2011’DE KARA LİSTEDEYİZ!
Çalışma Bakanlığı, DİSK, Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’ten temsilcilerin 15-16 Ocak’ta, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun yetki barajını binde 3’e düşürme fikri, Türk-İş ve TİSK’in karşı çıkmasıyla reddedildi.
Çalışma Bakanlığı, DİSK, Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’ten temsilcilerin 15-16 Ocak’ta, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun yetki barajını binde 3’e düşürme fikri, Türk-İş ve TİSK’in karşı çıkmasıyla reddedildi. 2011’de de ILO normlarının uzağında olacağız
Çalışma Bakanlığı, DİSK, Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’ten temsilcilerin 15-16 Ocak’ta, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun yetki barajını binde 3’e düşürme fikri, Türk-İş ve TİSK’in karşı çıkmasıyla reddedildi. 2011’de de ILO normlarının uzağında olacağız
Sendikaların yetki alıp bir işveren ile toplu sözleşme yapabilmesi için iki barajı aşmaları gerekir. Bunlardan birincisi ülke barajı, ikincisi de işyeri barajıdır. Ülke barajı için her yıl ocak ve temmuz ayının ortasında Çalışma Bakanlığı, işyeri işçi sayıları ile işkollarına göre sendikalı işçi sayılarını içeren istatistik yayınlar. Bu yılki istatistiğin 17 Ocak 2011 günü yayınlanması gerekiyordu ama halen yayınlanmadı. Bu sebeple yayınlanıncaya veya durumu kurtarmak için yeni bir yasa çıkarılıncaya kadar “tüm ülkedeki sendikalar yetkisiz ve tüm işçiler sendikasızdır.” Sendikaların, bir işyerinde toplu iş sözleşmesi (TİS) yapabilmesi için iki barajı aşması gerekir. Bunlardan biri yüzde 10 olan ülke barajı, diğeri de yüzde 50 1 olan işyeri barajıdır. Buna göre bir sendika bir işyerinde TİS yapmak istiyorsa kurulu bulunduğu işkolundaki toplam işçilerin en az yüzde 10’unu üye yapmak zorunda, sonra da TİS yapmak istediği işyerinde işçi sayısının yarısının bir fazlasını üye yapmak durumunda.
NUMARADAN İSTATİSTİKLER VAR
Halen ülkemizde Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan en son 2009 yılı temmuz ayı istatistikleri geçerlidir. Bu istatistik rakamları ise gerçek rakamlardan çok uzaktır. SGK’ya göre 15 milyon çalışan varken, Çalışma Bakanlığı istatistiklerine göre sadece 5 milyon işçi var. Daha doğrusu sendikalardan dilediğine yetki vermek için bakanlık, işçi sayılarını işkollarına göre düşük göstermektedir. Bunun için de işverenlerce kendisine göre işçi giriş ve işçi çıkış formlarından dilediği kadarını rakamlara yansıtmaktaydı.
Çalışma Bakanlığı, sırf işçi sendikaları yetki alabilsin diye işçi sayılarını düşük tutmakta ve buna uygun istatistik yayınlamaktadır. Mesela 2009 yılı ocak ayına ait istatistiklere göre ülkedeki toplam işçi sayısı 5 milyon 434 bin 433 olup bu işçilerin de yüzde 59.98’i yani 3 milyon 205 bin 662 kadarı da sendikalıymış. Çalışma Bakanlığı’nın değil de SGK’nın istatistiklerine göre ise yüzde 10 barajını aşacak sendika hemen hemen yok gibidir. SGK’nın 2009 yılı ocak ayı istatistiklerine göre toplam 15 milyon 613 bin 784 kişi prim ödüyor. Bunlardan zorunlu, topluluk ve özel-banka çalışanlarının ise 13 milyon 520 bin 949 olduğu görülecektir. Sigortasız çalışanları yok saydığımızda bile SGK ile Çalışma Bakanlığı işçi sayıları arasında 3 kat fark vardır.
İKİ ÇARE VAR
İlk çare, gerek Bursa gerek Bolu toplantılarında alınan ve en son TİSK ve Türk-İş’in karşı çıktığı kararlara uygun acilen yasa değişikliği yapılması ve her şeyin olağan rayına oturtulmasıdır. İkinci çözüm ise tıpkı 2010 yılında yapıldığı gibi 2009 yılının yalan-yanlış istatistiklerinin 2011 yılı için de geçerli olacağına hükmeden yasanın çıkarılmasıdır. Bu ikisinden biri yapılıncaya kadar ülke sendikasız kalacaktır.
ÜMİT EDİYORUM
Ümit ediyorum, aklıselim galip gelir ve işverenlerle uzlaşmayı gelenek haline getirerek işçi sınıfının hak ve özgürlüklerine karşı “üstün” direnç gösteren Türk-İş doğru yolu bulur.
Aynı şekilde, IMF direktifleri ve sermayenin isteklerini iştahla yerine getirmek için sosyal tarafların görüşüne başvurmayan siyasi iktidar, aynı tutarlılıkla ILO normları ve Avrupa müktesebatının gereklerini de yerine getirmeye çaba sarf eder.
ARTIK SGK’NIN RAKAMLARI GEÇERLİ OLACAKTI
28 Şubat 2008 günü Resmi Gazete’de yayınlanan 5838 Sayılı Kanun’un 01.08.2009 günü yürürlüğe girecek olan 5’inci maddesiyle 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na ek bir madde eklenmiştir. Bu maddeye göre artık SGK kayıtları istatistiki veri olarak kullanılacak.
2010 YILINI GEÇİCİ MADDEYLE GEÇİŞTİRDİLER
Aslında yasa 2010 yılı ocak ayı ve 2010 yılı temmuz ayında SGK işçi sayılarının baz alınarak sendikalara yetki verileceğini düzenliyordu ama gerek 2821 ve gerekse de 2822 sayılı kanunlarda gerekli düzenlemeyi yapamayan hükümet, geçici bir maddeyle 2009 yılı Çalışma Bakanlığı istatistiklerinin 2010 yılı için de geçerli olduğunu düzenledi.
2011 İÇİN YASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞARTTI
5838 Sayılı Kanun’un 01.08.2009 günü yürürlüğe girmesiyle birlikte Çalışma Bakanlığı’nın yalan-yanlış istatistikleri yerine 2011 yılı için SGK’nın istatistikleri geçerli olacaktı. Bunun önüne geçmek ve ülke barajının ortadan kaldırılması amacıyla tüm işçi sendikası konfederasyonları ve TİSK, Çalışma Bakanı ile birlikte cumartesi-pazar günü Bolu’da toplandılar. İlk günkü toplantıda ülke barajının binde 3’e indirilmesi kabul edildi ama akşamında TİSK ve Türk-İş ortak karar alarak bunu reddettiler.