ÇIKAR ODAKLI KADIN POLİTİKASI ŞART
64. Hükümet programının ve daha sonra aralık ayının ortasında Başbakan Davutoğlu´nun açıkladığı eylem planının bir bölümünün kadınlara ayrıldığını takip edenler bilir. Hükümetin çıkardığı yasaların, torba kanunların hemen hepsinde var olan kadın istihdamını ´artırma´ anlayışı, eylem planında da boy gösteriyor.
64. Hükümet programının ve daha sonra aralık ayının ortasında Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planının bir bölümünün kadınlara ayrıldığını takip edenler bilir. Hükümetin çıkardığı yasaların, torba kanunların hemen hepsinde var olan kadın istihdamını ‘artırma’ anlayışı, eylem planında da boy gösteriyor. Bizim ‘kadın emek piyasalarının reorganizasyonu’ diye adlandırdığımız bu planın, cinsiyet temelli ayrımcılığa uğrayan kadınların sosyal politikalar aracılığıyla eşit yurttaşlar olarak çalışma yaşamına katılımını sağlamak için önündeki engelleri aşma gibi bir amacı yok. AKP’nin kadın istihdam politikasını; kadınların giderek artan dışarıda ücretli işlerde çalışma ihtiyacı ve talebini, -ki bu belli ölçülerde feminizmin başarısıdır- denetim altına alarak onları esnek ve güvencesiz işlere yönlendirmek, kamuda güvenceli işlerde çalışan kadınları ise kısmi zamanlı esnek çalışmaya sürerek son hak kırıntılarını da ellerinden almak, olarak özetleyebiliriz.
Davutoğlu’nun eylem planında doğum yapan kadınlar için "yarı zamanlı çalışma hakkı", ilk üç ayda yerine getirilecek vaatler arasında yer alıyor. Bu ilk çocuk için 2, ikinci çocuk için 4, üçüncü çocuk için 6 ay yarı zamanlı çalışma ve tam ücret vaadi, "özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisini kurma", yani kiralık işçilikle birlikte düşünülüyor. Bildiğimiz bir konu…
Hedef: Emzirme hakkı
Daha önce de yazmıştım. Bu uygulamanın amacı, 657 sayılı kanunda, memur kadınlar için hak olarak yer alan süt izinlerini kaldırmak. Değerli kamu çalışanı kadınlar, 2011 ‘de yapılan değişikliklerle, 657 sayılı kanunun 104. maddesinin d fıkrasında şöyle bir ibare yer alıyor: "Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır." Bu hak uyarınca, ilk altı ay içinde zaten beş saat çalışıyorsunuz ve tam gün aylığınızı alıyorsunuz değerli memur kadınlar ve bundan bir çocuklu, iki çocuklu ve üç çocuklu kadınlar eşit olarak faydalanıyordu. Şimdi yeni hak diye bunu, yani süt izinlerini kaldırıyorlar. Bu madde bu haliyle anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Memur sendikalarında kadın politikası yapan kadın arkadaşlarım, "Emzirme hakkınız elden gidiyor" diye bir kampanyaya ne dersiniz; çünkü pek çok kadın, bunu hakmış gibi algılıyor.
Kamuya kiralık işçi kadınlar geliyor
Çocuk altı yaşına gelinceye kadar "yarı zamanlı çalışma hakkı" kullanmanız durumunda ise maaşınız kısmi zamanlı olacağı gibi, sosyal haklarınız da elinizden gidiyor. Bu şartlar altında emekli olmak sizin için hayal oluyor.
Amaç hak değil, kamuya özel istihdam büroları aracılığıyla "geçici iş ilişkisini", yani kiralık işçiliğini yerleştirerek işleri güvencesizleştirmek, esnekleştirmek. KEIG Platformu kadın istihdamı üzerinden bir süredir sendikaların, sendikalarda kadın politikası üretenlerin yapması gereken araştırmaları yapıyor. Ekim ayında Handan Çağlayan ve Aslı Çoban tarafından hazırlanan "Özel istihdam Büroları ve Bürolar Aracılığıyla Geçici iş ilişkisi- Kadın istihdamı için Çözüm mü Güvencesiz Esneklik İçin Tuzak mı?" araştırmasını okumanızı öneririm. Araştırmanın sonunda değinilen, hükümet yetkililerinden birinin sendika yetkilisine yönelttiği "Bu sizi değil kadınları ilgilendiriyor, niye karşı çıkıyorsunuz?" serzenişi dikkate değer. Çünkü devlet, sendika yetkililerinin erkek olduğunun, sendika politikalarının erkek politikaları olduğunun, bu konuda, sendikacılarla "erkeklerin çıkarları" üzerinden bir araya gelinebileceğinin pekâlâ farkında.
Kreş meselesi
Eylem planındaki istihdamda "önümüzü" açmaya yönelik vaatlerden biri de, belediyelerin kreş açması için düzenleme yapılması… Siz hükümetsiniz, işi yerel yönetimlere paslayacağınıza siz ne yapacaksınız, kamuda var olan kreşleri kapattınız, yeni kreş açacak mısınız, özel sektöre bir yaptırımınız olacak mı, neden hâlâ kreş açma zorunluluğu kadın sayısı üzerinden hesaplanıyor? Getirdiniz mi bunlara çözüm, yok elbette.
Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi vaadi, şöyle baktığınızda tek hakmış gibi gözüküyor. Ama AKP hükümeti, kadınların çalışmadan kaynaklanan en sıradan haklarını bile kolektifliğinden arındırıp kısmileştirerek, belli sınırlara hapsetmesi ile tanınmış bir hükümet. Bu "hakkın" nasıl elde edilebileceğini; kimleri, ne derece kapsayacağını, sınırlarını, koşullarını, ciddi olarak takip etmemiz gerekiyor. Ev eksenli çalışan kadınların ve mevsimlik işlerde çalışan kadın ve çocukların haklarının iyileştirilmesine dair vaat ise senelerdir konuşulan bir konu, burada yer alması AB Dünya Bankası vb… hibe projeleriyle ilintili gibi görünüyor. Dolayısıyla bir kısım yandaş kadın sivil toplum örgütüne buradan ekmek çıkabilir.
Bu devlet bizim değil
Değerli kadınlar, bu devlet bizim değil, patronların ve erkeklerin devleti. Dolayısıyla bunlardan bir şeyler koparmak için kadınlar olarak çok iyi örgütlenmemiz, bir güç olmamız şart. Sendikaların ve sendikalarda kadın politikası yapan kadınların, kadın istihdam örgütlerinin, kadın emeği ile uğraşan feministlerin kesinlikle ama kesinlikle kadınların gündelik somut çıkarları üzerinden politika üretmesi gerekiyor artık, en zor şey, ama bizim bir araya gelip ortak politika üretmemizin zemini de burası, zihniyetimiz ya da niyetlerimiz değil.