CARİ AÇIK VE EKONOMİK BAŞARI
Bir ülkenin, yurtdışı ile, daha genel bir deyişle dış âlemle ekonomik ilişkileri sadece mal alım ve satımı ile sınırlı değildir.
Kaynak:Cumhuriyet Gazetesi / ÖZTİN?AKGÜÇ
Bir ülkenin, yurtdışı ile, daha genel bir deyişle dış âlemle ekonomik ilişkileri sadece mal alım ve satımı ile sınırlı değildir. Hizmet alım-satımları, borç alma ve verme, borç ödeme, yatırım yapma, menkul değer alım-satımı, hatta dış yardım, yurtdışında yaşayan vatandaşların transferleri (mal ve para havaleleri) bu ekonomik ilişkilere dahildir. Bir hesap döneminde dış âlemle olan bu ekonomik ilişkiler, ödemeler bilançosunda tasnifli bir şekilde gösterilir, özetlenir. Ödemeler bilançosu, üç ana alt bölümden oluşur. Cari işlemler hesabı, sermaye hareketleri ve uluslararası rezervlerde (varlıklarda) değişim. Bilançonun cari işlemler bölümü yurtdışı, dış âlemle olan mal ve hizmet hareketlerini kapsar. Yurtdışında çalışanların havaleleri (işçi dövizleri) gibi tek taraflı cari transferler de bu bölümde yer alır.
Bilinenleri, konuya giriş olarak basitçe yineledikten sonra, cari işlemler açığının kısa süreli etkileri üzerinde açıklamalarda bulunmaya çalışacağım.
Bir ekonomide cari işlemler açığının kısa süreli etkileri şöyle özetlenebilir:
• Cari açık ekonomide harcama gücünü, yaratılan yurtiçi katma değerin, ulusal gelirin üstüne yükseltmektedir.
Kapalı, dış âlemle ekonomik ilişkisi olmayan bir ekonomide harcanabilecek tutar, tüketim ve yatırım harcamaları olarak, nihayet Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) kadardır. Dış açık verildiğinde kullanılabilir, harcanabilir kaynak artmakta, yaratılan gelirin üstünde harcama da ekonomide hareketlilik, canlılık yaratmaktadır.
• Cari açık enflasyonist baskıyı hafifletmektedir.
Cari işlemler açığı, büyük ölçüde dış ticaret açığından, ithalat fazlasından kaynaklandığında, arzı (sunumu) iç üretim düzeyinin üstüne çıkarmakta, arz-talep (sunum-istem) dengesi sağlanmakta, talep itici bir enflasyonist baskı engellenmekte ya da hafifletilmekte; enflasyonu kontrol altına almayı kolaylaştırmaktadır.
• Cari açık vergi gelirlerini de arttırmaktadır.
Bizim gibi, vergi gelirleri, esas itibarıyla mal ve hizmetler üzerinden alınan dolaylı vergilerden oluşan ekonomilerde, ithal edilen mallar üzerinden alınan KDV’yi arttırarak bütçe dengesi üzerine olumlu etki yapmakta, bütçe açığının daralmasına katkıda bulunmaktadır.
• Hesaplanan büyüme hızını yükseltmektedir.
Ekonominin büyüme hızı, alıcı fiyatlarıyla GSYİH artışına göre hesaplandığında piyasa fiyatları ithalde alınan dolaylı vergileri de içerdiğinden; bizde olduğu gibi cari açık ithalat fazlasından kaynaklandığında, büyüme hızını da bir ölçüde yükseltmektedir.
Cari açık harcamaları, kullanılabilir kaynakları, yaratılan yurtiçi gelirin üstüne yükseltiyor; ekonomide arzı arttırarak enflasyonist baskıyı emiyor, hafifleti-yor; bütçe gelirlerini arttırıyor, hatta büyüme hızı hesabını olumlu etkiliyor. O halde ekonomide, özür dilerim Con Ahmet’in makinesi bulunmuş oluyor. AKP sekiz yıldır, ekonomide bir tür Con Ahmet’in makinesi uygulaması yaparak cari açık politikası ile en azından bazı çevrelere ekonomik açıdan başarılı görüntüsü, iletisi veriyor…
AKP’nin iktidarı öncesinde Türkiye ekonomisi 2001 yılında 3.4 milyar USD cari işlemler fazlası vermişken, 2002-2010 döneminde sürekli açık vermiştir. Cari açık tutarı, açığın GSYİH’ye oranı ve ekonominin büyüme hızı, aşağıdaki tabloda verilmiştir.
CARİ İŞLEMLER AÇIKLARI
Büyüme Hızı (%) Yıllar Cari Açık (milyon USD) Cari Açık/ GSYİH (%) (GSYİH Artış)
2002 -1.5 -1.0 7.9
2003 -8.0 -2.8 5.9
2004 -15.6 -4.8 9.4
2005 -22.2 -4.6 8.4
2006 -32.2 -6.1 6.9
2007 -38.3 -5.8 4.7
2008 -41.9 -5.6 0.7
2009 -14.4 -2.3 (-4.7)
2010 -48.6 -6.7 6.8
Toplam -22 2.4 Geçici
Kaynak: DPT, TCMB
Görülüyor ki AKP döneminde cari açık, ekonomik kriz yılı 2009 dışında sürekli artış göstermiştir. Ekonomik başarı olarak nitelendirilen görüntüler, cari açıktan kaynaklanmıştır. Cari açığın daralarak 14.4 milyar USD’ye gerilediği 2009 yılında da ekonomi yüzde 4.7 gibi küçümsenmeyecek boyutta bir küçülme göstermiştir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 1.5 milyar USD olan açık, 2010 yılında 48.6 milyar USD olarak rekor kırmıştır. Cari işlemler hesabı açık verse de ödemeler bilançosu, adının da ortaya koyduğu gibi dengededir. Açık, bir şekilde, sermaye hareketi ve/veya uluslararası rezervlerde değişme dengelenir. Ekonomik başarı söyleminin ya da aldatmasının nereden kaynaklandığını ortaya koyduktan sonra, izleyen yazıda açığın nasıl fonlandığını açıklamaya çalışacağım.