Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
01 Temmuz 2011
CARİ AÇIK, BÜYÜMEYİ SOLLADI: YÜZDE 12

Bir ekonomi, hele ki böyle küresel bir kriz ortamında çift haneli büyür de buna “tatsız-tuzsuz büyüme” denir mi?

CARİ AÇIK, BÜYÜMEYİ SOLLADI: YÜZDE 12

       Bir ekonomi, hele ki böyle küresel bir kriz ortamında çift haneli büyür de buna tatsız-tuzsuz büyüme denir mi? Ekonomi bizdeki gibi kimyası bozuk olunca denir. Büyüme sevinçle değil, endişe ile karşılanıyor. Çünkü artık herkes de gayet iyi biliyor ki, ekonominin büyümesi hayırlı bir büyüme değil. Ekonomi büyüdükçe cari açık yani döviz açığı büyüyor, dış finansörler telaşlanıyor ve büyümenin rüzgârını taşıyan sıcak para geri çekilmeye başlıyor. Bu da kuru yukarı iterken ani kur şokları ile ekonomiyi sarsma tehdidini içeriyor. Üstelik büyüme yeterince istihdam da yaratmıyor, işsizliği azaltmıyor.

       2011’in ilk çeyrek büyümesi yüzde 11i bulurken, 180 milyar dolarlık bir GSYİH gerçekleşti. Öte yandan bu büyümenin yol açtığı cari açık ise ilk 3 ayda 22 milyar doları buldu. Böylece ortada ilk çeyrek milli gelirinin yüzde 12.2sine çıkan rekor bir cari açık gerçeği ile karşı karşıyayız. Krizin ilk çeyreğinde, yani 2009un ilk 3 ayında küçülme, ithalatı da azaltmış ve cari açık/milli gelir oranı yüzde 1.5e kadar gerilemişti. 2010un ilk çeyreğinde bu oran yüzde 5.9 idi ve her çeyrekte büyüyerek bu rekor noktaya gelindi.

       Açıktaki büyüme özellikle dış finansörlerce dikkatle izlenmektedir. Toz duman içindeki Yunanistanda bu oranın yıllık yüzde 12yi, Portekizde yüzde 9.9u bulduğunu hatırlatarak Türkiyenin bu ülkeler kategorisinde ve derecelendirme kuruluşlarının gözaltına aldığı ülke olduğunu hatırlatalım.

       2011’in ikinci çeyreğinde aynı sağlıksız büyüme sürdü. Her ne kadar cari açığı büyüten bu büyümenin önünü kesme, soğutma için önlemler alınsa da pek işe yaramış görünmüyor. Merkez Bankasının, ardından BDDKnin aldığı ekonomiyi soğutucu önlemlerle henüz yol alınmış sayılmaz.

       İlk çeyrek büyümesinde iç tüketimin lokomotif güç olduğu anlaşılıyor. Hanehalkı tüketimi yüzde 12 artarken devletin cari harcamaları yüzde 7nin altında görünüyor. Özel sektör yatırımlarının ise yüzde 34 arttığı anlaşılıyor. Stoklarda da yüzde 44 artış var. Anlaşılıyor ki, bir yandan bankaların tüketici kredisi ve kredi kartı harcaması kışkırtmaları ile iç talep kamçılanmış, düşük seyreden kur fırsat bilinerek yatırım malı ithalatı hızlandırılmış ve yine düşük kur ile yapılan ithalat ile stoklar yenilenmiş.

       Sektörel olarak bakıldığında, iç talebe dönük, ithal girdi yoğun üretilen imalat sanayiindeki büyüme yüzde 12yi aşarken inşaatta büyümenin yüzde 15e yaklaştığı, ticaretteki büyümenin de yüzde 17yi geçtiği anlaşılıyor.

       Açıklanan mayıs ayı dış ticaret açığı verileri, ilk 5 ayda dış ticaret açığının 44 milyar dolara çıktığını ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91 arttığını gösteriyor. Kısaca, açık büyüten büyüme ikinci çeyrekte de sürdü ve beklendiği gibi yıl, yüzde 7 büyüme ile biterse arkasında yüzde 7-8 büyüklüğünde çok tehlikeli bir cari açık/milli gelir oranı bırakacak.

       Ara malı, yatırım malı ithalatına adeta abanıldığı ilk 5 ayda, ihracat gölgede kaldı ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 55e kadar geriledi. Geçen yıl bu oranın yüzde 66 olduğu anımsanırsa ithalattaki patlamanın, ihracatın çelimsizliğinin boyutları anlaşılır. Bu ithalatı kamçılayan kur politikasında bir değişiklik yok ve ithalata dayalı büyümenin önümüzdeki zaman dilimlerinde de cari açığı büyüterek ekonomiyi iyice kırılgan hale getirmesi şaşırtıcı olmayacak. AKP iktidarının ustalıkdönemi, bu sarsak büyüme paradigmasının eline ayağına dolanacağı dönem olacak.

DİĞER HABERLER
GIDADA MAKAS İYİCE AÇILIYOR
GIDADA MAKAS İYİCE AÇILIYOR

Küresel Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünya genelinde gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 1,1 düşerken Türkiye’de yüzde 44,4 arttı.

BİRLEŞİK MÜCADELE FELAKETİ DURDURUR
BİRLEŞİK MÜCADELE FELAKETİ DURDURUR

Çalışma yaşamı uzmanı ve BirGün yazarı Aziz Çelik, önceki gün açıklanan yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan enflasyon hedeflerini değerlendirdi.

ÇIKIŞ KODU GERÇEĞİ YANSITMIYORSA
ÇIKIŞ KODU GERÇEĞİ YANSITMIYORSA

İş sözleşmesinin sona ermesinde karşılıklı iddialar devreye giriyor. İşçi haklı nedenleri olduğunu savunurken, işveren bu nedenlerin gerçek olmadığını belirterek, iş sözleşmesinin sona ermesini işçinin haklı neden bildirmeden feshi kısa tanımıyla istifa olarak bildiriyor.

ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL
ORTA VADELİ PROGRAM, KISA VADELİ HAYAL

Ekonomi yönetimi Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıklarken derin bir ikilem içindeydi. Şöyle ki, eğer gerçekçi tahminlerde bulunsalar işlerin yolunda gitmediğini, ekonominin ciddi bir durgunluk sürecine doğru yol aldığını kabullenmiş olacaklardı.