Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Aralık 2015
ÇIKAR ODAKLI KADIN POLİTİKASI ŞART

64. Hükümet programının ve daha sonra aralık ayının ortasında Başbakan Davutoğlu´nun açıkladığı eylem planının bir bölümünün kadınlara ayrıldığını takip edenler bilir. Hükümetin çıkardığı yasaların, torba kanunların hemen hepsinde var olan kadın istihdamını ´artırma´ anlayışı, eylem planında da boy gösteriyor.

ÇIKAR ODAKLI KADIN POLİTİKASI ŞART

64. Hükümet programının ve daha sonra aralık ayının ortasında Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planının bir bölümünün kadınlara ayrıldığını takip edenler bilir. Hükümetin çıkardığı yasaların, torba kanunların hemen hepsinde var olan kadın istihdamını ‘artırma’ anlayışı, eylem planında da boy gösteriyor. Bizim ‘kadın emek piyasalarının reorganizasyonu’ diye adlandırdığımız bu planın, cinsiyet temelli ayrımcılığa uğrayan kadınların sosyal politikalar aracılığıyla eşit yurttaşlar olarak çalışma yaşamına katılımını sağlamak için önündeki engelleri aşma gibi bir amacı yok. AKP’nin kadın istihdam politikasını; kadınların giderek artan dışarıda ücretli işlerde çalışma ihtiyacı ve talebini, -ki bu belli ölçülerde feminizmin başarısıdır- denetim altına alarak onları esnek ve güvencesiz işlere yönlendirmek, kamuda güvenceli işlerde çalışan kadınları ise kısmi zamanlı esnek çalışmaya sürerek son hak kırıntılarını da ellerinden almak, olarak özetleyebiliriz.

Davutoğlu’nun eylem planında doğum yapan kadınlar için "yarı zamanlı çalışma hakkı", ilk üç ayda yerine getirilecek vaatler arasında yer alıyor. Bu ilk çocuk için 2, ikinci çocuk için 4, üçüncü çocuk için 6 ay yarı zamanlı çalışma ve tam ücret vaadi, "özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisini kurma", yani kiralık işçilikle birlikte düşünülüyor. Bildiğimiz bir konu…

Hedef: Emzirme hakkı

Daha önce de yazmıştım. Bu uygulamanın amacı, 657 sayılı kanunda, memur kadınlar için hak olarak yer alan süt izinlerini kaldırmak. Değerli kamu çalışanı kadınlar, 2011 ‘de yapılan değişikliklerle, 657 sayılı kanunun 104. maddesinin d fıkrasında şöyle bir ibare yer alıyor: "Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır." Bu hak uyarınca, ilk altı ay içinde zaten beş saat çalışıyorsunuz ve tam gün aylığınızı alıyorsunuz değerli memur kadınlar ve bundan bir çocuklu, iki çocuklu ve üç çocuklu kadınlar eşit olarak faydalanıyordu. Şimdi yeni hak diye bunu, yani süt izinlerini kaldırıyorlar. Bu madde bu haliyle anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Memur sendikalarında kadın politikası yapan kadın arkadaşlarım, "Emzirme hakkınız elden gidiyor" diye bir kampanyaya ne dersiniz; çünkü pek çok kadın, bunu hakmış gibi algılıyor.

Kamuya kiralık işçi kadınlar geliyor

Çocuk altı yaşına gelinceye kadar "yarı zamanlı çalışma hakkı" kullanmanız durumunda ise maaşınız kısmi zamanlı olacağı gibi, sosyal haklarınız da elinizden gidiyor. Bu şartlar altında emekli olmak sizin için hayal oluyor.

Amaç hak değil, kamuya özel istihdam büroları aracılığıyla "geçici iş ilişkisini", yani kiralık işçiliğini yerleştirerek işleri güvencesizleştirmek, esnekleştirmek. KEIG Platformu kadın istihdamı üzerinden bir süredir sendikaların, sendikalarda kadın politikası üretenlerin yapması gereken araştırmaları yapıyor. Ekim ayında Handan Çağlayan ve Aslı Çoban tarafından hazırlanan "Özel istihdam Büroları ve Bürolar Aracılığıyla Geçici iş ilişkisi- Kadın istihdamı için Çözüm mü Güvencesiz Esneklik İçin Tuzak mı?" araştırmasını okumanızı öneririm. Araştırmanın sonunda değinilen, hükümet yetkililerinden birinin sendika yetkilisine yönelttiği "Bu sizi değil kadınları ilgilendiriyor, niye karşı çıkıyorsunuz?" serzenişi dikkate değer. Çünkü devlet, sendika yetkililerinin erkek olduğunun, sendika politikalarının erkek politikaları olduğunun, bu konuda, sendikacılarla "erkeklerin çıkarları" üzerinden bir araya gelinebileceğinin pekâlâ farkında.

Kreş meselesi

Eylem planındaki istihdamda "önümüzü" açmaya yönelik vaatlerden biri de, belediyelerin kreş açması için düzenleme yapılması… Siz hükümetsiniz, işi yerel yönetimlere paslayacağınıza siz ne yapacaksınız, kamuda var olan kreşleri kapattınız, yeni kreş açacak mısınız, özel sektöre bir yaptırımınız olacak mı, neden hâlâ kreş açma zorunluluğu kadın sayısı üzerinden hesaplanıyor? Getirdiniz mi bunlara çözüm, yok elbette.

Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi vaadi, şöyle baktığınızda tek hakmış gibi gözüküyor. Ama AKP hükümeti, kadınların çalışmadan kaynaklanan en sıradan haklarını bile kolektifliğinden arındırıp kısmileştirerek, belli sınırlara hapsetmesi ile tanınmış bir hükümet. Bu "hakkın" nasıl elde edilebileceğini; kimleri, ne derece kapsayacağını, sınırlarını, koşullarını, ciddi olarak takip etmemiz gerekiyor. Ev eksenli çalışan kadınların ve mevsimlik işlerde çalışan kadın ve çocukların haklarının iyileştirilmesine dair vaat ise senelerdir konuşulan bir konu, burada yer alması AB Dünya Bankası vb… hibe projeleriyle ilintili gibi görünüyor. Dolayısıyla bir kısım yandaş kadın sivil toplum örgütüne buradan ekmek çıkabilir.

Bu devlet bizim değil

Değerli kadınlar, bu devlet bizim değil, patronların ve erkeklerin devleti. Dolayısıyla bunlardan bir şeyler koparmak için kadınlar olarak çok iyi örgütlenmemiz, bir güç olmamız şart. Sendikaların ve sendikalarda kadın politikası yapan kadınların, kadın istihdam örgütlerinin, kadın emeği ile uğraşan feministlerin kesinlikle ama kesinlikle kadınların gündelik somut çıkarları üzerinden politika üretmesi gerekiyor artık, en zor şey, ama bizim bir araya gelip ortak politika üretmemizin zemini de burası, zihniyetimiz ya da niyetlerimiz değil.

DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.