ÇALIŞANIN BAŞINA ÖRÜLEN TORBA YASA
OECD´nin tavsiyesine uyarak, ´düşük maliyetli genç işgücü´ üreterek uluslararası piyasada rekabete niyetlenen Türkiye, tüm çalışan haklarını torba yasada boğarak Meclis´e getirdi.
OECD’nin tavsiyesine uyarak, ‘düşük maliyetli genç işgücü’ üreterek uluslararası piyasada rekabete niyetlenen Türkiye, tüm çalışan haklarını torba yasada boğarak Meclis’e getirdi.
Torba yasayla 12 Eylül darbe yönetiminin bile el sürmeye cüret edemediği temel haklar tasfiye edilip piyasacı çalışma rejimine geçiş sağlanacak.
Açıkçası kuralsız ve esnek çalışma, özel sektör kamu demeden tüm çalışma alanında alternatifsiz tek model olarak uygulanırken fiiliyattaki ‘insan sömürüsünü’ tasavvur dahi edemeyeceğiz.
Bütün vasıflı vasıfsız genç kuşakların iş güvencesi, emeklilik hakkı, ‘hızlı sermaye birikimine’ katılarak sermaye karlılığına dönüştürülecek.
Rantçı belediyelerin devlete ödemediği devasa borçlarıyla, karlarını katlayan büyük holdinglerin vergi borçlarının affedildiği torba yasanın çalışanların bütün kazanımlarını ellerinden almasına, ‘uysal kamuoyu!’ ses etmiyor.
Kadrolu ve güvenceli istihdam herkesin dedesinin zamanında kalırken, çocuklarımızın kolayca atılan/satılan/kiralanan ‘insan yığını’ halinde piyasalara terk edileceğinden kimsenin haberi olmasa gerek!
‘İş gücü maliyetlerini azaltmak’ üzere ister emekçi ister üniversite mezunu bütün gençlerin geleceklerinin paramparça edilip tıkıştırıldığı torba tasarı Meclis Genel Kurulu’na geldi.
Torba yasanın stratejik hedeflerinden biri Hindistan ve Çin standartlarında 15-29 yaş arası genç ve çok ucuz emek piyasasıyla yabancı sermayenin ucuz üretim coğrafyası olmak var.
Bunu nereden mi anlıyoruz, 18-29 yaş arası gençleri işe alan işverenler ‘teşvik olarak’ sigorta prim ödemeleri yapmayacaklar.
Sigorta primleri işsizlik sigorta fonunda birikmiş bütün işçilerin hakkı olan 48.5 milyarlık fondan sermayeye aktarılarak sağlanacak.
Bu demektir ki kurumlar sigorta maliyetinden kurtulmak için 30 yaş ve üstü işçiler, işyerlerinden atılarak yerlerine genç işçiler doldurulacak.
Böylece yetişmiş, tecrübeli işçilerin birikimleriyle kapı dışarı edilmeleriyle, açgözlü üretim sektörlerinde iş kazalarının sayısı patlayacak.
Yine 25 yaş altı işçilerin iş sözleşmesindeki deneme süresi nedense iki aydan altı aya çıkarılarak 4 ay çalıştırılıp işten çıkartılmaları torba yasaya konmuş.
Belli ki kısmi ve kısa süreli işlerde çalıştırılacak genç işçiler ‘deneme süresi’ diye bol bol sömürülecek.
Diğer bir düzenleme eskiden asgari ücrette 16 yaş olarak belirlenen sınır, 18 yaşa çekilerek 16-18 yaş aralığındaki 650 bin gencin ücreti 90 lira düşürüldü.
Ayrıca meslek lisesi stajyerlerinin haftanın 4 günü 11 saatlik sağlıksız koşullarda çalışma karşılığı 238 TL olan maaşları 188 TL’ye indiriliyor.
İşveren isterse üç aylık zaman dilimlerinde de işçi çalıştıracak, ‘çağrı üzerine çalışma’, ‘evden çalışma’ tanımları gelirken tabii ki sosyal güvence, kıdem tazminatı, yıllık izin de sermayenin cebine gidiyor.
Kamuya gelince biraz şanslıysa 1 yıllık sözleşmeli, değilse bir ayağı dışarıda ‘taşeron’ oluyor, duruma göre kurum kurum ‘ödünç’ veriliyor ve ‘hangi iş’ denk gelirse onu yapıyor.
Sözleşmeliyse bir yıl sonra ‘ne olacağına’ sübjektif amir sicili ve göreceli performansa tabii tutularak karar veriliyor.
Torba yasayla 50 bin belediye işçisi işlerinden alınarak Milli EĞİTİM Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘taşra’ teşkilatlarında sürgün ‘hizmetli’ olarak çalışacaklar.
10.5 milyon insanın kayıtdışı çalıştığı ülkemizde ‘genç işsizliğe’ çare olarak iddia edilen torba yasa esnek ve güvencesiz çalışma modelini yasalaştırmakla kalmıyor; ekonomik, siyasi örgütlenme gücü olmayan, demokratik ve sosyal haklarını kaybetmiş, hayatına ‘iradesini’ yansıtamayacak büyük, geniş, sessiz kitle yapımını da kolaylaştırıyor.
Kaynak:www.interpress.com