Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
23 Şubat 2012
SOKAKLARA İNSAN ARZI

Demokrasiyle kapitalizm arasında var olduğu iddia edilen tarihsel ilişki, bütün sahtekarlığıyla memleketimizin sokaklarından bize doğru yansıyor.

SOKAKLARA İNSAN ARZI

       Demokrasiyle kapitalizm arasında var olduğu iddia edilen tarihsel ilişki, bütün sahtekarlığıyla memleketimizin sokaklarından bize doğru yansıyor. Bir yandan işletmeler pervasızca kış ortasında yüzlerce işçiyi işten çıkartıp sokağa atarken, diğer yandan devletin sokağa çıkan vatandaşı "kalabalık" oluşturduğu için toplaması, bu talihsiz ilişkiyi faş eden manzaralar.

       Yani "piyasalara müdahale edilmez" şiarıyla oluk oluk çalışa, hakları gasp edilip kapıya konulurken, diğer yandan otoriter devletin "vay sen sokağa mı çıktın terörist misin" deyip bu fazla nüfusu kontrol etmesi tam da çarkın asli işleyişini gösteriyor.

       Elbette kenar süsü köksüz demokratik kurumlarımız ve artık kendilerini bile göstermekten aciz, göstermelik hakları kullananlar şiddetle dışlanırken "ekonomik gelişmemiz" de öyle bürokratik devleti falan yıkmadığı gibi aksine asayişçi devleti yere göğe yaydı.

       Hal böyle olunca açıkçası devlet bu kadar "otoriterleşince" karda kışta yüzlerce işçiyi tık diye kapının önüne koymak ne işletme "itibarına" ne de demokrasi algısına en küçük halel getirmiyor.

       Mesela Türkiye’nin en büyük konfeksiyon üreticisi HEY Tekstil, 420 işçisini dört aylık maaşlarını ve kıdem tazminatlarını ödemeden işten çıkardı.

       2010 yılı TBMM Üstün Hizmet Ödülüne layık görülen şirket patronunun göz kamaştırıcı "girişimciliğine" kış ortasında 420 kişiyi aileleri dahil ücretsiz, tazminatsız sokağa atması da dahil olmalıydı.

       Türkiye’nin en büyük konfeksiyon üreticisi olmakla övünen şirketin 3 ila 15 yıl arası çalışmış, engelli ve hamile işçilerin de aralarında olduğu 420 işçisinin ödenmeyen hakları da bu ulusal üretim başarısının içine sıkışmıştı.

       Şirketin geçmişe dair ücret ve kıdem tazminatlarına el koyduğu fabrika önünde direnen işçilere, kıdem tazminatını fona aktaran devletin de katkısının herhalde hukukun gücüyle değil güvenlik gücüyle olacağı kesindi.

       Çünkü aylardır ücret alamayan işçilerin iş mahkemesine gidip kişi başı 600-1000 TL toplam 400 bin TL yatırıp şirketi dava edecek "durumları" yok.

       HEY Tekstil’in Bağcılar’daki fabrikasındaki malzemeler yangından mal kaçırır gibi boşaltılırken sokağa bir başka türlü insan arzı da iki ay önce CHP’li Maltepe Belediyesi’ne bağlı taşeron firmanın işçileri sokağa atmasıyla gerçekleşti.

       Tabii ki işten çıkarılma nedenleri "örgütlenmeleri" olan yani "anayasal hak kullanımı" olan işçiler, Ankara’ya yürüyüşe geçtiler.

       Maltepe Belediyesi ben üst işverenim, işçiler taşeron firmanın deyip yan çizse de taşeron işçi sorumluluğundan kurtulamadı…

       Liberal demokrasinin biricik varlığı "bireyi" kiralık insan gibi devşirerek emeğini pazarlayan taşeronlaştırma, kangren gibi ülkemizde devlet kurumlarında başlayıp belediyeleri sarmıştı.

       İstanbul Üniversitesi Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinde geçen hafta 51 taşeron işçi çıkartıldı ve sırada "istihdam fazlalığı" gerekçesiyle işlerine son verilecek 400 kişi var.

       Çapa Hastanesi’nin önünde çadır kuran işçiler "daimi işçi" olmak istiyorlar.      

       Eğer taşeronsanız çalıştığınız yerde aynı işi yaptığınız kadrolu çalışanlara göre az ücretli, sosyal güvencesiz olmanız bir yana, kadrolular tarafından devamlı "ayrımcılığa" uğramanız veya aşağılanmanız da kâr arsızı sistemin dayanışma kırıcı dehasından gelmektedir.

       Bu dehanın daha da geliştirilmiş akıllı tasarımlarını ulusal istihdam programında 2012 model ucuz maliyetli çalışma biçimleri başlığında bulabilirsiniz…

DİĞER HABERLER
ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL
ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL

Türk-İş’in talep ettiği 29 bin 583 TL hatta CHP’nin ortaya attığı 30 bin TL’lik asgari ücret, SGK uzmanı İsmail Sevinç’in de hesaplamalarıyla kanıtladığı üzere hayal değil.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU

Türk-İş, 2025 için 29 bin 583 TL asgari ücret talep ederken hükümet ve işveren blokunun işbirliği, işçinin taleplerini gölgede bırakıyor.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN POLONEZ İŞÇİLERİNE ZİYARET
ÖZGÜR ÖZEL’DEN POLONEZ İŞÇİLERİNE ZİYARET

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekgıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçilerinin Çatalca Adliyesi önündeki nöbetini ziyaret etti.

POLONEZ İŞÇİLERİNE KAYMAKAM ERMİŞ’TEN ZİYARET
POLONEZ İŞÇİLERİNE KAYMAKAM ERMİŞ’TEN ZİYARET

Polonez işçilerinin mücadelesinde 153. gün geride kalırken Çatalca Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş direniş alanına gelerek işçileri ziyaret etti. Kaymakam Ermiş, işçilere idare olarak bu süreçte neler yaptıklarını anlattı