DENİZLİ SOSYAL HAKLAR SEMPOZYUMU
Nazım Alpman Denizli Sosyal Haklar Sempozyumu´nu izleyerek, izlenimlerini köşeyazısında paylaştı.
DENİZLİ SOSYAL HAKLAR SEMPOZYUMU | |
|
NAZIM ALPMAN
Toplum vicdanı üniversite Denizli’nin yeni markası Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) 4 Kasım’da başlayıp hafta sonuna kadar süren II. Sosyal Haklar Sempozyumu, bütün üniversitelerin göğsüne takılmış bir onur madalyası niteliğindeydi. Birincisi geçen yıl Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan "Emeğe Saygı Duruşu" niteliğindeki sempozyum 2011’de Kocaeli Üniversitesi’ni onurlandıracak. Emek dünyasına ilişkin göz önünde olup da "bilinmeyen" pek çok gerçeği ortaya serdi. Bu sempozyumun "manevi babası" sosyal haklar alanının duayeni Prof. Dr. Mesut Gülmez’in soyadı ile ilgi alanı arasında sanki doğru orantılı bir ilişki vardı. Emekçilerin Anayasal ve yasal hakları böylesine hunharca yağmalanırken Mesut Hoca nasıl gülsün ki? Mesut Gülmez "Tekel Direnişi" ile Türkiye’nin ilgi-alaka alanına giren kamu sektöründe geçici personel çalıştırmayı sağlayan 4-C’nin, taa 1960’h yıllarda yasal mevzuata girdiğini tespit etmişti. Fazlaca dikkat çekmeyen bu düzenlemenin ilerde ne gibi sonuçlara yol açabileceği ilk kez TEKEL işçilerinin itirazıyla kamuoyuna mal oldu. Tam Türkiye klasiği oluşturacak bir gelişmeydi, başımıza gelene kadar umursamamak!
ŞANLI DİRENİŞİN PERDE ARKASI
Toplantı bir aile içi buluşması niteliğinde olduğundan açıklık, samimiyet ve gerçekler alabildiğine özgürce kürsüden servis ediliyordu. Bu samimiyet rüzgârından istifade eden Tekgıda-İş Başkanı Mustafa Türkel de eylemin kara kutusundaki bilgilerini paylaştı: -TEKEL’ de alkollü içkiler özelleştirilirken o fabrikalarda çalışan kardeşlerimiz itiraz edelim diyenleri fazlaca dikkate almadılar. Çünkü fabrika kapanırsa sigara bölümlerine geçeceklerdi. Sonra sıra sigaraya geldi. Biz 12 bin işçiden ancak 2 binini Ankara’ya getirebildik. Dertli Başkan bu durumun maddi temeli olduğunu da düşünüyordu: -Tekgıda-İş üyelerinin yüzde 65’i AKP’ye oy vermişti! Mustafa Türkel "eğer, biz çağırdığımızda 12 bin işçiden" dedi: -8 bini Ankara’ya gelip de 8 saat kalsalardı, bu iktidar 1 gün direnemezdi!
İŞSİZLER CEHENNEMİ ÜLKE
Geçen yılki sempozyumun mimarlarından Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nergis Mütevellioğlu öğrencileriyle birlikte Antalya’da işsizliğin pençesinde kavrulan 610 aile reisiyle yüz yüze görüşmeler yoluyla büyük bir araştırma yapmıştı. Nergis Hoca ilk cümlesiyle salonda bulunanları sarstı: -İşsizlik insansızlaştırılan bir konu haline getirildi! Artık işsizlik konuşulduğunda sadece yüzde bilmem kaç oranı diye sayılar telaffuz ediliyordu. Tam da Nâzım Hikmet’in "Bir Hazin Hürriyet" şiirinde ifade ettiği yere varılmıştı: "Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil. İnsan gibi yaşamalıyız dersin Basarlar kelepçeyi!" İşsizler nasıl yaşıyorlar? Ne hissediyorlar? Bu sorunla nasıl baş ediyor? Nergis Hoca bu soruları sıraladıktan sonra şöyle dedi: -Bunları kimse bilmiyor, öğrenmek de istemiyor! Sonra da ulaştığı verilerin bir bölümünü sempozyum katılımcılarıyla paylaştı: -İşsizlerin yüzde 49’u lise mezunu 25-34 yaş arasında bulunuyor. Yüzde 41’i evli ve çocuklu. Yüzde 4o’ı bu süreçte (işsizlik) aile bütçesine hiç katkı yapamıyor. İşsizlerin yüzde 38’i ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaya, yüzde 40 yaşadığı kenti terk etmeye hazır. Bir kadersizlik verisi daha: -işsizlerin yüzde 72’sinin yakın çevresi ve ailesinde işsizler bulunuyor. Söz sözü başladığı cümlesiydi Nergis Mütevellioğlu’nun: -işsizlik insansızlaştırılmış durumda!
MUHTEŞEM ÖĞRENCİ TOPLULUĞU
Bu sempozyumun herkes tarafından teslim edilen bir başka özelliğiyse PAÜ’nün Çalışma Ekonomisi bölümü öğrencileriydi. Bütün panelleri 350 kişilik salonu boş koltuk kalmamacasına dolu vaziyette izlediler. Perşembe, cuma günleri bu görüntülerle geçilince misafir akademisyenler kendi aralarında "valla çocuklara bravo" dedikten sonra şöyle eklemeler yapıyorlardı: -Son gün cumartesi artık kimse gelmez… Ama bunu da normal karşılamak lazım! Cumartesi günü saat 09.00’da salona adımını atan panelistler gözlerine inanamadı. Salon yine en arka koltuğuna kadar doluydu. Tatil gününde toplumun büyük çoğunluğu tarafından unutulmuş böylesi bir konu hakkında yapılacak sunumları dinlemek, notlar almak, sorular sormak için kapanış konuşmasına kadar eksilmeden salonda kalmak çok yüksek bir ahlaki düzeyi işaret ediyordu. Son gün en çok Pamukkale Üniversitesi öğrencileri alkışlandı. Bütün misafirler en başa öğrencileri koyarak PAÜ Çalışma Ekonomisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oğuz Karadeniz’in şahsında akademik kadroyu kutladılar. Oğuz Hoca’nın yanında sempozyumun "görünmeyen kahramanları" Doç. Dr. Handan Kumaş ile Doç. Dr. Kamil Orhan’ı da bu kutlamaların diğer iki muhatabı olarak not edelim. Sempozyum bayrağını gelecek yıl Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu alırken aklı PAÜ öğrencilerinde kalmıştı: -Bakalım biz, sizler kadar başarılı bir dinleyici topluluğu oluşturabilecek miyiz? NOT: PAÜ öğrencileri sempozyumun final günü performansları bol fotoğraflı, ayrı bir yazı konusu olmayı hak etti. Çarşamba’ya BirGün’de…
Kaynak:Birgün Gazetesi