ADALET SADECE CHP İÇİN Mİ?
Herkes için adalet isteyen İzmir ve Menemen´in belediye yöneticileri ile CHP milletvekilleri, direnişteki Savranoğlu işçilerine, Menemenli üreticilere ve Menemen halkına yapılan adaletsizliği her nedense görmüyor.
Herkes için adalet isteyen İzmir ve Menemen’in belediye yöneticileri ile CHP milletvekilleri, direnişteki Savranoğlu işçilerine, Menemenli üreticilere ve Menemen halkına yapılan adaletsizliği her nedense görmüyor.
Direnişçi işçiler ve Türk-İş’e bağlı şube başkanları Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahine 8 kez bu işyerinin üçte birinin kaçak olduğunu, yapı denetim ruhsatının olmadığını, deri sanayi imarı olmadan çalıştırıldığını söylediler.
Tahir Şahin defalarca kendisinin bu konularda bilgisi olduğunu ama öncelikle Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yetkili olduğunu ve Kocaoğlu’nun istese bu çevre katliamını bir ay içerisinde durdurabileceğini, durdurmamasının düşündürücü olduğunu belirtti.
Bunun üzerine Türk-İş’e Deri İş İzmir Şube Başkanı bağlı sendikalar olarak defalarca Aziz Kocaoğlu ile görüşmeler yapıldı. Kendisi, eğer bir hukuksuzluk varsa kesinlikle göz yumulmayacağını ve gerekli yasal işlemlerin gerçekleştirileceğini belirtti.
Büyükşehir’e bağlı Çevre Sağlığı Daire Başkanlığına, bu işyerinin bütün hukuksuzluğunu dosya halinde kendimiz verdik. Dosyadaki görüntüleri izlediklerinde dehşete düşüp asla izin verilmemesi gerektiğini belirttiler. İşyerinden örnek aldılar ve yaklaşık bir yıldır İZSU’dan yazı beklediklerini söylüyorlar.
Ama ne hikmetse o yazı Halkapınar’da bulunan İZSU’dan bir türlü gelmek bilmiyor. Bundan altı ay önce Sendikal Güç Birliği Platformu bileşenleri ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde, Kılıçdaroğlu da yetkili kurumlarla görüşeceğini ve bu hukuksuzluğa son vermek için elinden geleceğini yapacağını söylemişti.
O günden bu yana da hiçbir gelişme olmadı. İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu da işçilerin ailelerine vermiş oldukları sözleri unutmuş durumdalar. Direnişin 111. gününde yaptığımız 2 bin kişilik yürüyüşte İl Genel Meclis Üyesi Serdar Değirmenci ve Mustafa Moroğlu tekrar söz verdiler ancak yine bir değişiklik olmadı.
Şimdi biz merak ediyoruz; buradaki hukuksuzluklar gün gibi ortada olmasına rağmen nedense hiçbir değişiklik olmuyor, neden? Musa Çam, CHP İzmir Milletvekili ve kendisi DİSK eski Genel SEKRETERİ. Ama 260 gündür burada direnişte olmamıza rağmen hiç yanımıza uğramadı.
Burada işçiler sendikal hakkını kullanabilmek için her türlü zorlukla karşı karşıya mücadele veriyorken, evinin kirasını ödeyemediği için ovada kalan babasının yanına taşınan, kredisini ödeyemediği için evini satan, babası direniş çadırında kaldığı için "Babam öldü mü acaba" diyen çocuklar, gece yarısı patronun adamlarının saldırısına uğrayan işçiler, yaklaşık 50’ye yakın davası olan, hayatında karakola gitmediği halde 6 aydır karakola imza vermeye gidenler, gözaltına alınanlar, direnmek adına işsizlik, yoksulluk, yağmur, çamur, gece, gündüz demeden bekleyen işçiler buradayken bir defa bile uğramamış bir eski sendikacı yeni milletvekili, Sayın Musa Çam ne düşünüyor bilmiyoruz henüz.
Hani emekten, adaletten yana idiniz? Hani çevreyi korumadan yana, hani işçilerden yana idiniz? Hani AKP’ye emek düşmanı derken sizler torba yasaya karşı gaz yemiş, TEKEL işçileri için sokağa çıkmış idiniz? Efendiler şimdi neredesiniz?
Partinizin meclis üyesi, Menemen Belediyesi’ndeki diğer meclis üyeleriniz sessiz kalıyor. Üstelik işçi düşmanlığına devam ederek bu işyerini idare ediyorlar. Hâlâ belediye başkanlarınız ve meclis üyeleriniz buradaki çevre katliamına, hukuksuzluğa, işçi düşmanlığına sessiz kalıyor ve yokmuşuz gibi davranıyor.
Ben Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı olarak İzmir halkına özeleştiri veriyorum. Türk-İş’e bağlı diğer sendikaların da özeleştiri yapmaları için çağrıda bulunuyorum. Aldandık! Aldatıldığımız için, emekten çevreden yana olduğunuzu düşünerek sizlere destek verdiğimiz ve sizi İzmir’de iktidar yaptığımız için pişmanız.
Bir dahaki dönemde aynı duruma düşmeyeceğiz. Diğer sendikacılara da çağrıda bulunuyorum. Bütün bu sebeplerden dolayı, buradaki adaletsizliğin göbeğinde sizlerin olduğunuzu düşünüyoruz.
Bütün bu tutumlarınızdan dolayı 21 Nisan Saat 15.00’te çevre katliamını durdurmak ve görmeyen gözlerinize, duymayan kulaklarınıza seslenmek için, Büyükşehir Belediyesi önünde gece gündüz ayrılmadan oturacağımızı ve sonuçlanıncaya kadar da oradan ayrılmayacağımızı ilan ediyoruz.