ÖZELLEŞTİRMENİN ÖZELLEŞTİRMESİ: TAŞERONLUK
Koca, koca kamu kuruluşları, Türkiye´nin devasa fabrikaları yok pahasına satıldı.
Koca, koca kamu kuruluşları, Türkiye’nin devasa fabrikaları yok pahasına satıldı. Sonra ne oldu? Olan şu: Öncelikle Türkiye ekonomisi sıcak parayla dışa bağımlı hale getirildi. İşsizlik her yıl katlandı. Halk yoksullaştı ama cüzdanındaki kredi kartı sayısı arttı. Bir de işsiz kalmayan ama gerçek anlamda çalışan da sayılmayan işçiler var. Taşeron işçüeri, bugün onları yaratan sistemi biraz anlatmak istiyorum. En son örneğinden başlayarak anlatalım. Mersin Limanı bir özel şirket tarafından yönetiliyor. Adı MIP. Bu firma çok uluslu sermayeye ait. Yani "Bizim kurduğumuz limanı, biz işletemiyoruz alın siz işletin" demişiz. Oysa limanlar bir ülkenin güvenlik kapılarıdır. Doğal olarak da denetlenmesi en elzem olan yerlerdir. Bir de vergi boyutu var ki dokunan yanıyor. Ne giren belli, ne çıkan.
Türkiye’de işsizlik de, özelleştirmelerle birlikte hızlı bir yükseliş yaşadı. Özelleşen kamu kuruluşları sadece bir işverene satılmakla kalmadı. Özelleştirmenin de özelleştirmesi yani taşeronlaştırma da beraberinde geldi. Hem işsizliğin hem kayıt dışının yükselmesinde önemli etken olan taşeronlaşma Mersin Limam işçilerinin de kabusu oldu. Şimdi Mersin Limanı’nda çalışan taşeron şirketlerin işçileri, birer birer kapının önüne konuluyor. Mersin Limam’nın kapısından girdikten sonra hangi yasalar işliyor belli değil. Belli olan TC Çalışma Yasası’mn işlemediği. Limanın işletmecisi olan MIP firmasına taşeron olan Uğursan işçüeri 50 gündür direnişte, kimsenin duyduğu gördüğü yok. Yine aynı limanda taşeron olan MLP firmasının 186 işçisi de kapının önünde isyan ediyor: "Her gün geüp imza atıyoruz ama ne iş var ne maaş."
İşin acı tarafı işçilerle muhatap olan yok. Yani bu işçilerin işvereni kim belli değil. Limanda işler yapılmış, konteynerler gemüere yüklenmiş. İşler bitmiş, gemiler gitmiş. Gerisi Allah’a emanet. İşçi kapıda bekliyor. Galiba yeni gemi gelince hatırlanacaklar.
Ama hükümetin çalışma bakanlığı ve çalışma yasaları giremese de limana, işçiler unutulmadı. Müjde! Bizzat Tayyip Erdoğan hatırladı taşeron işçileri ve artık onların da kıdem tazminatı alacağını açıkladı kısa bir zaman önce. Fakat nasıl alacaklarını açıklamadı. Yandaş basın büyük puntolarla yazdı "Yüz binlerce işçiye müjde" diye. Ben size anlatayım nasıl tazminat alacaklarını. Kıdem tazminatı fona devredilirse ve sene başına 1 aylık maaş değil 15 günlük ücret ödenirse belki olabilir. Bu demektir ki taşeron işçi hiçbü hak kazanamayacak, artı tüm işçiler kıdem tazminatında ciddi bir hak kaybı yaşayacak. Acı reçete yine şekere bulanarak yutturulmaya çalışılacak.