5502 SAYILI YASA İLE BİRLEŞTİRİLEN SSK, BAĞKUR, VE T.C. EMEKLİ SANDIĞI İLE İLGİLİ AYLİK BAĞLAMA
5502 Sayılı yasa ile birleştirilen Ssk, Bağkur, ve T.C. Emekli sandığı ile ilgili Aylik bağlama işlemlerinin 5510 Sayılı yasa kapsamında uygulanmasının kurumun taşra teşkilatında yarattığı sıkıntılar ve çözüm önerileri.
5502 Sayılı yasa ile birleştirilen Ssk, Bağkur, ve T.C. Emekli sandığı ile ilgili Aylik bağlama işlemlerinin 5510 Sayılı yasa kapsamında uygulanmasının kurumun taşra teşkilatında yarattığı sıkıntılar ve çözüm önerileri.
5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu gereğince Taşra teşkilatında hemen hemen her ilçede bir Sosyal Güvenlik Merkezi kurulması amaçlanmıştır. Halen bu uygulama son hızla devam etmektedir.Sorulduğunda istenilen kurum uygulamalarının halkın ayağına götürülmesi diye ifade edilmekte ise, kazın ayağı öyle değildir .Şöyleki:
Bir kere ,her yeni kurulan S.G.M yanında bir çok sıkıntıyıda birlikte getirmektedir.Öncelikle: Nitelikli ve bilgili yetişmiş eleman ( tahsis işlemlerinde üç birleşen kurumun yıllardır oluşan farklı mevzuaatı ve uygulamanın en az 25,30 yıl daha devam edeceği göz önüne alınırsa) şu an için en önemli eksikliktir. Diğer bir sıkıntı şu anda en büyük şikayet konularından birisi, yanlış bağlanan emekli aylıkları dır.Zira bu konuda çalışanlar, vatandaşları zaten yetersiz olan bilgileri ile yönlendirmekte ,bu sebeble büyük maddi kayıplara uğrayan sigortalılar haklı olarak şikayette bulunmaktadırlar. Ayrıca yukarıda belirtiğimiz nitelikli personel azlığı sebebi ile işlemlerin, uzaması,vatandaşların yanlış yönlendirilmesi sonucu oluşan hak kayıpları, konunun tam anlaşılmadan veya bilgisizlikten başka birimlere hatta başka illere kadar sigortalı işlemlerinin gereksiz yazışmalar ile gönderilmesi, şu an için maalesef kurumun imajını ve gelecekteki görevlerini güvenilirlik açısından ciddi biçimde endişelendirmektedir.
Bu sıkıntı İstanbul ,Ankara ,İzmir, Antalya,Bursa, gibi nüfus ve yerleşim bakımından büyük illerimizde çok daha kendini göstermektedir.
Özellikle, İstanbulun coğrafi yapısıda göz önüne alınırsa bu sıkıntı daha belirgin hale gelmektedir.
Nitekim :2.11.2011 Tarih 28103 mükerrer sayılı resmi gazetede yayımlanan 665 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 9.maddesi ile, Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde ‘Sosyal Sigortalar Genel müdürlüğü olarak ‘ olarak belirtilen kuruluş bu K.H.K.ile
A) Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü
B) Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü , olarak ve doğru bir tanımla 2 ayrı genel müdürlüğe ayrılmıştır .
Şimdi buradan hareketle halen mevcut olan ,
Sosyal güvenlik merkezleri ile Sağlık sosyal güvenlik merkezleri şeklindeki ikili yapılanmaya ,(ki her ikiside ayrı genel müdürlüklere bağlı oldukları için doğru bir uygulamadır)
Bu K.H.K. ile birlikte ve özellikle İstanbul,Ankara ve İzmir illerinde olmak üzere ‘Emeklilik Hizmetleri Sosyal Güvenlik Merkezi’ adı altında bir üçüncü merkezin kurulması zorunluluğunu ortaya koymaktadır.Buna ilaveten bilhassa işlemlerin ve nüfus yoğunluğunun çok fazla olduğu ,nitelikli eleman bulmanın güçlüğü ,İstanbulun farklı coğrafi yapısıda göz önüne alınarak, yukarıda saydığımız üç büyük ilden İstanbulun her iki yakasında (Rumeli ve Anadolu) birer aded olmak olmak üzere iki , Ankara ve İzmirde birer adet ‘Emeklilik Hizmetleri Sosyal Güvenlik Merkezi’ kurulması uygun olacaktır.
Günün gelişen teknolojik ortamında vatandaşların çok çabuk sonuçlandırılması gereken Emeklilik işlemlerinin bu şekilde tamamen ihtisaslaşan bu merkezler aracılığı ile eksiksiz,çabuk ,bilinçli ve nitelikli elemanlar ile sonuçlandırılması sağlanacak ,aynı ilde farklı işlem yapılması ortadan kalkacaktır.
Bu şekilde emeklilik işlemleri ile sigorta primleri ayrı ayrı ve daha net bir biçimde izlene bilecektir.Örneğin İstanbuldaki emeklilik hizmetlerinin kurulacak iki merkezde toplanması halinde diğer il veya sgm ler ile yapılan yazışmalar da ve işlemlerde de bir standart sağlanmış olacaktır.
Ayrıyeten, emeklilik hizmetlerinin bir merkezde birleştirilmesinin diğer bir sebebi de,emeklilik hizmetlerinde ihtisaslaşan bir kadro yaratılacak,nitelikli ve bu konulara hakim eleman sıkıntısı ortadan kalkacak, daha az sayıda eleman ile işlemler yürütülebilecek,farklı uygulamalar,hatta yazışmalar azalacak veya tamamen bitecektir.
Şu anda İstanbul ilinde 39 ilçe bulunmaktadır.bu ilçelerde her birinde birer sgm açıldığını ve bunların tamamında emeklilik işlemleri yapılacağını varsayarsak bu merkezlerin her birine yeterli sayıda kapatılan üç kurumun mevzuatını bilen eleman bulunması hemen hemen imkansızdır.
Zaten halen İstanbul ilinde bulunan sgm lerden:
Unkapanı, Kadıköy,Pendik sgmleri sadece 4/a (eski ssklı) emekli işlemleri yapmakta,
Bağcılar,Gaziosmanpaşa,hem 4/a (eski ssklı) hemde 4/b(eski bağkurlu) emeklilik işlemleri yapmakta
Şişli ile Maltepe sgm leri de sadece 4/b(eski bağkurlu) emeklilik işlemleri yapmaktadır,
Görüldüğü gibi İstanbul ilinde şu anda emeklilik hizmetleri 7 ayrı SGM de ve farklı statülerde (4/a ,4/bgibi)ve parça parça yapılmaktadır, yani eski sistem fiilen devam ettirilmektedir.
Önerimiz(.zaten bunun yasal zeminide 665 sayılı KHK ile sağlandığından iş sadece Yönetim kurulunun bir karar almasına kalmıştır) Yukarıda açıkladığımız şekli ile üç büyük ilde ikisi İstanbulda diğerleride Ankara ve İzmirde olmak üzere dört’ Emeklilik Hizmetleri Sosyal Güvenlik Merkezi’kurulmasıdır.
Bu durumda: özellikle İstanbul için iki yakada kurulacak bu merkezlerde o bölgedeki mevcut veya açılacak sgm lerin bölgelerindeki işletmelerin ,işverenleri,çalışanları ve isteğe bağlı sigortalılarının emeklilik işlemleri tek elden yürütülecektir.
Çetin Zorlu
Sosyal Güvenlik Uzmanı