ÜÇE KAPATTILAR
Toplu İş İlişkileri Yasa Tasansı TBMM´de. Bu tasandan kim memnun? DİSK mi, Hak-İş mi yoksa Türk-İş´e bağlı sendikalar mı? Bu işten bir AKP Hükümeti, bir de Türk-İş yönetimi memnun. AKP hükümetini anladık da, Türk-İş yönetimi neyin nesi?
AKP iktidara geldiğinden beri üçe, beşe kapatmalara alıştırıldık. Neler kapatıldı neler! Tüpraş, Petkim, Türk Telekom, Sümerbanklar, TEKEL fabrikalan ve Türkiye Cumhuriyetini kuran, var eden daha nice kurumlar.
Satanlar belli. Onlar taşeron ama bir de taşeronun taşeronu var. Küçük taşeronlar. Ama o küçük taşeronlann marifetleri boylarından büyük. Hala şaşınyorum bu marifetlere. Şaşırmalı mıyım bilmiyorum?
Nasıl yapar insan böylesi bir ihaneti diye kendime her seferinde soruyorum. Ben olsam bile diyemeden.
Şimdi ne oldu diyorsunuz değil mi? Sizce çalışma yasalan kaç kişiyi ilgilendirir? Çalışan nüfus kaç kişiyse o kadan dediğinizi duyar gibiyim. Bence hayır. Neden? Yarınları da ilgilendirir de ondan. Yani milyon çarpı milyon. Tıpkı SSGSS gibi. Bu yüzden de geleceğe de uzayan ihanet daha da büyüyor ya.
Toplu İş İlişkileri Yasa Tasansı TBMM’de. Bu tasandan kim memnun? DİSK mi, Hak-İş mi yoksa Türk-İş’e bağlı sendikalar mı? Bu işten bir AKP Hükümeti, bir de Türk-İş yönetimi memnun.
AKP hükümetini anladık da, Türk-İş yönetimi neyin nesi? Bu yöneticilerin görevini biz mi yanlış biliyoruz. İşçi sınıfının çıkarlannı savunmak, kazanımlannı bir adım ileriye taşımak değil midir? Böyle ise üçe kapatılan işkolu barajını neyin karşılığında kabul ettirdiklerini anlamak mümkün değil. Yok, böyle değil ise yeniden sendikalann görevlerini ve kuruluş amaçlannı tarif etmek gerekmez mi? (Tabii ki sözünü ettiğimiz işçi sendikalan.)
Hangi üst örgüt, çatısının altında olan bir kurum için hak kaybının altına imza atma hakkını savunabilir? Hava taşımacılığı iş kolunda grev hakkının yok edilmesini onaylamanın adını koymayı size bırakıyorum. İşkollannı birleştirerek çatısının altında olan sendikalan yok edecek baraj oranını basan gibi sunmak ise tüm işçi sınıfıyla dalga geçmektir. Ama hükümetin, "kıdem tazminatı fona devredilecek" açıklamalan karşısında gülüp geçenler, anlaşılıyor ki işçi sınıfı karşısında da gülmeyi sürdürüyorlar. Fakat, kimin en son güleceği belli olmaz.