YAPTIKLARI YAPACAKLARININ TEMİNATI İSE?
AKP tarafından kurulan 61. hükümetin programını Tayip Erdoğan şu sözlerle tanıttı: Yapaklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Vay işçinin haline! Hangisini sayalım, özelleştirmeleri mi; 4C´yi mi; taşeronlaşmayı mı, esnek çalışma adıyla köleleştirmeyi mi; sendikalı olan işçinin işten atılmasını mı; iş kazaları sonucu ölümleri mi, yerin alandan çıkarılamayan işçi cenazelerini mi; imzalanmayan toplu sözleşmeleri mi, Çaykur´u mu, Tekel´i mi, işçinin üzerindeki vergi yükünü mü; sosyal güvencesizleştirmeyi mi, yandaş olmayınca yok edilmek için uğraşılan sendikaları mı?
Yaptıkları yapacaklarının teminatı ise?
AKP tarafından kurulan 61. hükümetin programını Tayip Erdoğan şu sözlerle tanıttı: "Yapaklarımız yapacaklarımızın teminatıdır." Vay işçinin haline! Hangisini sayalım, özelleştirmeleri mi; 4C’yi mi; taşeronlaşmayı mı, esnek çalışma adıyla köleleştirmeyi mi; sendikalı olan işçinin işten atılmasını mı; iş kazaları sonucu ölümleri mi, yerin alandan çıkarılamayan işçi cenazelerini mi; imzalanmayan toplu sözleşmeleri mi, Çaykur’u mu, Tekel’i mi, işçinin üzerindeki vergi yükünü mü; sosyal güvencesizleştirmeyi mi, yandaş olmayınca yok edilmek için uğraşılan sendikaları mı? vs… Şimdi sıra geldi son kazanınım da elden alınmasına. O da tabii ki işçi için bir çeşit güvence olan kıdem tazminatı.
Yıllardır işverenler fon kurulması için basünyordu. İşçi tarafı kıdem tazminatının fona devredilmesi ve herhangi bir nedenle dokunulmasını dahi genel grev kararı sayacaklarını defalarca ilan etti. Hatta Türk-İş Genel Kurulu’nda "Genel grev nedeni sayılacağı" karar olarak kabul edildi. Şimdi en büyük işverenler arasında yer alan Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri aynı zamanda iktidar sahipleri, programlarında yer verdikleri maddeyi hayata geçirmek isteyeceklerdir.
Boşuna mı koydular programlarına? Diyelim ki fon kuruldu. Nasıl işleyecek? İşveren primini ödemez ise fonda oluşacak açık ne olacak. İstihdamın önünü açmak için fon oluşturacağız deniliyor hükümet programında. İstihdamın önü bir işçiyi rahat bir şekilde işten çıkartıp daha düşük bir ücretle başka bir işçiyi alarak açılacaksa evet formül bulunmuş. Sonra, bu fondan yararlanmanın şartlan ne olacak? Kıdem Tazminatı yasadaki şekliyle mi korunacak? Kazanılmış haklan koruyacağız demliyor.
Bundan tazminattan faydalanma koşullarının yasa değişikliğinden sonra değişeceğini mi anlamalıyız?
AKP’nin çıkınında daha neler var?
Önemli olan, işçi örgütierinin nasıl bir tavır izleyeceği. Yasa değişikliği olarak meclisin gündemine gelmesini mi bekleyecekler, yoksa hemen yazılı da olsa bir açıklamayla yanıt mı verecekler? Sarı öküz verildi mi bilmem ama, kıdem tazminatı giderse ne sendikalı işçi kalır, ne de kurallı çalışma. İşte o zaman her şey esner. Türk-İş Genel Kurulu yaklaşıyor. 2007 yılında yapılan genel kurulda alman "genel grev" karan uygulanmayacaktır. Çünkü AKP, kıdem tazminatı fonunu aralık ayında yapılacak Türk-İş Genel Kurulu sonrasına bırakacaktır. Türk-İş en büyük ve etkin işçi örgütü, kaybetmeyi göze alamayacaktır.
Ama AKP’nin çıkınında kıdem tazminatı dışında da sürprizler var. Ulusal İstihdam Stratejisi de hükümet programında yer alıyor. İşgücünü esnekleştir eceklermiş! Bu demektir ki patron ne zaman isterse, ne kadar isterse ve nerede isterse orada çalışacak işçi. İstemez ise başının çaresine bakacak. İş yok mu? O zaman da kiralık işçi bürolan devreye girecek. "O daha önce Abdullah Gül tarafından paketten çıkarıldı" mı diyorsunuz? O dündü. İşte esnekleştirme böyle yapılacak.
Herkese adaletli davramlacak, hep birlikte kalkınacağız. Birincisi işsiz kalacak işçiler, ikincisi patronlar için.