmalar ve örgütlenmeler ortaya çıktı.

Avrupa ülkelerinde, ABD’de ve Japonya’da sendikaların üye ve güç kaybı devam edeceğe benzemektedir.

Çeşitli Ülkelerde Sendikalaşma Oranları (Ücretliler İçinde Sendika Üyeleri %)

Kaynak: oecd.org

Not: Yunanistan 2018 verisi 2016 yılına, İsviçre 2018 verisi 2017 yılına aittir.

DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.