Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
04 Şubat 2011
UCUZCU VE ACİZ BURJUVAZİ

Emeği bugün olduğundan daha çok ucuzlatarak ancak rekabet gücü bulabileceğini varsayıyor. Asya’daki emsalleri ile “dibe doğru yarışta” ancak böyle güç kazanacağını sanıyor.

UCUZCU VE ACİZ BURJUVAZİ

Türkiye kapitalizmi, emeği olabildiğince ucuzlatarak buradan, küresel arenada rekabet gücü bulma acizliğinden vazgeçemiyor. Meclisteki Torba Yasayı, emek blokunun muhalefetini göğüsleyerek militanca sahiplenmesi de bu acizliğinden. Emeği bugün olduğundan daha çok ucuzlatarak ancak rekabet gücü bulabileceğini varsayıyor. Asyadaki emsalleri ile dibe doğru yarışta ancak böyle güç kazanacağını sanıyor.

Oysa OECDdeki çoğu Batılı diğer ülkeler, emeği ucuzlatmak gibi demode yollar yerine, eğitim, ileri teknoloji, iyi iş örgütlenmeleri ile birim emekten en yüksek verimi (gerçekte sömürüyü) sağlama derdindeler. Bu yolla küresel pazarda yer edinip sermaye biriktirme derdindeler. OECD verilerine göz atalım. Norveçi bir yana bırakırsak, ABD, krizdeki gerilemesine rağmen 2009da mal ve hizmet üretiminde, çalışılan saat başına en yüksek değeri üreten ülke durumunda. ABD, bu haliyle G7 ülkelerinden emek üretkenliğinde 12, ABden 15, Japonyadan 33, Türkiyeden ise 56 puan ileride. Türkiye, kişi başına gelir ve emek üretkenliğinde, OECDnin 30 ülke sıralamasında, Polonya, Rusya ve Meksika ile son dörtte.

 

Üretkenlikte bu kadar farklılık olunca, haliyle ABD, kişi başına gelirde (Satın alma gücü paritesine göre), OECD ortalamasından neredeyse 30 puan ileride ve Türkiyenin kişi başına geliri de OECD ortalamasının ancak yüzde 40ı.

Türkiye kapitalizmi şunu göremedi ya da görmek işine gelmedi: 1980 sonrasının küresel kapitalizm koşullarında, uluslararası piyasalarda uzmanlaşma ve teknoloji geliştirme yetkinliği rekabet gücünün önemli unsurları haline geldi. Hızla gelişen ve değişen bilgi ve iletişim teknolojileri, iş yapma biçimlerinde köklü değişiklikler yarattı. Bilgi yoğun ve yüksek katma değerli mal ve hizmet üretimi ön plana çıktı. İşgücünün ucuzluğu değil, işgücünün eğitim seviyesi ve gerekli yeteneklere sahip olması önem kazandı. Akıllı kapitalistler, akıllı işçiye yatırım yaptılar. Bizimkiler gibi çapaçul kapitalistler ise varsa yoksa ucuz emekten ve kamu malı yağmasından nasiplenmeye baktılar.

Sonra bir de dönüp baktılar ki Çin ve Hindistan gibi ibadullah ucuz emeği olan ülkelerle tekstil, giyim, deri gibi geleneksel sektörlerde rekabet mümkün olmaktan çıkmış Otomotiv, makine, beyaz eşya, ana metal ve petrol ürünlerinde ihracata odaklanmayı deneseler de çoğu çakma ihracatçı kaldı. Net ihracat, birkaç sektörden öteye geçemedi. Çoğu sektörde net ithalatçılığı aşamadılar. Sıcak para morfinmanlığı, onun ithalatı kışkırtması karşısında, birçok sektör, iyice havlu atar hale geldi ve bir kısmı dışarı ile rekabeti bırakıp içeride konut, plaza, AVM sektörlerinden; devletin terke zorlandığı sektörlerden para kazanma yolunu seçti. Ama bunun da bir sonu var tabii ki.

 

Torba yasaları ile ucuz ve güvencesiz emeğe ihtiyaç duyan aciz burjuvazi, teknoloji üretiminde yetersiz, modern teknoloji kullanımını yaygınlaştıramıyor, işgücüne nitelik kazandırmaya niyeti ve sabrı yok, yüksek katma değerli ürünlerde üretim yeteneği çok sınırlı, tesislerin üretim ve yönetim yapılarında modernizasyon ihtiyacına cevap veremiyor. Bu acizlik içinde saplantı halinde, hep işgücünü ucuzlatmanın, onu, ihbar-kıdem tazminatı engeline takılmadan şekillendirmenin derdinde. Devleti de ucuz hizmete, bunun için de ucuz ve güvencesiz memur istihdamına yönlendiriyor.

Bu kafa, istediği kadar emeği ucuzlatsın, yine krizden krize sürüklenir, toplumu da perişan eder. Bu kafa, gelişme yetisini kaybetmiştir, ehliyeti elinden alınmalı, kamusal yarara dayalı, planlı atılım devri başlatılmalıdır.

MUSTAFA SÖNMEZ – CUMHURİYET

DİĞER HABERLER
AROMA’DA TİS GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI
AROMA’DA TİS GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI

Aroma Bursa Meyve Suları ve Gıda işletmesinde yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, İstanbul’da yapılan toplantıyla başladı.

BEKLENEN FİYATLAR AŞILIRSA TEMMUZ ZAMMI OLABİLİR
BEKLENEN FİYATLAR AŞILIRSA TEMMUZ ZAMMI OLABİLİR

Asgari ücretin kişisel olarak daha yüksek bir oranda açıklanacağını düşünüyordum. Bunun nedeni olarak da Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon düzeyini yüzde 45 olarak öngörmesiydi.

MİLYONLARIN UMUDU YİNE KIRILDI
MİLYONLARIN UMUDU YİNE KIRILDI

Yeni asgari ücret çalışanların umudunu değil yükünü artırdı. Barınma, gıda, sağlık harcamalarındaki artış yüzde 100’ü geçerken asgari ücret yüzde 30 arttı.

AÇLIK SINIRININ ALTINA İNER
AÇLIK SINIRININ ALTINA İNER

Ekonomist Hayri Kozanoğlu, “Açlık sınırı Kasım itibarıyla 20 bin 562 TL 22 bin 104 TL asgari ücret, en geç Şubat 2025’te açlık sınırının altına düşer” ifadelerini kullandı.