FİİLEN BEŞ KİŞİDEN BİRİ İŞSİZ…
Ocak-Şubat-Mart ortalaması olarak, issizlik oranı yüzde 11.5 oldu. Gecen sene aynı donemde bu oran yüzde 14.4 idi.
Ocak-Şubat-Mart ortalaması olarak, issizlik oranı yüzde 11.5 oldu. Gecen sene aynı donemde bu oran yüzde 14.4 idi.
Gecen seneye göre bu sene işsizlik oranı 2.9 puan düştü. Buna rağmen yüzde 11.5 oranı da yüksek bir orandır.
Kaldı ki, fiili işsizlik oranı daha yüksektir. TÜİK’in Şubat ayı için ilan ettiği issiz sayısı 2964’tur. Bunun yanında iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayan 816 bin kişi var. İş aramayıp çalışmaya hazır olan da 1415 kişi. Ayrıca mevsimlik çalışan 110 bin kişi var. Hadi mevsimlik çalışanların hiç olmazsa işi var diyelim. İs bulma umudu olmayan ve is aramayıp çalışmaya hazır olan; toplam 2 milyon 231 bin kişi de fiilen işsizdir.
Kısaca, fiili issiz sayısı 5 milyon 195 bindir. İstihdam göstergelerini de düzeltirsek, işsizlik oranı yüzde 18.6′ ya çıkıyor. Mevsimlik çalışanları da katarsak, aşağı yukarı beş kişiden biri işsizdir. Kaldı ki, istihdam göstergeleri de iyi değil. Örneğin yüzde 48.5 olan işgücüne katılma oranı. Avrupa’da ortalama yüzde 6570 dolayındadır. Türkiye’de kadınlarda is gücüne katılma oranı da cok dusuk. yüzde 27.6’dır. Genç nüfusta issizlik oranı yüzde 20 6 olarak yüksektir. Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 41’dir. Yüksektir
Netice olarak, Şubat ayında işsizlik oranının geçen yıla göre düşmesi, bizi rehavete sokmasın… Cözüm için ortalama issizliğe bakmak gerekir. 1995-2000 arasında yüzde 7 olan işsizlik oranı. 20092011 ortalaması olarak yüzde 12 5’e yükseldi.
İşsizliğin çözümünde, öncelik Türkiye’nin ara malı ve hammadde ve tüketim mallarını, buyuk ölçüde kendisinin içeride uretmesidir. Şimdiki durumda, imalat sanayiinde kullanılan ara malı ve ham madde yüzde 70 oranında ithal ediliyor. Bunun sebebi de kurun duşuk olmasıdır. Bu şartlarda; Türkiye üretim yaptıkça, ara malı, hammadde ve tüketim malı ithal ettiği ülkelerdeki istihdamı artırıyor. Kurun gerçek değerine yükseltilmesi, hükümetin isine gelmiyor Aksi halde sıcak para çıkar Cari açığın finansmanı zorlaşır. Ayrıca özel sektörün 190 milyar dolar olan dıs borcunun TL maliyeti artar. Kur artıp, ithalat pahalı olunca, bu defa enflasyon da maliyetlere bağlı olarak artar… Ne var ki korkunun ecele faydası yoktur Bu işsizlik ve bu cari açığın sürdürülmesi imkansızdır Bugünkü politikalarla cari açığın ve issizliğin çözülmesi de imkansızdır.
Yine devletin uyarıcı ve oncu yatırımları yapması gerekir Son elli yılda yüksek teşviklere rağmen. Doğuda yatırım yapılmadı. Devletin onculuk ederek. Doğuda yatırım yapması ve sonunda bu yatırımları çalışanlara devretmesi gerekir. Bu yolla goç de önlenmiş olur. Ne var ki İktidar devletin yatırım yapmasını, ideolojik görüyor. İstihdam maliyetini de düşürmek gerekir. İstihdam üstündeki vergi ve primlerin yüzde 25’e çekilmesi gerekir. Bu yolla aynı zamanda kayıt dışı istihdam sorunu da çözülecektir
Sonuç olarak, işsizlik kader değil, fakat siyasi iktidar kader haline getirdi.