Çiğli Organize Sanayi Bölgesi, 35 bin işçinin çalıştığı, 500´den fazla büyük fabrikanın bulunduğu bir işçi havzası. Organize bölgesinde çalışan işçilerin çok azı sendikalarda örgütlü.

       Çiğli Organize Sanayi Bölgesi, 35 bin işçinin çalıştığı, 500’den fazla büyük fabrikanın bulunduğu bir işçi havzası. Organize bölgesinde çalışan işçilerin çok azı sendikalarda örgütlü. Bu örgütlü iş yerlerinin baş temsilcileri ve 94 gündür organizenin göbeğinde sendikal hakları için fabrika kapısını önünde direnişte olan Billur Tuz işçileri ve sendikacılarla, son zamları ve yaklaşan 1 Mayıs’ı konuştuk.

       Tek Gıda-İş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse, AKP’nin yarattığı korku imparatorluğuyla herkesi susturmaya çalışüğını belirterek, "Sadece ayağına basılan haykınyor. Yapılan bu zamlar işte bizim bu örgütsüzlüğümüzün ve var olan örgütlülüğümüzün de eksik kalmasının bize yansımasıdır. Yeni sendikalar yasası geliyor. Yine işçi ve emekçilere saldırılar içeriyor. Şuan ki yandaş sendikalan korumak ve muhalif sendikacıları tasfiye etmek istiyorlar. Daha ne zaman alanlara çıkılacak peki soruyorum. Her türlü baskı, zulüm ve hak gaspına uğratılıyoruz. Örgütlenme hakkımızı elimizden almak istiyorlar. Yaklaşan 1 Mayıs için organizede yapacağımız bir yürüyüşle örgütlü örgütsüz tüm Çiğli Organize’ işçüerini 1 Mayıs’a davet edeceğiz. 1 Mayıs’ı önce Billur Tuz’un önünde kutlayacağız" dedi.

‘BİZ BİR DEĞİŞİKLİK GÖRMÜYORUZ’

       Billur Tuz işçisi Ömer Görgüç, Hükümetin sürekli olarak ekonominin büyüdüğünü söylediğini ancak kendi koşullarında herhangi bir iyileşme olmadığını dile getirdi. "Ekonomi büyüdüyse asgari ücret neden hâlâ 701 lira" diye soran Görgüç, sendikalı olmak için direnen Billur Tuz işçileri olarak Başbakana bir teklifleri olduğunu belirtiyor: "Biz ona 701 değil 1000 lira vereceğiz ve bir ay o parayla ve yaptığı bu zamlarla yaşasm. Bakalım yaşanabiliyor mu?" Direnişleri süresince bir işçinin AKP’Ii olmaması gerektiğini anladığını anlatan Görgüç, "Ben daha önce hiç 1 Mayısa katılmadım ama bu 1 Mayıs’a katılacağım" diye konuştu.

       Billur Tuz işçisi Zakim Bulut da, ekonominin büyüdüğü açıklamaları yapılırken kendi hayatlarında geriye gidişler olduğunu söylüyor. "Devlet zaten her şeyi vergilendirmiş, içtiğimiz sudan yediğimiz ekmeğe kadar binbir türlü ad altında vergi kesiliyor ki bize yol, elektrik, su olarak geri dönsün. Bunlara zam yaptıkça yapmanın alemi nedir anlamıyorum" dedi.

SENDİKALAR ORTAK HAREKET ETMELİ

       Totomak İşyeri Baş Temsilcisi Mehmet Elmas, ekonomide söylenen büyümenin sermayedarlar için geçerli bir büyüme olduğunu düşünüyor. "Halka yansıyan bir şey yok ortada. AKP iktidarı, bölgede Amerikan politikalarım uygulanmanın faturasını halka kesiyor" diyen Elmas, "Sendikaların tüm toplumu ilgilendiren durumlar karşısında ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Güçlü bir muhalefeti örgütlemek ve onlan caydıracak kitleleri alanlara dökmek zorundayız. Bu 1 Mayısı bu anlamda iyi değerlendirmeli ve güçlü örmeliyiz." diye konuştu.

       Schneider Elektrik işyeri Baş Temsilcisi Cihan İşçi, yapılan zamların hem dış siyasetteki başansızlığm faturası hem de 4 4 4 yasasma karşı oluşan tepkileri susturmak amaçlı yapıldığını düşündüğünü söyledi, işçi ve emekçilerin kazanmış olduğu haklara saldırının yanına bir de zamlann yüklendiğini İşçi, "Yanı başımızda 94 gündür direnen Billur tuz işçilerinin varlığı tüm bu saldırılara karşı durmamız ve dayanışma içinde olmamız gerektiğini bize hatırlatıyor. Bu 1 Mayısı önemsiyor ve hep birlikte alanları doldurmaya davet ediyorum tüm işçileri" dedi.

İYİ YÖNETİLEN BİR ÜLKEDE ZAM YAPILMAZ

       Yılmaz Yurteri (Basın-İş İzmir Şube Başkanı): Bugün ekonominin geliştiği yönünde haberler çıkması gerçeği yansıtmıyor. Asgari ücrete yapılan zamlarla son günlerde elektrik, doğal gaz ve benzine gelen zamlann oranı ortadadır. Zaten yapılan zamlar aslında ekonominin zayıflığını itiraf etmektir.

       İbrahim Bircan (Alliance One Tütün İşyeri Temsilcisi, Tek Gıdaİş Sendikası 7 Nolu Şube SEKRETERİ): Ekonomiyi sokaktaki vatandaşa soran yok. Kişi başına düşen milli gelir artmıştır belki ama bunun yansıdığı kesim işçiler değildir. İyi yönetilen bir ülkede zam yapılmaz. Maalesef bunlarla ilgili iyi bir muhalefet de ortada yok. Ana muhalefet partisinin sokaklara çıkması lazım. AKP’nin bu topyekün, halka karşı uyguladığı hak gasplarına karşı güçlü bir muhalefeti ve direnişi örgütlemek biz emek örgütlerine düşüyor. Bunlan önlemenin tek yolu birleşmek.

       Murat Dönmez (Etapâk İşyeri Temsilcisi): Medetleri Türkiye’yi Çin’den sonra ucuz iş gücü ve emek sömürüsü bakımından ikinci yapmak.

       Ekonomide Çin’den sonra gelişen en iyi ikinci ülke olma haberleri onların kendilerince yaptığı hesaplamalann sonucu. Biz işçi ve emekçiler neden bu büyümeden pay alamıyoruz. Ekonomik olarak gelişmede ikinci olan bir ülkede asgari ücrete yüzde 5 mi zam yapılır?