YAŞLILIK AYLIĞINA HAK KAZANMA YAŞI VE HAYAT TABLOLARI (ÖMÜR BEKLENTİSİ)
Türkiye’de önemli tartışma konularından biri, sosyal güvenlikte yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları ve bu koşullardan biri olarak erişilmesi gereken yaştır.
TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ
Yaşlılık aylığı sistemleri oluşturulurken, ülkede yaşayan kişilerin doğumda ve daha ileri yaşlarda önlerinde ortalama olarak kaç yıl kaldığına ilişkin hesaplar yapılır.
Örneğin, TÜİK’in 2017-2019 dönemine ilişkin Hayat Tablolarına göre, doğumda yaşam veya ömür beklentisi ortalama 78,6 yıldır. Bu süre, erkekler için 75,9 ve kadınlar için 81,3’tür.
Bir kişinin çalışma hayatına 20 yaşında atıldığı kabul edilirse, bu kişinin önünde normal olarak 59,8 yıl vardır. Bu süre erkekler için 57,2 ve kadınlar için 62,4’tür.
Bu kişi 40 yaşına eriştiğinde, ortalama olarak 40,3 yıl ömrü daha kalmıştır. Kalan ömür süresi erkekler için 37,9 ve kadınlar için 42,7’dir.
60 yaşına gelen bir kişinin önünde, normal olarak 22,1 yıl daha vardır. Bu süre erkekler için 20,1 ve kadınlar için 23,9’dur.
Sosyal güvenlik sisteminde yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları, doğumda ve ardından çeşitli yaşlarda kalan ömür tahminlerine göre belirlenir. Eğer sosyal güvenlik sistemi, vergilerle değil de işçi ve işverenlerin ödediği sosyal güvenlik primleriyle finanse ediliyorsa, ödenen primlerin daha sonraki yıllarda kişinin yaşlılık aylığını karşılayabilmesi hesabı yapılır. Örneğin, 20 yaşında çalışma hayatına atılan bir kişi 60 yaşına kadar tam olarak çalışırsa, 22,1 yıl ömrü kaldığında, 40 yıllık çalışma süresinde ödenen primlerin ve bunların getirisinin, 22,1 yıllık emeklilik süresinde alacağı yaşlılık aylığını karşılayabilmesi öngörülür. Devletin sosyal güvenliğin finansmanına prim ödeyerek katılması da dikkate alınmalıdır. Yaşlılık aylığının tümüyle devlet tarafından finanse edildiği durumlar farklıdır.
Türkiye’de çeşitli yıllarda yaşlılık aylığına hak kazanma yaşı ve doğumda yaşam beklentisinin karşılaştırılması çok ilginç sonuçlar çıkarmaktadır.
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün raporuna göre, Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 1935-1940 döneminde yalnızca 35,43 yıldı. Bu süre erkeklerde 34,68 ve kadınlarda 36,23 yıldı. Bu yıllarda çocuk ölümlerinin çok fazla olması, ortalamayı epeyce düşürüyordu. 1940-1945 yıllarında İkinci Dünya Savaşı’nın yoklukları ve sıkıntıları yaşandı. Doğumda yaşam beklentisi 31,34 yıla düştü. Bu süre erkeklerde 30,10 ve kadınlarda 32,65 yıldı. 1945-1950 yıllarında doğumda ömür beklentisi 38,10 yıla yükseldi. Bu süre erkeklerde 36,68 yıl ve kadınlarda 39,59 yıl oldu. 1950-1955 döneminde ise, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin daha da geliştirilmesi ve özellikle antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle, doğumda yaşam beklentisi 43,52 yıla yükseldi. Bu süre erkeklerde 41,96 yıl ve kadınlarda 45,16 yıl oldu. (DİE, Türkiye Nüfusu, 1923-1994, Demografi Yapısı ve Gelişimi, Yay.No.1839, Ankara, 1995, s.40)
Bazı uluslararası çalışmalar da 1950-2020 döneminde Türkiye’de doğumda yaşam beklentisine ilişkin veriler yayınlamaktadır.
(https://www.macrotrends.net/countries/TUR/turkey/life-expectancy)
YAŞLILIK AYLIĞINA HAK KAZANMA KOŞULLARI NASIL DEĞİŞTİ?
2.6.1949 gün ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa göre, ihtiyarlık sigortasından yararlanabilmek için 60 yaşını doldurmuş olmak, en az 25 yıldan beri sigortalı olmak ve “her yıl için, ortalama olarak en az 200 günlük ihtiyarlık sigortası primi ödemiş olmak,” gerekiyordu. 1950 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 39,41 yıldı.
17.7.1964 gün ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’yla farklı sigorta kolları tek bir yasayla düzenlendi. Bu yasaya göre, yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için, sigortalının, kadın ise 55 ve erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, en az 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5.000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması gerekiyordu. 1964 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 47,92 yıldı.
23.10.1969 gün ve 1186 sayılı Yasa’yla 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu değiştirilerek, 25 yıldır sigortalı olup 5.000 gün prim ödeyen sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanabilmesinde yaş sınırı kaldırıldı. Böylece, erken yaşlarda emeklilik hakkı doğdu. Bu tarihte Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 51,37 yıldı.
26.5.1976 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 1992 Sayılı Kanun’la, kadınlarda sigortalılık süresi koşulu 25 yıldan 20 yıla indirildi. 1976 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 55,73 yıl olmuştu. Böylece, bir kişinin 18 yaşında sigortalı olarak çalıştığı varsayılırsa, kadınların 38 ve erkeklerin 43 yaşında emekli aylığı almaya hak kazanmaları mümkün oldu. Ayrıca, 18 yaşın altındaki dönemlerde malullük, yaşlılık, ölüm sigortasına prim ödenerek çalışılmış olması halinde, bu süre de dikkate alınıyor ve daha erken yaşlarda emekli olunabiliyordu. Bu yıllarda kabul edilen borçlanma düzenlemeleriyle, birçok insan, geçmişte sigortasız çalıştığı günleri de emeklilik açısından saydırarak erken yaşta yaşlılık aylığı almaya hak kazandı. Ayrıca, 11.7.1978 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla, sigortalıların er olarak silah altında geçen süreleri ile yedek subay okulunda geçen sürelerinin de asgari ücret üzerinden hesaplanacak primleri ödemeleri şartıyla, prim gün sayılarına eklenebilmesi olanağı sağlandı.
1975 yılında çeşitli ülkelerde yaşlılık aylığına (emekliliğe) hak kazanmak için erişilmesi zorunlu olan yaş aşağıda sunulmaktadır (U.S.Department of Health, Education and Welfare, Social SecurityAdministration, Social Security Programs Throughout the World-1975, Washington,D.C., 1976):
1969 yılındaki 1186 Sayılı Kanun’la, sigortalılara bağlanan aylık oranı %50’den %70’e çıkarıldı. Ayrıca, yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için geçmiş hizmetlerin en düşük ücret üzerinden borçlanılması imkânı da sağlandı.
6.3.1981 gün ve 2422 Sayılı Yasa’yla 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu değiştirildi: “Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5.000 gün prim” ödemesi veya “kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla beraber, kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5.000 gün, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır”. 1981 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 58,95 yıldı. Bu yasayla kaybedilen hakların en önemlileri şunlardı: Ayakta yapılan tedavilerde ilaç bedellerinin %20’si sigortalıdan kesilmeye başlandı. Emekli aylığının hesaplanmasında son beş yıllık kazançların en yüksek üç yılının ortalaması yerine, beş yılın tümünün ortalaması alınmaya başlandı. Yaşlılık aylığı taban oranı %70’ten %60’a indirildi. Sigorta primi işçi payı %14’e çıkarıldı. Kurum sağlık yardımlarından yararlanacak olanların muayene başına bir ücret ödemesi uygulaması getirildi.
24.12.1985 gün ve 3246 sayılı Kanunla getirilen düzenleme (Resmi Gazete 10.1.1986) 1 Ocak 1990 tarihinden itibaren ilk kez sigortalı olacaklara yaş koşulu getirdi: “ilk defa 1 Ocak 1990 tarihinden itibaren prim veya kesenek ödemek suretiyle ilgilendirilecek sigortalılara; (a) kadın ise 55, erkek ise 60 yaşını doldurmuş bulunmak ve en az 5.000 gün veya, (b) kadın ise 55, erkek ise 60 yaşını doldurmuş bulunmak, 15 yıldan beri sigortalı olmak ve en az 3.600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ödemiş bulunmak.” 1985 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 61,35 yıldı.
DYP-SHP Koalisyon Hükümeti’nin işçiler lehine adımlarından biri, 10.1.1986 tarihinde yürürlüğe girerek yaşlılık aylığına hak kazanmayı zorlaştıran 3246 Sayılı Yasanın düzenlemelerini etkisiz kılan adımları atması oldu. 27 Şubat 1992 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 3774 Sayılı Kanun’la, yaşlılık aylığına hak kazanmada yaş koşulu kaldırıldı; yaşlılık aylığı için kadınların 20 yıl, erkeklerin 25 yıldır sigortalı olmaları ve en az 5.000 gün prim ödemeleri yeterli sayıldı. Bu tarihte Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 65,00 yıldı.
25 Ağustos 1999 gün ve 4447 Sayılı Yasa’yla sosyal güvenlik haklarında önemli kısıtlamalara gidildi ve yaşlılık aylığına hak kazanma, konan yaş sınırı nedeniyle, zorlaştırıldı. (8 Eylül 1999). Bu tarihte Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 69,07 yıldı.
31 Mayıs 2006 gün ve 5510 Sayılı Kanun’la emeklilik zorlaştırıldı, sağlık harcamalarında sigortalıların katkı paylarının artırılmasının yolu açıldı. 2006 yılında Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 72,57 yıla yükselmişti.
Yasada yaşlılık aylığına hak kazanma yaşı yükseltildi, prim ödeme gün sayısı artırıldı. Yasanın 28. maddesinde, 01.01.2007’den sonra sigorta kapsamına girenlere, kadın için 58, erkek için 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 7200 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş bulunması koşuluyla aylık bağlanacağı belirtiliyordu. Yaş sınırı, 01.01.2036’dan başlayarak kadınlar için 01.01.2048’e, erkekler için 01.01.2044’e kadar kademeli olarak 65’e yükseltiliyordu.
MADDE 28- Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır:
1-a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
2-b) Toptan ödeme yapılması.
İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
1-a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır.
1-b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınır.
Türkiye’de 1960-2019 döneminde doğumda ömür (hayat) beklentisi verileri aşağıda sunulmaktadır:
TÜRKİYE’DE DOĞUMDA ÖMÜR BEKLENTİSİ (YIL)
2019 yılında çeşitli ülkelerde doğumda ömür (hayat) beklentisi verileri aşağıda sunulmaktadır:
https://data.worldbank.org/indicator/SP.DYN.LE00.IN?end=2019&locations=TR&start=1960&view=chart
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2017-2019 döneminde Türkiye’de çeşitli yaşlarda kalan ömür beklentisi verileri aşağıda sunulmaktadır.
Bu çizelgeye göre, 58 yaşında yaşlılık aylığına hak kazanacak bir kadının önünde ortalama olarak 25,7 yıl daha vardır. 58 yaşındaki bir erkeğin de 21,7 yıl daha yaşaması beklenmektedir.
Çizelgeye göre, 60 yaşında yaşlılık aylığına hak kazanacak bir erkeğin önünde ortalama olarak 20,1 yıl daha vardır. 60 yaşındaki bir kadının ise 23,9 yıl daha yaşaması beklenmektedir.
Yürürlükteki mevzuat değişmediği taktirde, 2048 yılından itibaren Türkiye’de yaşlılık aylığına hak kazanma yaşı erkekler ve kadınlar için 65 olacaktır. Günümüzdeki hayat tablosu değişmezse, 65 yaşında yaşlılık aylığına hak kazanan bir erkeğin önünde ortalama olarak 16,3 yıl, bir kadının önünde 19,6 yıl bulunacaktır.
ÇEŞİTLİ YAŞLARDA ÖMÜR BEKLENTİSİ TABLOLARI