O SON ZAMMI YAPMAYACAKTIN
Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan ülkenin, 20 sentlik bir bilet zammı için sokaklara dökülmesi, dünyanın öbür ucunda da ekonomimiz büyüyor söyleminin emekçi halkın sosyal gerçeği açısından bir anlam ifade etmediğini gösteriyor.
Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan ülkenin, 20 sentlik bir bilet zammı için sokaklara dökülmesi, dünyanın öbür ucunda da "ekonomimiz büyüyor" söyleminin emekçi halkın sosyal gerçeği açısından bir anlam ifade etmediğini gösteriyor.
Normal
0
false
false
false
EN-US
JA
X-NONE
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Table Normal”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:12.0pt;
font-family:Cambria;
mso-ascii-font-family:Cambria;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-family:Cambria;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}
Her ne kadar ellerinde "Türkiye ile dayanışma" dövizleri tutan Brezilyalı gençler çok hoşumuza gitse de, Brezilya halkının isyanının, kendi toplumsal temelleri var.
Hükümet muhafazakar ya da ilerici olduğunu iddia edebilir, asıl mesele yürütülen politikanın neoliberalizmin neresinde olduğuyla ilgili. "Solcu, sosyalist" iddiasındaki Devlet Başkanı Dilma Roussef ve partisi PT (İşçi Partisi) de neoliberalizm duvarını aşmak yerine sırtını dayamayı tercih eden Latin hükümetlerden.
Ülkede bilet zamları için ilk defa eylem yapılmıyor. Neredeyse tüm kentlerinde toplu ulaşım özelleştirilmiş durumda ve dünyanın en pahalı toplu ulaşımlarından biri. Sektör birkaç ailenin elinde.
37 MİLYON BREZİLYALI TOPLU ULAŞIM KULLANAMIYOR
Brezilya Devrimci Komünist Partisinin (PCR) eylemlerle ilgili yaptığı basın açıklamasından bir bilgi: "Toplu ulaşımdaki pahalılık yüzünden 37 milyon Brezilyalı otobüs ücreti ödeyecek parası olmadığı için yürümek zorunda"
İşte bu yüzden aslında her yıl bu zamlar yapıldığında siyasi partiler, kitle örgütleri, sendikalar ve öğrenci örgütleri zamlara karşı mücadele veriyor, sokağa çıkıyorlar. Son yıllarda zamların geri alındığı örnekler de yaşanmış. Örneğin son olarak 2012 Aralık sonunda Porte Alegre kentinde yapılan zamlar halkı sokağa dökmüş, şubat ayından mayısa kadar yapılan eylemlerin sonunda zam geri alınmış.
20 YILIN EN BUYUK EĞİTİM GREVLERİ
Öte yandan son bir, bir buçuk yıldır Brezilya eğitim boykot ve grevleriyle sarsılıyor. Öğretim elemanlarının düşük maaşları ve sosyal güvenceleri ile üniversite eğitiminin ticarileştirilmesine karşı yapılan ve aylarca süren bu grevler, 20 yılın en büyük hareketleri olarak nitelendiriliyor.
Kırsalda ise uluslararası tarım tekellerinin başta yerli halklar olmak üzere köylülerin topraklarını GDO’lu soya üretimi için ele geçirmesine karşı mücadele devam ediyor. Yani Brezilya’da sosyal talepler için bir mücadele atmosferi zaten mevcuttu.
FIFA Dünya Kupası’nın 2014 yılında Brezilya’da yapılması kararı ile gelen kentsel yıkımlar da biriken öfkeye eklenip duruyordu.
Çok sayıda yoksul evlerinden atılmış, buralara sırf Dünya Kupası etkinlikleri için dev binalar, yollar ve stadyumlar yapılmıştı. Hükümetin tüm bu işler için harcadığı 86 milyar dolar da bardağı dolduran damlalar arasındaydı. Hal böyle olunca bardakta bir damla zam için bile yer kalmadı, biriken öfke eylem olarak sokağa taştı.
Brezilya’da da üniversite öğrencilerinin ve yoksullardan daha çok orta sınıfa yakın kesimlerin sokakta olduğu görülüyor. Bu kitle ülkenin parası "kötü harcandığı" için sokakta. Halkın parasının Brezilya’nın "Rockyfeller"ı denilen Eike Batista gibi bir avuç zenginin elinde toplanmasına karşı büyük tepki var.
Batista, son özelleştirmelerle ve devletten aldığı ihalelerle zenginliğine zenginlik katanlar arasında. Bu uzun uzun anlatılanların "Çapulcu Deyimleri ve Atasözleri Sözlüğü"ndeki özet karşılığı ise şöyle: O son zammı yapmayacaktın…
FIFA ÇIKARLARI UĞRUNA MİLYONLAR HARCANDI
BREZİLYA Devrimci Komünist Partisinin (PCR) geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklaması ülkenin sorunları hakkında bilgi veriyor:
"FİFA’nın çıkarları için federal hükümetin milyonlar harcadı, kamu parasını borç ödemekte, spekülatörleri zengin etmekte, otomobil fabrikatörlerinin ödeneklerini garanti altına almakta ve milyarder Silvio Santos’un sahibi olduğu Panamericano bankası gibi bankalar ile Eike Batista’nın şirketlerini kurtarmakta kullandı. Kırıntılar ise yoksullara bırakıldı. Brezilya, Latin Amerika’nın en düşük asgari ücret veren ülkeleri arasında ve bu arada kapitalist patronlar ise servetlerine servet kattılar.
Zamanında darbecileri desteklemiş olan Red Globo gibi burjuva medya kuruluşları da bu durumdan sorumludurlar. Onlar diktatörlük zamanında darbecileri, yüzlerce devrimci Brezilyalıyı öldüren ve işkenceden geçirenleri desteklediler ve yolsuzluğu tüm Brezilya’ya yaydılar. Aynı Red Globo, Honduras’ta da askeri darbeyi, Irak ve Afganistan’daki emperyalist işgali desteklemişti ve bugün Brezilya’nın ABD’nin arka bahçesi olmasını istemekte, halk hareketinin bastırılmasını savunmaktadır. FİFA’nın da müttefikidir ve Dünya Kupası’ndan en kazançlı çıkacak olan şirketler arasındadır. Bu yüzden medyanın demokratikleştirilmesi de taleplerimiz arasındadır."