‘4C’ İNSAN KÖLELİĞİ Mİ?
İşçi pazarlarını bilir misiniz?
Sokak köşelerinde, meydanlarda birikmiş yoksul insan kümelerinin soğukta, yağmurda, sıcakta, saatlerce bekleştiklerini…
‘4C’ İnsan Köleliği mi?
İşçi pazarlarını bilir misiniz?
Sokak köşelerinde, meydanlarda birikmiş yoksul insan kümelerinin soğukta, yağmurda, sıcakta, saatlerce bekleştiklerini…
Nedir beklenen?
Biri gelecek, içlerinden birkaçını seçip götürecek! Evinde, bahçesinde, tarlasında, fabrikasında, dükkânında yarım kalmış bir işi vardır, alıp getirdiği kişi akşama kadar çalışacak, sonra eline tutuşturulan bir parayla evine dönecek. Ertesi gün yine o amele pazarında nöbet tutmaya gidecek…
O, günübirlik iş bulanın, zorla, güçlükle bir ekmek parası çıkarmak için “Ne verirlerse yaparım” diyerek bekleşen insanın hiçbir sosyal hakkı yoktur, ne sigortası, ne de yarın umudu!.. Bir günlüğüne, birkaç saatliğine kiralanan bir köledir…
***
Günlerdir, haftalardır, nerdeyse aylardır, ülke sokakları, alanları on binlerce insanımızın hak arayışlarıyla inliyor. Bağrışmalar, sloganlar, öfkeler!.. İktidardaki insanları uyandırmak, uyarmak, akla, sağduyuya çağırmak, onlardan biraz ilgi, merhamet beklemek!.. Bakıyor ki hükümet edenler körleşmiş, sağırlaşmış, görmez olmuş önündeki gerçekleri.. Seslerini daha yükseltiyor, açlık grevleri, çoluk çocukla bu kış günlerinde kaldırımlarda sabahlamalar!..
***
“4/C” diye bir şey var. Hep duyuyorsunuz. Önceleri ben de “Nedir bu” dedim, sonra öğrendim. Bu “4/C” AKP hükümetinin bir icadı, bir garip uygulaması!.. İnsan pazarlamasının resmi bir örneği.
İnsanlar işe alınacak, bir süre hiçbir hakkı olmadan çalıştırılacak, sonra işine son verilecek. Yeniden başka bir işe koşullandırılacak. O da haktan hukuktan uzak bir geçici çalışma olacak… 4/C’ye uyan bir işçinin ne emekliliği var, ne sendikacılığı, ne de yarına güven! Dün, bugün, yarına Allah kerim! Devlet isterse işe alır, üç beş kuruş verir, sonra kapı dışarı!.. Beklesin yurttaş yeniden “4/C”ye uygun bir iş bulmayı…
Bu, insanlık mıdır? Bu, hükümet yönetimi midir? Bu nedir? “Benim milletim” diye nutuklar atan bir iktidar kadrosunun bu millete çektirdiği bir eziyet, bir acımasızlık, bir sömürü düzeni değil midir?..
Uyanın ey yurttaşlar! Bir yurttaş olmanın yetkinliğini duymak. Haklarını yasal yoldan aramakla yetinmemek, seçimlerde ağırlığını emekten, insanlıktan, dürüstlükten, haktan, özgürlükten yana kullanmayı öğrenmek.. Kendi yararını, kendi çıkarını, kendi yaşamını, kendi varlığını her şeyin üstünde tutmak. İyiyi kötüyü anlamak, bilmek, ona göre davranmak gerçek kurtuluş yolunu kendi eliyle arayıp bulmak…
OKTAY AKBAL / CUMHURİYET