Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
16 Ocak 2012
SENDİKALARDA YOLSUZLUK NASIL ÖNLENEBİLİR?

Belki Allah korkusu bazı sendikalardaki yolsuzlukları önleyebilir.

SENDİKALARDA YOLSUZLUK NASIL ÖNLENEBİLİR?

       Belki Allah korkusu bazı sendikalardaki yolsuzlukları önleyebilir.

       Birçok kişi için somutta "Allah korkusu" esasında cehennemde sonsuza kadar yanma ve cennetteki huri, gılman ve kevser şarabından mahrum kalma korkusudur.

       Benim gözlemlerim, Allah korkusunun bile insanlarda kapitalizmin etkisini silemediği.

       Korkuyor; ama kapitalizmin etkisiyle gözünü öyle para bürümüş ki, akıl almaz hırsızlıklara cesaret edebiliyor.

       Allah’a taptığını söylüyor, ancak esasında paraya tapıyor.

       Eline yakalanmadan yolsuzluk yapma imkanı geçmesine karşın, yalnızca "Yarın Allah’ın karşısına çıktığımda bunun hesabını veremem" korkusuyla elini harama sürmeyen çok az insan biliyorum. Keşke sayıları çok daha fazla olsaydı.

       Kapitalizmin parası, inancın ve hatta cehennem korkusunun önüne geçiyor.

       Hele bunu yapan kişiler muhafazakar bir aileden geliyorsa, "günah"-"sevap" hesabına/muhasebesine başlıyorlar. Sanki yapılan bazı sevaplar işlenen günahları silermiş gibi davranıyorlar.

       Açıkçası, sendikalarda yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve görevi kötüye kullanma uygulamalarının önlenmesinde Allah korkusunun fazla bir işe yarayabileceği inancında değilim.

       Kapitalizmin çürütme yeteneği, Allah korkusuna üstün geliyor.

       Yolsuzluğa bulaşmış sağlamcı ve "gerçekçi" sendikacılar, cennette vaadedilen huri, gılman ve kevser şarabına, yeryüzündeki hurileri (ve belki de gılmanları) ve rakıyı tercih ediyorlar. Hele ar damarı bir kez çatladı mı, işin sonu gelmiyor.

       Sendikalarda kötü uygulamaların önlenmesinde siyasal denetim bir yol olabilir. Ancak bunun da başka sakıncaları var.

       12 Eylül öncesinde bazı sendikalarda siyasal örgütler etkiliydi. Siyasal örgütler de genellikle kişisel çıkar için yolsuzluklara, usulsüzlülere,hoşgörüyle bakmaz. 12 Eylül öncesinde özellikle sosyalist/komünist örgütlerin etkili olduğu sendikalarda kişisel çıkar için yolsuzluk yapılmadığı biliniyor.

       Ancak sendikalarda siyasal örgütlerin bu denli güçlü olmasının, sendikaların siyasal amaçlarla (genellikle anti-demokratik biçimde) kullanılması gibi bir olumsuz sonucu da oldu.

       Sendikalardaki yolsuzlukların/usulsüzlüklerin önlenmesinde galiba en doğru ve etkili yöntem, üye tabanının bu konuda duyarlı olması.

       Ancak üye tabanının tepkisi de farklı olabiliyor.

       Bazı üyeler sendikaya konut kooperatifi gibi bakıyor. Türkiye’de birçok insan ancak konut kooperatifi sayesinde ev sahibi olabildi. İş böyle olunca, konut kooperatifinde belirli bir ölçüde yolsuzluğa göz yumuldu. İnsanlar, "benim başka türlü ev sahibi olma imkanım yok; kooperatifin işiyle uğraşacak zamanım ve imkanım da yok; adamlar biraz çalıp çırpıyor ama, yine de sonunda beni bir ev sahibi yapıyor" diye düşünme eğilimine girdi.

       Bu "gerçekçilik" sendikalarda da vardır. Eğer sendika üyesi ücretinden ve işyerindeki ilişkilerinden hoşnutsa, sendika yöneticisinin bazı yanlış davranışlarını görmezden gelir; bunları dert etmez. Ancak işler kötü gitmeye, ücreti düşmeye, işyerinde artan baskıdan rahatsız olmaya başlarsa, sendikacının yanlışları gözüne batmaya, onda tepki yaratmaya başlar.

       Bu durumda yargı devreye girebilir. Tüm siyasal ve toplumsal sistemlerde hırsızlık suçtur. Kapitalizm kapitalist sömürüyü meşru kabul eder; kapitalist toplumda başkasının yarattığı değerlere el koymanın kapitalist yöntem ve biçimleri serbesttir; ancak bildiğimiz yolsuzluk, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma suçtur. Yargının ne ölçüde bağımsız olduğu da tartışmalıdır. Ancak yine de yargının görevini yapması için çaba göstermek gereklidir.

DİĞER HABERLER
ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL
ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL

Türk-İş’in talep ettiği 29 bin 583 TL hatta CHP’nin ortaya attığı 30 bin TL’lik asgari ücret, SGK uzmanı İsmail Sevinç’in de hesaplamalarıyla kanıtladığı üzere hayal değil.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU

Türk-İş, 2025 için 29 bin 583 TL asgari ücret talep ederken hükümet ve işveren blokunun işbirliği, işçinin taleplerini gölgede bırakıyor.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN POLONEZ İŞÇİLERİNE ZİYARET
ÖZGÜR ÖZEL’DEN POLONEZ İŞÇİLERİNE ZİYARET

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekgıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçilerinin Çatalca Adliyesi önündeki nöbetini ziyaret etti.

POLONEZ İŞÇİLERİNE KAYMAKAM ERMİŞ’TEN ZİYARET
POLONEZ İŞÇİLERİNE KAYMAKAM ERMİŞ’TEN ZİYARET

Polonez işçilerinin mücadelesinde 153. gün geride kalırken Çatalca Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş direniş alanına gelerek işçileri ziyaret etti. Kaymakam Ermiş, işçilere idare olarak bu süreçte neler yaptıklarını anlattı