22 YILDA 34 BİN İŞ CİNAYETİ
Bugün 3 Mart İş Cinayetleriyle Mücadele Günü. AKP’li yıllarda 978’i çocuk en az 34 bin 306 işçi çalışırken yaşamını yitirdi. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Bedri Tekin “İhmal değil, politik tercih” dedi.


Bugün 3 Mart İş Cinayetleriyle Mücadele Günü. 3 Mart, 3 Mart 1992’de Zonguldak Kozlu’daki kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında 263 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından 2013’ten bu yana İş Cinayetleriyle Mücadele Günü olarak ele alınıyor. TMMOB, 2013’te 3 Mart’ı İş Cinayetleriyle Mücadele Günü ilan etmesinden bu yana her yıl basın açıklaması gerçekleştiriyor.
Ülkenin 2013 yılından bu yana iş cinayetleri karşısında verdiği sınavda ise herhangi bir iyileşme olmadığı gibi, tablo günden güne daha da vahim hâle gelmeye devam ediyor. Yalnızca dün, işçi servisinin TIR ile çarpışması sonucu 3’ü çocuk 6 işçi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden işçilerin en küçüğü 14, en büyüğü ise yalnızca 23 yaşındaydı.
AKP’Lİ YILLARDA EN AZ 34 BİN 306 İŞ CİNAYETİ
Her ay en az 150, her yıl ise 2000’e yakın işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi ise ‘olağan’ hâle geldi. Meslek odaları, sendikalar, dernekler ve sol sosyalist siyasi partiler, iş cinayetlerinin, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sık sık dillendirdiği üzere ‘fıtrat’ olmadığının altını çizmeye devam etmesine karşın her gün 5 iş cinayeti yaşanması ülkenin en can alıcı gerçeklerinden biri olarak yerini koruyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2025’in yalnızca ilk ayında en az 177 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Hayatı kaybeden işçilerden 5’i çocuktu. 2024 yılında ise en az 1897 iş cinayeti yaşandı. 2023’te ise İSİG Meclisi verilerine göre 1932 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre bu sayı 1972 oldu.
2014 ile 2024 arasını kapsayan 10 yılda en az 21 bin 697 işçi alınmayan önlemler sonucu çalışırken hayatını kaybetti.
SAYILARLA İŞ CİNAYETLERİ
DENETLEME KAZADAN ÖNCE DE SONRA DA YOK
2014-2024 arası 10 yılda ise en az 21 bin 697 işçi alınmayan önlemler ve ihmal yüzünden çalışırken yaşamını yitirdi. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana yaşanan iş cinayeti sayısı ise en az 34 bin 306. 34 bin 306 iş cinayetinin en az 978’inde ise çocuklar hayatını kaybetti.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bedri Tekin, iş cinayetlerinin ‘işleneceği herkes tarafından bilinen cinayetler’ olduğunu söyledi. İş cinayetlerinin çok basit teknik gerekliliklerin yerine getirilmesi ile önlenebileceğinin altını çizen Tekin, şunları söyledi: “SGK’nin son olarak açıkladığı 2023 yılı istatistiklerine göre iş kazaları (!) sonucu yaşanan bin 972 can kaybının 552’si inşaat işlerinde yaşandı. 1.500 TL’lik korkuluk ile kapatılmayan boşluklardan düşerek yüzlerce işçinin yaşamına yitirmesine sebep olunuyor.
CEZASIZLIK İHMALİN ÖNÜNÜ AÇIYOR
Alınması gereken önlemlerin bilinmesine rağmen alınmamasının nedeni, ölümlerde bile ceza ile karşılaşılmaması. 2023’te 225 bin inşaat varken bunların sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlık İş Müfettişlerince 888’i denetlendi. İşyerleri kaza/cinayet öncesi Bakanlığı müfettişlerince denetlenmediği gibi kaza/cinayet sonrası da denetlenmiyor. 2023 yılında bin 972’si ölümlü, toplam 681 bin kaza meydana geldiği halde, kaza sonrası sadece 69 işyeri denetlenmiştir. Denetleme sonrası ceza yazılmamakta, işyerine süre verilmektedir.
İşyerlerinin denetlenmemesi, idari ceza uygulanmaması, ölümlerin hesabının sorulmaması politik tercihtir. Ölümler oluyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı seyrediyor, hesap soran da, hesap verme gereği hisseden de yok. Sendikaların doğru dürüst tepki verdiğinden söz edemeyiz.
Yıllardır söylediğimiz İdari ve Mali yönden bağımsız, meslek örgütleri, sendikalar, üniversite temsilcilerinin ağırlıkta olduğu, İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü/Kurumu oluşturulmalı, tüm düzenlemeler bu kurum tarafından yapılmalı, denetim ve eğitim bu kurum tarafından yerine getirilmeli. İşyerleri üyesi olsun olmasın sendikalar tarafından denetlenebilmeli, ölümlü kaza meydana gelen işyerlerinde iş durdurulmalı, TMMOB temsilcilerinin, iş müfettişlerinin, iş güvenliği uzmanlarının araştırması, alınacak önlemleri belirlemesi, önlemlerin uygulanmasından sonra açılabilmeli.”
CANI MUHASABELEŞTİREN SİSTEMDEN KURTULMALI
İSİG Meclisi’nden Aslı Odman, BirGün’e konuştu. İş cinayetlerinin engellenmesinin ancak insan canını bir kâr aracı olarak gören kapitalist üretim tarzından çıkılmasıyla mümkün olacağını söyleyen Odman, şöyle devam etti: “Türkiye’de her sene ani kazalarda en az 2000 işçi ölüyor ancak meslek hastalıkları gibi sebeplerden bu sayı 10 ila 15 bin işçiye kadar yükseliyor. Uzun çalışmaya bağlı hastalıklardan kaynaklı ölümler ve psikososyal risklerden dolayı ölümler kayıt içine alınmıyor. Bizim İSİG Meclisi olarak gösterdiğimiz ve hatta artık SGK verileriyle de eşitlendiğimiz rakam 2 bin, ancak bu yalnızca buzdağının görünen ucu. Esasında her gün 20 ila 30 çalışan hayatını kazanmak için çalışırken iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İş cinayetleriyle mücadelenin canı ve sağlığı muhasebeleştiren kapitalist üretim tarzının ilkelerden dışarı çıkmadan tamamen amacına ulaşması ise imkânsız. Ancak kısa vadede çalışmada sağlık hakkı, yaşam hakkı için, en temelde de işyerinde hayatımızı koruyabilmek için örgütlenmemiz elzem. Bu, mavi-beyaz yaka, coğrafi yer, etnik köken, cinsiyet ve yaş grubu fark etmeksizin herkesi bir araya getiren toplumsal bir talep esasında. İşyeri içinde demokratik katılım ile örgütlenmeyle ancak hayat, sağlık ve can korunabiliyor. Bu esasında sınıf mücadelesinin kelimenin tam anlamıyla en hayati unsurlarından biri. Hem oldukça geniş bir örgütlenme nedeni hem de amacı itibariyle direkt olarak çok birleştirici.”