İŞÇİ SAĞLIĞI PİYASAYA EMANET!
İşçi sağlığı piyasaya emanet! TÜRK Tabipleri Birliği (TTB), İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı üzerine görüşlerini yayınlayarak, yaklaşan tehlikeye dikkat çekti. TTB, taslağın işçi sağlığının korunması ve iş güvenliği önlemlerinin artırılmasına yönelik olmadığını vurgularken, taslağın hukuka aykırı olduğunu belirtti
TTB, taslak ile işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının ticarileştirileceğini, piyasaya açılacağını ve taşeronlaştırılacağım vurguladı, s.5İşçi sağlığı piyasaya emanet!
TTB: TASLAK İŞÇİ SAĞLIĞINI KORUMUYOR, İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALMIYOR
çalışma ve Sosyal GüvenVç-lik Bakanlığı tarafından rıazırlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı tartışılmaya devam ederken, Türk Tabipleri Birliği (TTB), taslağa ilişkin görüşlerini Internet sitesinden yayınladı. TTB, taslak ile işçi sağlığının korunması ve geliştirilmesinin değil, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının tümüyle piyasaya açılmasının amaçlandığına dikkat çekti. Türk Tabipleri Birliğinin görüşlerini içeren raporda taslağa ilişkin şu genel değerlendirme yapıldı: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 7 yıl süren ve adeta ‘yaz-boz’ tahtasına dönen çalışmaları sonucunda ortaya koyduğu yasa tasarısında bir kez daha, hukuka aykırı, işçi sağlığının korunması ve geliştirilmesi ile iş güvenliği önlemlerinin artırılmasına yönelik olmayan, pazar ekonomisinin belirleyici olduğu düzenlemeleri sunmaktadır. Öte yandan bu tasarıyla, yaşam hakkını savunan, alanın ihtiyacını gözeten ve hizmetin niteliğinin artırılması gereğine vurgu yapan, bu alandaki birikimi ve deneyimi tartışmasız olan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları da bu alanın tümüyle dışına çıkarılmaktadır."
TÜM ÇALIŞANLARI KAPSAMIYOR
Taslağın 2’nci maddesinde, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun tüm çalışanları kapsadığı belirtilirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, "Tüm çalışanları kapsayacak bir yasa çıkarıyoruz" iddiasıyla taslağa destek toplamaya çalışıyor. Ancak TTB’ye göre bu iddia gerçeği yansıtmıyor ve taslak bu açıdan Uluslararası Çalışma Örgütünün 155 ve 161 sayılı sözleşmelerine de uyumlu değil. TTB, taslak ile kendi hesabma çalışanların kapsam dışına bırakıldığına dikkat çekerken, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası’nda gerekli değişiklik yapılmadığı sürece kamu çalışanlarının iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hakkından yararlanamayacağını kaydediyor.
İSTİHDAM ZORUNLULUĞU KALDIRILIYOR
Yürürlükte olan İş Yasası’run 81. maddesine göre işverenler, devamlı olarak en az 50 işçinin çalıştığı işyerlerinde işyeri hekimi istihdam etmek ve "İşyeri sağlık ve güvenlik birimi kurmak" zorunda; ayrıca aynı maddeye göre sanayiden sayılan ve 50’den fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde iş güvenliği uzmanı istihdamı da yasal bir zorunluluk. Ancak iş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı ile işverenlerin bu yükümlülüğü büyük ölçüde ortadan kaldırılıyor. TTB’nin taslak ile getirilen yeni düzenlemeyi esas alarak yaptığı hesaplamaya göre, "İşyeri sağlık ve güvenlik birimimi" kurulması, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesi zorunluluğu, "Çok tehlikeli smıfta yer alan ve en az 585 işçinin çalıştığı, orta tehlikeli sınıfta yer alan ve en az 780 işçinin çalıştığı, az tehlikeli sınıfta yer alan ve en az 1170 işçinin çalıştığı işyerleri" için geçerli olacak. Böylece, 50 işçi sınırı, işyerinin tehlike derecesine göre 585/780/1170’e çekilecek.
HİZMETLER PİYASAYA
Taslak, hekim, uzman istihdamı ve birim kurma zorunluluğunu büyük ölçüde ortadan kaldırırken, oluşacak boşluğu ise piyasa dolduracak. Taslağa göre, tehlike derecesine göre 585/780/1170 işçiden az işçinin çalıştığı işyerlerinde işverenler, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetinin tamamım ya da bir kısmını "Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri"nden alabilecek. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerini ise "Yetki belgesine sahip kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu’na göre faaliyet gösteren şirketler" oluşturacak. Bu şirketler, işyerlerinde taşeron olarak da faaliyet gösterebilecek. TTB, bu düzenlemeyi şöyle değerlendiriyor: "Sağlık ve eğitim çok özel birer kamusal alan olmasına rağmen, Avrupa Birliği ‘uyum süreci’ adı altmda her düzeyde devlet eliyle ticarileştirilmekte, özel girişimciliğin desteklenmesi uğruna pazarm talepleri ve ihtiyaçlarına uyarlanmaktadır. Öyle ki, ticarileşme işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında da kabul görmekte, bu alandaki hizmet ve eğitim, alırup-satılan ve kâr sağlayan sektör olarak işverenlerin/sermayenin yeni girişim alanı haline getirilmektedir."
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KURULU KALDIRILIYOR
Mevcut İş Yasası’nın 80. maddesine göre sanayiden sayılan, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlü. Bu kurulların en önemli özelliklerinden biri işveren temsilcisi, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer görevlilerin, yansıra sağlık ve-gü%ılik"iş:i temsilcisi ile işyerinde sendika varsa işyeri sendika temsilcilerinden biri sendika yoksa işçilerin seçeceği bir işçinin de kurulda yer alması. Ancak taslak, İş Yasası’nın 80. maddesini yürürlükten kaldırırken, bu konuda bir düzenleme getirmiyor; böylece iş sağlığı ve iş güvenliği kurulları da tarihe karışmış oluyor. TTB’ye göre "işyerlerinde işyeri hekiminin ve iş güvenliği uzmanlarının en önemli tutunma yeri olan, işyeri sağlık ve güvenlik hizmetlerinin tartışılıp karara bağlandığı bu yapının ortadan kaldırılması, çalışanların sağlığı ve güvenliğini olumsuz etkileyecektir."
EĞİTİMLER DE PİYASAYA HAVALE EDİLİYOR
İşyeri hekimliği eğitimlerini yıllardır TTB, üniversiteler ile işbirliği içinde verirken, iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini ise TMMOB veriyor; TTB ve TMMOB hekim ve uzmanları sertifikalandırıyordu. Ancak AKP Hükümeti çeşitli tüzük ve yönetmeliklerle TTB ve TMMOB’u yetkisizleştirmeye çaba gösteriyor, ancak bu yöndeki düzenlemelerin çoğu yargıdan geri dönüyordu. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı ile tüm yargı kararlarına rağmen bu yönde bir adım daha atılıyor. Taslakta, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerinin "Yetki belgesine sahip kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu’na göre faaliyet gösteren şirketler" tarafından verilebilmesini mümkün kılıyor. Böylece eğitimlerin de piyasaya havale edilmesi mümkün hale getiriliyor. TTB’ye göre taslakla getirilen bu düzenleme hukuka aykırı olmasının yanı sıra, eğitim ve sertifikalandırma hizmetlerinin ticarileştirilmesine, TTB ve TMMOB’un alan dışına itilmesine, yılVlardır TTB, TMMOB ve üniversitelerin oluşturduğu birikimin hiçe sayılmasına ve eğitimin niteliğinin zayıflamasına neden olacak.
TAŞERONLAŞTIRMA YANLIŞLIKLA TASLAĞA GİRMİŞ!
Öte yandan taslaktaki en dikkat çeken düzenlemelerden biri de taslağın 28. maddesinde yer alan ve taşeronlaştırmanın önünü tümüyle açan maddeydi. Gazetemiz 10 Eylül 2010 tarihinde bu düzenlemeyi "taşeron cumhuriyetine doğru" manşetiyle kamuoyuna duyurmuştu. Edindiğimiz bilgiye göre İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı’na ilişkin 15 Eylül 2010 tarihinde yapılan son toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı, bu düzenlemenin taslağa "yanlışlıkla konulduğunu" iddia ederek, maddenin taslaktan çıkarılacağını ifade etti. Bu düzenlemenin taslağa nasıl "yanlışlıkla" girdiği ve AKP Hükümetinin bu yönde bir düzenlemeyi başka bir yasa ile gündeme getirip getirmeyeceği soruları ise yanıt bekliyor. SŞS^* ???*İ Türk Tabipleri Birliği’ne göre taslakta çalışanların yaşamlarını ve sağlıklarını doğrudan ilgilendiren konularda söz sahibi olmaları, aktif rol üstlenmeleri, bu alana ilişkin işyeri düzeyinde politikaların oluşturulması ve sürece örgütlü katılımları yönünde hükümlere yer verilmiyor. Taslağa göre işçiler, ciddi ve yakın f tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda iş- / yerini veya bölgeyi terk edebilecek; ayrıca önlemlere uyulmaması durumunda işçiler kimi haklarını kullanabilecek. Ancak TTB’ye göre’lşçi ölmez de sağ kalırsa" ve bu haklarını kullandığı için mağdur olursa, taslakta bu durumdaki işçiler için özel güvence ve yaptırımlar yer almıyor.
EVRENSEL