TEKEL İŞÇİSİ YORGUN AMA YILGIN DEĞİL!..
“Özelleştirme” liberal ekonominin tarif ettiği kriterlerle mi yapıldı?
Hayır. Neye göre yapıldı?
“Nepotizm”e göre.
Nepotizm, eş-dost, siyasi akraba kayırmacılığı demek.
“Özelleştirme” liberal ekonominin tarif ettiği kriterlerle mi yapıldı?
Hayır.
Neye göre yapıldı?
“Nepotizm”e göre.
Nepotizm, eş-dost, siyasi akraba kayırmacılığı demek.
Özelleştirilen fabrikaları alanlar, -daha ziyade- şehir merkezinde kalan arsaları ranta dönüştürmeyi hedeflediler.
Üretimi düşünmediler.
Bu nedenle işsizlik arttı.
Gelelim genelden özele.
Yani, TEKEL işçilerinin trajedisine.
Tekel özelleştirilince, 12 bin işçi mağduriyet sürecine girdi.
3.7.2005 tarih ve 5398 sayılı yasa ile Özelleştirme Kanunu’na bir ilave madde monte edildi.
Bu, mağduriyetin can alıcı noktası.
Çünkü…
Özelleştirme nedeniyle işsiz kalanların Devlet Memurları Kanunu’ndaki geçici personel statüsüne (4-C) alınması öngörülmekte.
Bu yöntemle, 1992 yılından beri, özelleştirilen şirketlerde işlerini kaybedenler, kamu sektöründe geçici personel olarak çalışmaya başlıyorlar.
Ne oluyor?
Geçici personel, bir yıldan kısa süreli çalıştığı için tazminat hakkı doğmuyor.
Ayrıca, işçilerin daha önce sürekli işleri var iken, aniden, hiçbir güvencesi olmayan belirsiz bir iş hayatına adım atıyorlar.
Ürkek ve tedirgin bir süreç.
Bu durum beş yıldan beri devam ediyor.
Şimdi…
Partili-partisiz, her yurttaş elini vicdanına koysun.
Ucu açık, sonucu belirsiz bir iş hayatı dayatılan TEKEL işçilerinin durumuyla ilgili “empati” yapsın.
Bugününden memnun, yarınından emin olmayan insan psikilojisinin yarattığı sosyo-ekonomik ve sosyo psikilojik tahribatı düşünsün.
“Tenceresinde et yerine, dert kaynayan” bu insanlara, kış aylarının zemheri soğuğunda çektirilen çile, reva mı?
Yılbaşı gecesini bile Ankara’nın ayazında, sokakta veya çadırda geçirmeyi göze alan bu gariban insanların suçu ne?
TEKEL’in sadece iki sigara fabrikasının (Tokat ve Ballıca) üç yılda yapacağı kara denk düşen bir para karşılığı 6 şehirdeki fabrikalar satıldı. Bu fabrikaların arsaları Tokat’ta şehrin merkezinde, Samsun’da denizin kıyısında, Adana’da kentin en değerleri yerinde… TEKEL’i alan yabancı şirketin yarın bunların üzerine konut yapılmak üzere en az 2-3 milyar dolara satacağı mülkler…
Bunlara ilaveten ayrıca satılmayan ve TEKEL’in elinde kalan yaprak tütün işleme Fabrikaları’ndaki tütünler için en kaliteli olanlarından 25 milyon kiloyu seçtirdiler. Bu tütün çok değerli. 125 milyon değerindeki tütünü de, İngiliz-Amerikan şirketi BAT’a hediye olarak sundular.
TEKEL’in yenilenmiş 17 fabrikası, kıdem tazminatları sıfırlanmış, yetişmiş, çok kalifiye işçileri, 100 milyon dolarlık hammadde stoku, toplam 292 milyon dolara satılmıştı. Satın alanlar, birkaç ay sonra onu Amerikan firmasına 950 milyon dolara sattılar.
Devletten 292’ye alış.
950’ye Amerikalıya satış.
Aradaki farkın serüveni sorulmayacak mı?
Bu para kime gitti?
TEKEL işçisi yorgun ama yılgın değil!..