ÇOCUKLARIMIZ İÇİN CANIMIZ FEDA?
Çocuklanmız için canımız feda deriz de, bırakın canımızı feda etmeyi, çocuklanmız için gerçekten ciddi bir çaba gösterir miyiz? Çocuklarımız için söylediklerimizin çoğu yalandır, hikayedir; ciddiye almayın.
Bizleri bir Batılıdan, örneğin bir Almandan ayıran özelliklerden biri, çocuklarımıza ilişkin tavnmızdır. Biz, "çocuklarımız için canımız feda," deriz; bir Alman böyle demez. Çocuğunun kendi başının çaresine bakmasını bekler.
"Çocuklanmız için canımız feda" deriz de, bırakın canımızı feda etmeyi, çocuklanmız için gerçekten ciddi bir çaba gösterir miyiz? Çocuklarımız için söylediklerimizin çoğu yalandır, hikayedir; ciddiye almayın. Yalan olmasa, böyle bir Türkiye’ye mahkum olur muyduk? Hemen sinirlenmeyin; okumaya devam edin. Türkiye’nin bugün yaklaşık yüzde 70’i işçisiyle, memuruyla, ücretli olarak çalışmak üzere iş arayan işsiziyle işçi sınıfını oluşturuyor. İşçi ve memur emeklilerini de bu sayıya ekleyebilirsiniz. İşçinin ve memurun çocuğu işçi olacak. Belki mühendislik veya doktorluk diplomasını alacak; ama kendisi şirket kuramayacak; tek başına açacağı muayenehanede geçimini sağlayamayacak. İşgücünü bir başkasına satmaktan başka geçim sağlama yolu olmayacak.
Mesleği ne olursa olsun, istese de, istemese de, farkında olsa da, olmasa da, işçi sınıfının saflarına katılacak. "Çocuklarımız için canımız feda’mı? Peki, o zaman niçin kıdem tazminatı konusunda bugünkü işçilerin durumunu belki bir ölçüde kurtaran, ancak önümüzdeki yıllarda işçi sınıfına katılacak insanların haklarını ayaklar altına alacak hükümet girişimlerine karşı sessiz kalıyorsunuz?
Peki, o zaman niçin çocuklarınızı köle gibi bir şirketten diğerine kiralayacak işçi kiralama şirketlerinin kurulması tasarısına karşı sessizsiniz? Peki, o zaman niçin bölgesel asgari ücret konusunda tepki göstermiyorsunuz? Sizin ücretiniz daha yüksek, nasıl olsa size dokunmaz diye mi?
Size dokunmuyor, ama çocuklannıza öyle bir dokunacak ki, çocuklannız sizi pek hayırla anmayacak. Çocuklannız ileride, "annem de, babam da işçiydi, memurdu; bugün benim hayatımı cehenneme çeviren bu kanunlar kabul edilirken bizimkiler ne yaptı?" diye soracaklar. Eğer o zamana kadar Türkiye’de sınıfsız ve sömürüsüz bir ülke yaratma doğrultusunda